81. Değişim

798 41 1
                                    

Selaam canımsılaar!

Sanırım beni birazcık dövebilirsiniz çünkü minnacık bi gecikme oldu..

Çok sorry kuzuşlarım ama doğruyu söylemek gerekirse pek yazasım gelmiyordu, şimdi de öyle. Bu bölümü önceden yazdım hatta, sadece hazırda bir bölüm daha olmadığı için atmak istemedim işte öyle..

Neyse çok uzatmadan bölüme geçelimm,

İyi okumalar 🐣

~

"Çok biliyorsun sen," Dedim kollarımı göğsümde bağlarken. Ukala sırıtışını sergiledi. "Tabii ki, senden daha akıllıyım." Histerik bir kahkaha attım. "Belli belli! Hangimizin IQ'sü daha yüksek Eray?" Tek kaşını havaya dikip kendinden emin bir şekilde baktı. "Her şey bir şeylerin yüksekliğiyle ölçülseydi senin boyun hakkında konuşuyor olurduk şuan."

Sırıtışım solarken, "Gıcık!" Diye söylendim. "Seni abime şikayet edeceğim!" Dedim tehdit eder gibi işaret parmağımı sallayarak. Sırıtışı büyüdü. "Bak gör sen, babanı kendime hayran bıraktığım gibi abine de büyü yapacağım. Benden daha iyi damat bulamazlar," Dediğinde ağzımdan bir, "Hah!" nidası çıktı. "Nesin sen? Dünya harikası falan mı? Ego canım, çekilir misin sevgilimi göremiyorum," Dedim alayla.

Kaşları kalkarken, "Sevgilin demek?" Dedi vurgulayarak. Boyalı fırçayı yıkamak için kenara bırakıp bedenimi tamamen ona çevirdim. "Aynen öyle," Dedim kendimden emin bir şekilde. Yaslandığı masamdan ayrıldı ve bir adım attı. "Sevgiline bir öpücük vermeye ne dersin o halde?" Dediğinde kendimden emin ifadem Osmanlı gibi çöktü resmen. "Yok artık!" Diye bir tepki verdim.

Gülerek yaklaştı. "Masallarda prensesler kurbağa öperek prens ediyorlar, ben seni öperek adam edemiyorum." Dedim ve duraksadım. "Aa dur, sen kurbağa değil öküzdün, evet." Bir adım gerilerken o bir adım daha geldi üzerime. "Ama ya!" Ayağımı yere vurduğumda hışımla öne atlamasıyla çığlık atarak odamdan dışarı fırladım. Tabii peşimden o da.

"S*ktir ya!" Diye bağırarak küfür savurup merdivenlere koştum. Hayır, öpmesinden korkuyor değilim. Sadece bir kere gurur yaptım mı, ezdirmek istemiyordum kendimi. Buna evin içinde at gibi koşturmak da dahildi. "O küfreden dudaklarına neler neler yapacağım ben!" Dediğinde merdivenlerden inmeye başladım. Daha merdivenlerden düşmeyi bitirememiştim ki kolları sardı belimi. "Yaa!" Diye kulak perdesini zedeleyecek şiddetle cırladım. Eray'ın kollarından iyi yelek olur bana ha..

Yüzünü buruşturduğunu hisseder gibi oldum. "Kulağımın ana- bacısına girdin kızım, ses yumurta mı içtin sabah?" Diye söylendi. "Ayrıca çırpınmayı kes, jandarma gelse seni benden alamazlar," Diyerek kahkaha attı. Somurtarak yüzümü ona dönmeye çalıştım. Kollarını gevşetti ama kaçamayı düşünmek yerine ona döndüm. "Jandarma senin ebeni..-" elini dudaklarıma örttü. "Şşt, uslu kız olsana azıcık. Yakışıyor mu dudaklarına bu sözler? Ben o dudaklar yakışacak başka bir şey biliyorum," Dediğinde gözlerim büyüdü.

İnleyerek elini ağzımdan çekip avucuna baktı burun kıvırarak. "Vahşi." Dudaklarım iki yana kıvrılırken, "Öküz," Dedim başımı dikleştirerek. Tamam, birazcık ısırmış olabilirdim elini.. Yüzüme kızgın bakışlarını çevirip bedenimi trabzanlara yasladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırırken yutkundum. Kalp atışlarımın sesi yükselirken sırıttı. "Fantezilerim konusunda ciddiydim," Diyerek dudaklarını ıslattı. Dudağımı ısırdım. "Bana diyene bak, kim bilir aklında benim haklımda neler düşünüyorsundur.." dedim kaçış yolu arayarak. "Bilsen bana yaklaşmaya utanırdın, biraz yaş içerikli," Deyince dudaklarımla gözlerim aynı anda açıldı.

Omzuna sert bir yumruk geçirdim. "Eray!" Kahkaha atarak başını geri çekti. Yanaklarımın yanmasını umursamamaya çalışarak gülüşünü izledim. Oğlum, bu çocuk böyle gülünce benim de aklıma pek masum şeyler gelmiyor ha.. Çok güzel gülüyor lan, düşmelik! Pislik, bu kadar çekici olmak zorunda mıydı sanki?

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin