5. Hazmedemeyenlere Soda

2.2K 122 14
                                    

Multimedia: Azra

Bölüm şarkısı;

Demi Lovato- Confident 🎤

İyi okumalarr 🍁

~

Sınıfa girdiğimde Belinay ve Selen'in gülümsemeleriyle karşılandım, aynı gülümsemeyi onlara da sunarken arka sıradaki yerime oturdum. "Günaydın," Dedim sıcak bir sesle. İkisi de aynı anda "Günaydın." Dediklerinde aynı anda birbirilerine baktılar, kıkırdadık. Eray da hocayla beraber sınıfa girdi ve ders başlamış oldu.

Ders bittiğinde Eray kalkıp cool boy havalarıyla sınıftan çıktı, bense defterimde bir şeylerle uğraşıyordum. Yanıma esmer bir kız geldiğinde başımı kaldırıp bana alaycı bir şekilde bakan yüzüne baktım. Neden maymun gibi bir yüze bürünmüş bu ? "Demek Eray'ın yanında sen oturuyorsun." Dedi sanki sıradışl bir şeymiş gibi. Kaşlarımı kaldırıp ayağa kalktım. "Pardon? " Dedim kıza bakarken. Tuhaf, böyle sokak serserisine benzeyen bir kızdı.

Yavaş bir şekilde güldü. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun tatlım?" Diye alayla sorduğunda kızı baştan aşağı süzdüm. Tipinden ve bu ezikleyici havalarından bu şahısın Azra denilen kız olduğunu anlamamak mümkün değildi.

"Ee? Ne farkeder kim olduğun?" Dedim sıkkınlıkla yüzüne bakarak. Yine aynı şekilde güldü. Onu düzeltelim, YAPMACIK bir şekilde güldü. "Ben Eray'ın sevgilisiyim tatlım, bilmiyorsan eğer. Yani şuan durduğun yer benim yerim. Kalk ve uza yani." Dediğinde alaycı bir şekilde sırıtıp sırama yaslandım.

Kollarımı göğsümde birleştirirken "Bak sen, demek öyle. Ama önce şu konuda anlaşalım, bana TATLIM deme, senin TATLI'larına benzemem. İkinci olarak da senin ne isteyip ne istememen beni ilgilendirmiyor. Buradan uzayıp gidecek olan varsa o da sensin." Dedim soğuk ve rahat bir tavırla. Herhalde ürküp sıramın altına saklanacak değildim.

Azra olduğunu öğrendiğim kızın kaşları çatılırken, "Sen nasıl benimle böyle konuşabilirsin!" Diye tısladı. Bir sonraki ders için zil çaldığında sınıf kalabalıklaşıyordu. "Gayet açık bir şekilde anlattığımı düşünüyorum." Diyerek yerimden doğrulup sabit bir yüz ifadesiyle baktım yüzüne. Kızarmaya başlamıştı, galiba ona karşı gelinmesi pek beklediği bir şey değildi ve bunu hazmedemiyordu. Hazmedemeyenlere sodaa :)

Yerime otururken Azra nefretle yüzüme bakıyordu. "Bu iş burada bitmedi!" Dediğinde Eray sınıfa girip yanımıza geldi. Azra, Eray'ı görür görmez dudağını büzüp masummuş gibi bir sesle "Eraay, bu kız kalkmıyor buradan!" Dedi işaret parmağıyla beni pislikmişim gibi göstererek. Göz devirdim. Bu kız beklediğimden daha iticiymiş, kızlar bazı ciddi detayları unutmuşlar anlaşılan ama Belinay az çok bundan bahsetmişti.

Eray bana bakıp bir şey söyleyecekken "Hiç beni kaldırmakla uğraşma, kalkmıyorum." Dedim emin bir şekilde. "Azra öyle istiyorsa öyle olacak, kalk." Dediğinde alttan ters bir şekilde yüzüne bakıp, "Senin sevgilinin ne isteyip istemediği umrumda değil. Beraber oturmak istiyorsanız gidin başka bir yerde oturun." Dediğimde Eray, "Benimle inatlaşma, sana kalk dediysem kalkacaksın!" Dedi sesini yükselterek. Pekala, bu birazcık şaşırttı. Kaşlarımı biraz daha çatıp "Allah Allah. Kim seninle inatlaşıyormuş? İstemiyorsan git otur o tarafa işte!" Dediğimde Eray ofladı. "Hadi Azra." Deyip bana sert bakışlarını yolladı. Bu çocuğun derdi ne? Bir anda sevgilisini görünce değişti.

Eray sıradan çantasını alıp Azra'yla bir tarafa geçince göz devirdim. Ne halleri varsa görsünler. Hem buraya ilk ben oturmuştum, Eray gelip de sevgilisi istedi diye beni buradan kaldıramazdı.

"Selam," Bakışlarımı yanıma oturan kişiye çevirdiğimde Kaan'la karşılaştım. Ruhsuz bir şekilde, "Selam." Diye mırıldanarak önüme döndüm. "Oo sinirlisin galiba, valla Azra'dan korkacağını düşünürdüm." Dediğinde sırıtarak ona döndüm "Neyden korkacağım? O cadalozdan mı? Sanmıyorum, o benden korksun bence." Dediğimde gülüp, "Valla pek bi cesursun." Dedi gurur duyar gibi. Sanki buralarda herkesin bir şeylere, bir tarafı yemiyormuş gibi.

Hoca ders anlatırken biz kendi aramızda sohbet edip konuşmuştuk. Kaan sakin ve de iyi biriydi. Yeni sıra arkadaşım samimi ve sıcak biriydi ve bir dersi onunla konuşarak geçirmiştik. Kaan bana derste müzik odasında bir gitarı olduğunu söylemişti. Okulun müzik grubu varmış ve grubun gitaristiymiş, bana da okulun müzik odasına beraber gitmeyi teklif etmişti, ben de kabul etmiştim.

"Gidelim mi?" Kaan'ın sorusuna kafamı salladım. Koridora çıkıp gidiyorduk ki Utku koşarak mı desem zıplayarak mı, o yolla yanımıza gelip kolunu Kaan'ın omzuna attı. "Nereye gidiyonuz gençleer?" Dediğinde kıkırdadım. Kafa birine benziyordu ve Belinay'ın anlattıklarına göre sevgililerdi. Bence çok yakışıyorlardı. Selen'se Berk'ten hoşlanıyormuş ama söylemeye çekiniyormuş. Umarım yakında açılırdı, çünkü onlar da yakışırdı bence.

"Var ya, Okyanus sen de cesurmuşsun. Kızlar genellikle Azra'dan korkarlar ve ona bir şey söylemekten çekinirler. Bazıları istisna tabii." Dediğinde güldüm. "Kimmiş o istisna olan bazıları?" Dedim vurgulayarak. Utku da gülerek, "Benimki." Dediğinde gülümsedim. "Helal Beloş'a." Deyip gülünce o da güldü. "Kafa birine benziyorsun." Dedi Utku, "Sen mi ben mi?" Diye sordum kaşlarımı havalandırıp. Gülüp "Tam kankalıksın Oki, çak bakayım şimdi." Diyip elini çakmam için uzatınca gülerek çaktım.

Yanımıza hızlı hızlı gelerek kolunu benim omzuma atan Belinay'a ve yanındaki Selen'e baktım. "Nereye böyle millet?" Diye gülerek sorduğunda ben de, "Kaan müzik odasına gitmeyi teklif etti, ben de kabul ettim." Dedim omuzlarımı hafifçe kaldırarak. İki elini açarak, "Ben de onların peşine takıldım." Diye itiraf etti Utku. Selen gülerek, "Biz de katıldık o zaman." Dediğinde müzik odası olduğunu düşündüğüm yere girdik. Utku kollarını iki yana açarak "İşte, müzik odasıı." Diye tanıttığında Kaan, "Ama ben yapacaktım onu." Dedi huysuz çocuklar gibi surat asarak.

Oturmalık bir yer bulup geçtik. Kaan eline bir gitar aldı ve "Bu benim gitarım." Dedi tebessümle. Gülümseyip başımı salladım. Kapı çaldı ve içeri Berk girdi. "Ben geldim." Deyince herkes 'hoşgeldin' falan dedi, Berk yanımıza gelip duvara yaslandı ve bize katıldı.

"Okulun bir müzik grubu, ya da grupları var. Bu her sene oluyor." Dedi Belinay. "Yeni gelen öğrenciler falan herkes katılabilirmiş buna. Sen de katılsana Okyanus?" Dedi Selen. İkisine de bakarken "Ben resim kursu ile ilgilenmeyi düşünüyordum, ikisi birden olur mu ki?" Dediğimde Kaan, "Neden olmasın? Selen hem ponpon kız çalışmalarına katılıyor, hem de bizimle müzik grubuna." Dedi açıklayıcı bir şekilde. "Aynen. Hem grupta yedek şarkıcı olması da gerekebilir, hem senin sesin de güzeldir. Yani istersen katılabilirsin." Dedi Belinay, 'istersen' dese bile bakışları ikna etmeye çalışan yavru köpek bakışlarıydı.

Gülümseyip "Tamam, katılacağım." Dediğimde Utku, "Yaşa be Okii!" Demişti neşeyle. Biraz sohbet ettikten sonra Utku'yla gerçekten ne kadar iyi arkadaş olabileceğimizi düşündüm, gerçekten sıcak ve neşeli biriydi. Berk, diğerlerinden farklı olarak biraz daha soğuk ve az konuşan bir tipti, böyle badboy havaları vardı sanki ama kötü biri değildir diye düşünmeye çalıştım.

Konuşulanlardan şunları öğrenmiştim; Müzik grubunda Eray ve Azra da varmış ama onlar başka gruptaymış. Berk, Kaan, Utku, Selen ve Belinay bir grupmuş. Ve adını bilmediğim başka kişiler de varmış. Seçmeler yakında olacakmış ve beni de katılmam için ikna etmişlerdi.

Utku neşeyle herkese imayla bakarken, "O zamaan," dediğinde bir şey anlamadım. Ben dışında diğer herkes, "Grubumuza hoş geldin Okyanus!" Dediklerinde mutlulukla gülümsedim. Onlara hemen alışmış ve ısınmıştım. Yeni gelmeme rağmen beni hemen aralarına almış, hemen arkadaş olmayı başarmıştık. Umarım hep böyle olurduk..

~

Bölüm sonu :)

Selamm. Yeni bölümü de attım, hikaye okunursa ve beğenilirse sık sık atarım bölümleri.

Sizce ilerleyen bölümler nasıl olacak? Okyanus'un hayatı nasıl ilerleyecek? Nasıl değişecek?

Fikir ve düşüncelerinizi yazmayı, oy ve yorum yapmayı unutmayınn.
Okuduğunuz için teşekkürler 💙

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin