36. Hani Bana Öpücük?

1.4K 80 6
                                    


Keyifli okumalar 🌟

~

"Yaşıyor mu o?" Utku'nun endişe ve hayret dolu sesi doldu kulaklarıma. Burnumun önüne bir el gelip geri çekildi, sanırım biri nefes alıp almadığımı kontrol ediyor olmalıydı. "Nefes alıyor." Ve Kaan'ın sesi.

"Yaşıyor yaşıyor, uyandırırım ben." Belinay'ın sesiyle beraber üstüme dökülen suyla çığlık atarak yatakta zıplayarak oturur pozisyona geçtim. "Napıyorsunuz be!" Diye bağırdım yorganı kendime sararak.

"Kanka iyi misin?" Diye sordu Selen endişe ve şaşkınlık karışık bir sesle. Yorganı çekip ıslak kıyafetlerime baktım ve Selen'e dönüp anlatır gibi bir bakış attım. Dudaklarını birbirine bastırıp başını salladı anladığını belirtercesine. Bu yaptığım belki de bakışlarla çemkirmekti de ben farketmemiştim.

"Benim kıyafetlerimden veririm sana, üzülme," Dedi Belinay sakin bir sesle. Yanımdaki yastığı alıp nişan almadan tam kafasına geçirmemle sessizce inledi. "Tamam ya, alt tarafı uyandırdım!" Dediğinde, "Sorun da o ya!" Diye homurdandım çirkef bir tavırla.

Etrafa göz gezdirip kaşlarımı çattım. Burası ne benim odam, ne Eray'ın, ne Selen'in ne de Belinay'ındı. "Ee neredeyiz? Topluca kaçırıldık mı yoksa?" Deyip bakışlarımı bizimkilere çevirdim. "Ve Eray nerede?" Diye ekledim ardından. Ayy, yoksa organ mafyaları tarafından kaçırıldık da onun organlarını çoktan almışlar mıydı? Aman Allah korusun!

Utku sırıtarak kollarını iki yana açarken, "Burası benim evim, burası benim krallığım," Diye cevapladı. "Ve Eray banyoda." Deyip dudaklarını birbirine bastırıp gülmemeye çalışırken. Diğerleri de bu gülmeme çabasını farkederek kaşlarımı çattım. Yine ne haltlar çeviriyordu bunlar?

Diğer yastığı da alıp Kaan'a fırlattım. "Ne gülüyorsunuz öyle! Sabah sabah bozmayın sinirlerimi," Deyip kollarımı göğsümde kavuşturdum. "Ayrıca üşüyorum ben Belinay hanımcığım! Malum üstüme sıçtınız da," Diyerek ters bir bakış attım ona.

Eray odanın banyosundan çıkıp hepimize tek tek bakış attı. En son bana bakmasıyla yüz ifadesi şaşkınlık alarak tekrar bizimkilerde gezdirdi bakışlarını. Huysuz ifadesiyle baştan sona ıpıslak pijamalarıyla duran gibi bir adet Okyanus kim bilir nasıl görünmüştü gözlerine..

Beklediğimin aksine kızmak yerine sırttı. Evet yanlış okumadınız, sırıttı. "Okyanus'u uyandırma yöntemini hanginiz buldunuz?" Diye sormasıyla bizimkiler gülüştüler. "Ben buldum," Dedi Belinay gülüşüyle odaya girerek. Göz devirip ayağa kalktım. "Şu zekaya bakar mısınız? Gören de Einstein olmuş, yeni bir bomba falan bulmuş sanır," Dedim bıkkınca alay ederek.

Elindeki kıyafetleri alıp çabucak banyoya girdim. Aynanın önüne gelip burnumu kırıştırdım. Çok da kötü değildim ama ya, sadece ıslanmış görünüyordum. Bilmiyorduk ya çok sağol. Omuz silktim kendi kendime. En azından ıslandığında suratındaki boyaları akan palyaçolara benzemiyordum ama yine de Eray'ın önünde böyle olmak tuhafıma gelmedi değil yani..

Sanki daha önce beni havuza çekip boğulmamı sağlayan o değilmiş gibi..

Kapı çalınıp yavaşça açıldığında bakışlarımı kapıdan içeri başını sokan Utku'ya çevirdim. "Havlular şu alt dolapta olacak," Dediğinde başımı sallayıp gülümsedim. O da gülümseyip çekilirken kapıyı kapattı.

Dolaptan havlulardan birini çıkarıp işe saçlarımı kurulamakla başladım. Dün gece biraz içmeme rağmen her şeyi hatırlıyordum. Eray'la havuzun kenarından kalkıp içeri geçmiş, partinin geri kalanını eğlenerek geçirmiştik. Parti bitince Utku'nun evinde Belinay ona sürpriz hazırladığı ve planda bizim de olduğumuz için Utku'nun evine gelmiştik.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin