3. Tatlı ve Samimi

2.6K 114 6
                                    

Bölüm şarkısı;

Bridgit Mendler- Ready or not 🎤

İyi okumalar ❤

~

Alarmın çalma sesine söverek yastığı kulağıma bastırdım. Bugün okul olduğunu hatırladığımda oflayarak yerimden kalktım. Okulun en nefret ettiğim özelliği sabahın köründen beni güzel rüyamdan uyandırmasıydı.

Banyoya girip işlerimi halletim ve çıktım. Bir anlık gördüğüm şeyle duraksayıp arkamı döndüm. İyi de ben bu resmi daha bitirmemiştim ki? Ayrıca güzel olmuştu. Aklıma gelen düşünceyle sebepsizce yüzümde bir gülümseme oluştu.

Eray yapmış.

Gülümseyerek dolabıma ilerledim. Dolabımdaki okul formamı aldım -okul sivil değil malesef.-
Formayı giyinip dolabın üzerindeki boydan aynanın önüne geçtim. Saçlarımı tarayıp her zamanki gibi açık bıraktım. Biraz parfümümden de sıkıp çantamı elime aldım. İçine ihtiyacım olacak bir kaç parça -bir dünya eşya- koydum.

Merdivenleri inip mutfağa girdim. Saat daha erkendi ve Eray uyanmamıştı belli ki. Atıştırmak için hem kendime hem de Erya'a bir sandviç yaptım. Sandviçi masaya bırakırken yanına küçük bir not yazdım.

'Afiyet olsun :)'

Kulağımda kulaklıklarımla evden çıktım ve şarkı dinleyerek okula kadar yürümeye karar verdim. Hem iyi gelirdi hem de bu şehri biraz tanımam gerek..

-

Okul olduğunu düşündüğüm bir binanın önünde duruyordum. Burası özel bir kolejdi. Okulun önüne gelirken etrafıma bakınıyordum. Gayet güzel bir yere benziyordu. Bahçede banklar ve onların yanında küçük yeşillikler vardı. Bazı öğrenciler bana bakıyorlardı. E herhalde o kadar güzeliz ki .s

İçeri girerken müdürün odasını arıyordum. Köşede sohbet eden iki kızın yanına ilerledim sormak için. "Merhaba. Ben müdürün odasını arıyorum da, nerede?" Diye sorduğumda kızlar bana bakıp gülümsediler. "Merhaba, sen yenisin galiba. Şu koridordan ikinci kapı." diye cevapladı sarışın olan. Gülümseyerek teşekkür ettim ve kızın tarif ettiği odaya doğru ilerledim.

Kapıyı çalıp içeri girdim. Adam, "Merhaba. Sen Okyanus Kaya olmalısın." Dediğinde başımla onayladım. Okulda kafiyeli konuşma kuralı falan mı var acaba?

"Okulumuza hoş geldin. Umarım burada güzel zaman geçirirsin Okyanus. Ben müdür Vedat. Bir şeye ihtiyacın olursa bu odada olacağım." Dediğinde başımı aşağı yukarı sallayıp "Memnun oldum hocam, hangi sınıftayım ben?" Diye sordum lafı evirip çevirmeden. Resmi konuşmaları sevmem doğrusu, odadan ne kadar erken çıksam o kadar iyi. Müdür sınıfımı söyleyince odadan çıktım. Ders zili çalınca herkes sınıflarına gitmeye başladı.

Birilerine sorarak sınıfımı buldum. Kapıyı çalınca içeriden 'gel' diyen hocanın sesini duyunca kapıyı açtım. "Size bahsettiğim yeni arkadaşınız." Diyip gülümsedi hoca. "Hocam özür dilerim, biraz geciktim." Dedim mahcup şekilde. "Önemli değil kızım, boş bir yere geç." dediğinde etrafa bakındım. Koridorda gördüğüm o iki kız da bu sınıftaydılar ve beni görünce gülümsediler. Onların arkasındaki boş sıraya geçip oturdum.

Dersin bir kaç dakikasında kapı çalınca hoca 'gel' diye seslenince kapı açıldı. Gelen kişiyi görünce şaşkınca baktım. "Neredesin sen Eray? Dersin yarısının geçtiğinden haberin var mı senin?" Dedi hoca azarlarcasına.

"Evet geciktim biraz." Dedi Eray umursamaz haliyle. "Tamam geç bir yere." Deyince hoca, Eray etrafa baktı. Beni görünce şaşırsa da yanıma gelip oturdu. "Aynı okulda, hatta aynı sınıfta olduğumuza inanamıyorum." Diye mırıldandım kendi kendime. Bu nasıl tesadüftü böyle?

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin