67. Manita Bulak

1K 45 0
                                    

Siz bunu okuyun, ben sonraki bölümü tamamlamaya gideyim, iyi okumalar..

~

Belinay mutfaktan elinde tepsiyle çıkarken kuyruk gibi peşinden de Utku çıktı sırıtarak. Yanıma gelip koltuğun koluna oturdu ve yanağımdan makas alıp tepemden bakmaya başladı bana. "Yengesi, barışmışsınız Eroş'la." Sırıtıp ona alttan alttan bakarken, "Biz hiç küsmedik ki," Dedim muzipçe kaşlarımı havalandırarak. Onun daha konuşmasına bile fırsat vermeden, "Kankalıktan yengeliğe de geçiş yapmışım," Dedim koluna çimdik atarak. İnleyerek refleksle kolunu çekip ovuşturdu ve alt dudağını sarkıtıp bana terslendi. "Vahşi." Gözlerimi kısıp kötü bakışlarımı terlik gibi fırlattım. "Mızıkçı."

Gözleri dehşetle büyüdü. "Kim mızıkçı lan?! Kuru iftira!" Yüzümü ekşittim. "Ne anırıyorsun be adam!" Başımı kaldırdım diklenerek. "Yalan mı ayol? Bal gibi de mızıkçısın." Kollarını göğsünde bağlayıp inat etmeye devam etti. "Değilim kız." Dikbaşlılığım eksik kalır mı hiç? "Öylesin lan! Attırma tepemin tasını." 'Hah' gibi bir ses çıkardı. "Değilim dedim kızım, bak yolarım seni!" Ben de kollarımı göğsümde bağladım. "Var mısın iddiasına?" Dudağının bir kenarı kıvrıldı, yalnız şuan Utku ciddi duruyordu. Utku. Ciddi. Duruyor?

"Varım." Tek kaşım havalandı. "Kaybedersen instagramda canlı yayın açıp sana yapmanı söylediğim 3 rezilliği yapacaksın," Dedim ciddiyetle. Sessizce yutkundu ama çok bocalamadan kafasını salladı. "Anlaştık. Eğer ben kazanırsam saçlarını gerçekten yolacağım." Dudaklarım aralansa da hemen toparlayıp başımı dik tuttum. "Anlaştık."

"Kim kimin saçını yoluyor lan? Noluyor?" Eray'ın sesiyle ikimiz de aynı anda ona dönüp şirince sırıttık. "Yok bir şey hayatım, yengeyle iyi anlaşıyoruz ya hani," Dedi Utku elini öylesine savurarak. Başımı sallayarak onayladım. "Yaa, kankalıktan (!) yengeliğe terfi ettim ya hani.." Kaan'ın Eray'a bir şey anlatmaya başlamasıyla hemen birbirimize döndük. "Ne yapacağız?"

Aynı anda dediğimiz şeyle aynı anda omuz silktik. "Bilmem." Hangi ara üst kata çıkıp, hangi ara merdivenleri indiğini bilmediğim Kumsal'ın sesiyle hepimiz ona döndük. "Hadi bir oyun oynayalım!" Elinde bir defter ve kalemle gelip Cenk'in diğer yanına oturdu. "Ne oyunu?" Diye sordu Selen meraklanarak. "Şimdi şöyle; Hani burada herkesin sevgilisi var ya," Cenk'e döndü kaşlarını çatarak. "Senin var mıydı?" Cenk 'hayır' der gibi kafa salladı. Kumsal dudağını sarkıttı ve bize döndü.

"Sorular hazırlayacağız, sonra siz çiftlere soracağız. En çok bilenler ya da başarılı olanlar kazanacak." Kaan ve Selen birbirine bakarken Belinay atladı. "Bence oynayalım, hangi çift birbirini daha çok tanıyor gibi olsun." Herkes onaylayıcı mırıltılar çıkarırken Cenk de, "Ee, ben ne olacağım?" Diye sordu masum masum. Kumsal da, "Sen de benim gibi hakem olacaksın. Hadi soru düşün." Dedi otoriter bir sesle.

Birkaç dakika içinde Cenk ve Kumsal sorular hazırladılar -tabii ki bizden gizli yaptılar- biz de öylesine sohbet ederek bekledik onları. "Tamamdır! Başlayalım mı?" Diye sordu Kumsal ve yerinde zıplayarak kalktı. "Başlayalım bakalım," Dedi Eray rahat rahat. "Hadi şu merdivenlerin önünde oynayalım," dediğinde? "Neden burada değil?" Diye sordu Kaan ona dönerek. Omuz silkti Kumsal. "Çünkü neden olmasın? Öyle daha eğlenceli olacak gibi," Deyip merdivenlere ilerledi. Kumsal'ın bir huyu da, bazen böyle çocuksu neşesi oluyor olduğuydu.

Cenk de yanına ilerledi, bir basamak çıkıp ayakta yan yana dikildiler. "Hepiniz karşımıza sırayla oturun, sırayla dediğime bakmayın, yumak gibi çift- çift yan yana oturacaksınız," Dedi emreder gibi ama yumuşak bir tonla. Dediğini yaptık, Eray'la ben yan yana yere oturup bağdaş kurduk. "Patlat hadi bir soruyu yeni kanki!" Dedi Utku elini havaya kaldırıp sallayarak. Belinay sırıtarak, "Bence siz de sap gibi kalmayın, çift olun." Dediğinde Kumsal'ın ona 'hay ananı seveyim' bakışı attığını görüp sırıttım. Cenk boğazını temizleyip gözlerini kaçırdı. Utandı zavallı..

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin