100. Benim Yerime Yaşa

762 32 17
                                    

Multi: Bizim yakışıklılar🍒

(Üsttekiler; Eray ve Cenk
Alttakiler; Utku ve Kaan)

Bölüm şarkısı;

Emre Aydın- Son Defa 🎶

Uzuun bir bölüm, bu da telafi olsun. Yani.. sanırım..

İyi okumalar ♡

~

BELİNAY'DAN

"Yeni dergiler çıkmış Okyanus. Bende bir tanesi vardı, getirmemi ister misin?" Dedim neşeli olmaya çalışarak. Gözlerini diktiği boşluktan ayırmadan başını iki yana salladı. Utku'ya baktım, Utku da bana. Üzgün bir şekilde alt dudağımı sarkıttım. Bir türlü güldüremiyorduk yüzünü..

"Kanka bak sana ne göstereceğim, Minecraft'ta yeni bir dünya yarattım. Bayılacaksın!" Utku telefonunu cebinden çıkarıp oyuna girdiğinde Okyanus bakışlarını ona çevirmişti. Utku'ya hafifçe yaklaşıp telefona baktı. Utku, "Bak, şuraları bitiremedim daha.." diyerek bir şeyler gösterirken Okyanus iyice sinmişti ona ilgiyle. Başını ağır ağır oynatıp, "Şu ne?" Diye sordu merakla. Bu iyiye işaretti. Aklı başka şeylere karışsa daha iyi olurdu onun için.

İki gün önce Eray, Utku'yu arayıp beni de alarak gelmemizi istemişti. Gittiğimizde ağlayan Okyanus ve çaresiz Eray'la karşılaşmıştık. Kedisi ölen Oki'nin yüzü iki gündür pek gülmüyordu. Anksiyetesi yüzünden zaten üzülüyordu kızcağız durmadan, mutlu olması gerekirken daha da üzülmüştü..

Bunun üzerine dün gece bizde kalmaya ikna etmiştim onu. Eray bugün ona sürpriz yapacaktı. Bir şey anlamaması için Utku ve beni yanında bırakmıştı, diğerleri de ona yardım edecekti. Dün gece film izlerken biraz bile olsa mutlu olmuştu. Anksiyete ona bazı şeyleri normalde olduğundan daha fazla düşündürüyordu. O söylemese bile hala üzülüyordu bu duruma. O yüzden kafa dağıtmak, dikkatini başka şeylere vermesi önemliydi. Utku'yla neredeyse ters takla bile atacaktık sırf yüzü gülsün diye.

Oyuna tamamile dalmış olan ikiliye bakıp gülümsedim ve koltukta Utku'nun diğer yanına kayıp küplerden oluşan oyunun tam olarak ne olduğunu anlamaya çalıştım.

SELEN'DEN

"Cenk, bak söz ver! Okyanus bunun için yemin bile ettirir!"

"Şaka mı yapıyorsun Selen?? İşin ucunda kızın sağlığı var! Ya başına bir şey gelirse? 18 bile değil, nasıl kendi başına kalsın!"

"Cenk, lütfen. Ben de bunun olmasını istemiyorum tabii ki! Ama Okyanus? O bizim arkadaşımız, söz verdik ona!" Yalvaran gözlerle gözlerine baktığımda dayanamayacak gibi duruyordu. Öyle de oldu. Yenilgiyle nefesini verip ellerini iki yana açtı. "Tamam! Tamam, kahretsin. Sen naptın Okyanus, naptın.." diye sitem ederek yüzünü buruşturdu. Üzgün bakışlarımı indirip iç geçirdim. Gerçekten, neden Okyanus?..

Neden bunlar onun başına gelmek zorundaydı ki?

"Napıyorsunuz burada?" Eray'ın sesiyle irkilip başımı kaldırdığımda Cenk ifadesiz bir şekilde bakıyordu ona. "Cenk, hani şarkıları seçecektin?" Dediğinde Cenk başını salladı ve ifadesini değişti. "Aynen, evet. Selen'e sordum da birkaç şey.." diyerek eliyle saçını karıştırdı. Bana 'aramızda' der gibi bakış atıp yanımdan ayrıldı. Durgun bir şekilde arkasından bakmayı kesip Eray'a döndüm. "Buralar tamamdır."

Başını sallayıp teşekkür eder gibi gülümsedi. Sanırım bu 'artık özgürsün' işaretiydi. Yanımdan ayrıldığında tezgahın arkasından çıktım, ardından kafeden. Eray nereden buldu bilmiyorum ama böyle şirin bir kafe bulmuştu. Sahil kenarında bir yerdeydi. Mekan sahibinden izin almış ve bu akşamlık bir kutlama yapmak için hazırlık yapıyorduk.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin