15. Bir Özür Geçirmiyor

1.8K 102 6
                                    

Multimedia: Kaan 🙊

Bölüm şarkısı;

Model- Ağlamam zaman aldı 🎤

İyi Okumalarr🍍

~

"Yeter artık, kes gülmeyi," diye söylenen Eray'a gözlerimi devirip gülmemi durdurdum ve hızlıca arabadan indim. O daha arabadan inip yanıma gelinceye kadar çoktan kapıyı açmıştım. Ayakkabılarımı çıkarıp merdivenlere ilerlerken Eray'ın arkamdan seslenmesiyle duraksadım. Yavaşça omzumun üzerinden ona baktım ifadesiz bir yüzle.

"Ben.. sana haksızlık ettim, bilmiyordum bunları.." dediğinde başımı önüme çevirdim. Sesi üzgün gibiydi, biraz hayal kırıklığı, biraz da pişmanlık.. O muydu üzgün olan yoksa ben mi? Üzgün olup olmaması bana söylediği o sözleri unutturmazdı ama.

Bir şey demeden sessizce merdivenleri çıktım. Al işte, gözlerim dolmuştu! Konuşsaydım, 'asıl ben özür dilerim!' diyerek ağlardım herhalde. Odama girip usulca kapıyı kilitledim, üstümdeki ceketi çıkardım ve çantamı da bir kenara attım. Kendimi sırtüstü yatağa bıraktım. Elime küçük yastığı alıp sarılırken gözümden bir yaş süzüldü.

Yastığa sıkı sıkı sarılırken derin bir nefes aldım, birden kapımın kulpunun sesinin gelmesiyle duraksadım. Başımı kapıya çevirdiğimde tekrar kapı açılmaya çalışıyordu. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Al işte, böyle kalırsın kapıda öküz. Bir de çalmadan girecekti demek!

Bu sefer kapıyı tıklattı. "Okyanus, konuşabilir miyiz?" Diye mırıldandığında sırıtışım silindi. "İstemiyorum," Deyip omuz silktim ve yatağın diğer tarafına döndüm. "Hadi ama, inat etme." Dedi sitem eder gibi. Birkaç saniye sessizliğin ardından, "Tamam, sen açana kadar beklerim ben de." Dedi sakince.

Bir süre sessizlik oldu. Konuşmadım, konuşmadı. Sustum, sustu. Üzüldüm, üzüldü mü?

En sonunda içimde beliren bir acımayla kapıya döndüm. Hala orada mıydı acaba? Bekliyor muydu? Vicdanım el vermiyor ama yaa, Allah seni ne yapmasın Eray!

Ayağa kalkıp ağır ağır kapıya yaklaştım. Kapının altındaki küçük açıklıkta gölgesi vardı, buradaydı. Yavaşça yere oturup belimi ve başımı kapıya yasladım. "Ne konuşacağız?" Sessizce fısıldadım kendi kendime, duymuş muydu acaba bir kapı arkamdan?

"Demek, Azra yapmış.." Dedi kendi kendine konuşur gibi. Gülümsedim, buruk bir gülümsemeydi bu. "İftira attığımı sandın, değil mi?" Dedim hayal kırıklığıyla. Nefesini dışa verdi. "Helin'in yaptığını söylemişti.." Dedi boğuk bir sesle. "Her şeyi, Helin'in üzerinden yapmış." Dedim duygusuz ama sakin bir tonla.

"Ama.. Azra yapmaz ki.." dedi küçük çocuklar gibi. Belki de kendini buna inandırmak istemiyordu. Gerçekten saftı, onunla konuşmaya çalışan kızların başına neler geldiğini de bilmiyordur kesin. Ya da, Belinay'ın dediği gibi görmezden geliyordur. Sevdiğine güveniyor, çok güzel seviyordu. Ama onun saflığını kötüye kullanıyordu. Azra, yalan söylüyordu, onu elinde tutmak için türlü türlü oyunlar oynuyordu..

Aslında güvenmeyen taraf Azra'ydı. Sevdiği ona bu kadar güvenirken o güvenmiyordu. Onu kaybedeceğini düşünüyordu. Ben neden Azra ve Eray'ın ilişkisini düşünüyorum peki?

"Sen çok safsın." Dedim birden burun kıvırarak. "Azra'ya ne kadar güveniyorsun, onu çok seviyorsun.." diye devam ettim. Onu seviyordu, seviyordu..

Bir şey demedi, sustum ben de. "Sana söylediklerim için.." deyip duraksadı, özür dilemek istiyordu galiba. Ne saçma huy, özür dileyememek!

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin