Gülümse Yeter

23. Kalp Atışı

Bölüm şarkısı;

Julia Michaels- Anxiety ft. Selena Gomez 🎤

Keyifli okumalar ❤

~

"Okyanus, güzelim, uyan hadi.."
Uyku ve uyanıklık arasındayken gözlerimi araladım usulca. İyi de ben odamda değilim? Bi dakika.. Eray bana az önce GÜZELİM Mİ DEDİ?!

Yok, ben daha uyanmamışım herhalde..

Aman ya, bir kelimeye mi takıldım şimdi? Eray bu, uyandırmak için dedi işte, ne abartıyorsun?

"Günaydın," Dedi uykulu sesiyle. Gözlerimi kısarak gülümsedim, "Günaydın." Şimdi geldi aklıma, dün burada uyumuştuk ve hala aynı sarılır pozisyonundaydık. Allah'tan koltuklarımız rahattı, gerçi rahat olmasa bile ben taş üstünde de uyurdum, hiç farketmezdi bana.

Uyku hala üstündeydi, gözleri kısıktı ve tatlı tatlı gülümsüyordu. Eray şuan gözüme öyle bi tatlı gelmişti ki gözümü ayırmadan izleyesim gelmişti. Yüzüne düşen güneş ışığı, kahverengi gözlerini bal rengi gibi gösteriyordu..

Gözlerim, aklıma gelen detayla kocaman açılırken, "Eray, okul!" Dedim telaşla. "Saat çoktan geçti, ben de şimdi farkediyorum. Salla gitsin," Dedi umursamazca. Güzel fikirdi, zaten bugün de Sibel'in dersi vardı, bir işkence daha kaldıramazdım.

"Hadi biraz daha uyuyalım," Dedim başımı geri omzuna koyarak. Gülme sesi kulağıma geldi, itiraz etmedi. Burada 'hayır, yemek' demesi gerekmiyor muydu?

Başımı kaldırıp yüzüne çatık kaşlarımla baktım. "Sen aç değil misin? Yemek istemen gerekmez miydi?" Dediğimde afallamış bir şekilde baktı yüzüme. "Okyanus, ne diyorsun? Sen yeteri kadar uyumadın galiba," Deyip yerinde kıpırdandı ve gözlerini kapattı. Dediklerim saçma gelmiş olmalıydı sanırım.

Bense hala bunun gerçekliğine kendimi inandırmaya çalışıyordum. Yok lan, rüya falandır bu. Düşünün artık, ERAY YEMEK İSTEMEDİ! Bunun için illa hasta olması gerekir ya da rüya..

Bir an ateşi var mı diye kontrol edecektim ki bir anda boş verme hissiyle omuz silktim ve başımı omzuna koydum.

Amaan, çıkar kokusu yakında.

Ya da çıkmasın.

Elimi alnına koyduğumda gözlerini aralayıp yüzüme kaşlarını çatarak anlamazca baktı. "Ee, ateşin de yok," Dedim dudağımı sarkıtıp. "Bir yerin ağrımıyor değil mi?" Dedim bakışlarımı gözlerine çevirerek.

Yüzüme 'is your head okay?' bakışı attı. Yemin ederim kafamda öyle bir ses yankılandı! "Asıl senin bir yerin ağrıyor mu? Ne biçim sorular bunlar, uyuyamadım yeterince, ondan böyleyim," Dediğinde dudağımı sarkıttım düşünceli düşünceli. Neden uyumamıştı ki? Bir şeyi mi vardı? Rahat mı edemedi?

Eray uyumaya devam ederken başımı geri omzuna gömdüm. Omzu rahattı falan ama çocuk kesin kol felci oldu. Tamam, cidden boş verip uyumalıyım, elime uyku fırsatı geçti oğlum uyku!

Eray'ın kalp atışları o kadar güzeldi ki, sanki huzur veriyordu. Böyle, yüzünüzde mal bir tebessüm oluyor, ismini belirleyemiyorsunuz.. Kalp atışları eşliğinde gözlerimi kapattım.

Oysa kalbi bir başkası için atıyor..

Anlam veremediğim bu düşüncelerimi titrek bir nefes alarak aklımdan uzaklaştırdım, bir sebebi vardır? Neden böyle saçma şeyler düşünüyordum ki?

-

"Beni neden uyandırmıştın o zaman?" Dedim sinirle suratına bakarken. Omuz silkip elma dilimini ısırdı. "Canım öyle istedi," Dediğinde elimdeki bıçağı hızla doğrultup ona doğru salladım.