37. Bu Daha Başlangıç

1.5K 78 5
                                    

Bölüm yine uzun olduğu için parçaladım.

İyi okumalar.. 🌟

~

"Ee, sen ne dedin peki?" Dedim gülerek devam etmesini beklerken. Rahatlıkla omuz silkerek orta parmağını gösterdiğinde kahkalara boğuldum. "Okyanus krize mi girdin?" Dedi gülerek koluma dokunarak. Elimi 'iyiyim' dercesine sallayıp toparlanmaya çalıştım.

"Seninle sevgili olanlara yazık," Dedim en sonunda gülmeyi keserken. Karnıma giren kramplara yüzümü buruşturdum. 'Umrumda değil' der gibi omuz silkti. "Banane, onların sorunu bu," Deyip yürümeye devam ettiğinde gülerek ona yetiştim.

"Hadi sen evine, ben kendi evime," Dediğinde başımı salladım onaylarcasına. "Tamam, görüşürüz Cenk," Deyip vedalaştım ve bizim evin olduğu sokağa doğru ilerledim.

Kurstan çıkmış eve gidiyorduk Cenk'le. Ciddi ama komik ama tuhaf ama normal bir çocuktu. (Anlamadınız biliyorum..)

Bir süre sessizce yürüdüm. Sessizliğime karışan ayak sesleriyle kaşlarımı çattım ve duraksayarak arkama bakındım. Kimse yoktu, sokakta benden başka kimse de yoktu ki. Bakışlarımı etrafta dolaştırıp önüme döndüm. Zihnim bana oyun oynamış olabilirdi ya da yanlış da duymuş olabilirdim.

Sessizce ilerlerken tekrar bana eşlik eden seslerle aniden durdum ve arkamı döndüm. Hissediyordum, birisi beni takip ediyordu. Nasıl oluyorsa ben döner dönmez yok oluyordu! Korkmaya başlamıştım.

Yutkunup yavaşça önüme döndüm ve adımlarımı hızlandırdım. Hızla ilerlerken adım sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Neredeyse akşam olmak üzereydi ve batmak üzere olan güneşin ışıklarının dünyayı son kez ışıklandırması nedeniyle yerde arkamdan gelen kişinin gölgesi vardı.

Ben nasıl bir işe bulaştım!

Kolumdan tutulmasıyla korkuyla çığlık atıp arkamı dönmemle ağzımı kapatıldı. Gördüğüm kişi gözlerimin fal taşı gibi açıkmasına neden olurken onu sertçe ittirdim. "Napıyorsun be!" Diye cırlayıp ondan uzaklaştım.

Nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışırken siyah gözleri üzerimde geziniyordu. "Canım eğlenmek istedi," Dedi normal bir şeyden bahseder gibi. Sanki evcilik oynamak için gelmişti yanıma, davar! Ayrıca 1 hafta önce Eray'dan yediği yumruk gözüne yakışmıştı, hala imza gibi duruyordu.

"Ruh hastası, böyle eğlence mi olur? Defol git, başkasıyla eğlen. Ayrıca benden uzak dur Berk!" Diye çıkışıp ona arkamı döndüm ve hızlıca ilerledim. Arkamdan gülme sesini duydum. "Eninde sonunda benimle konuşacaksın zaten, kaç sen şimdi.."

-

Kapıyı kapatıp belimi yaslandım ve rahatlayarak nefesimi versim. Eray'ın koltukta oturmuş ve tuhaf tuhaf bana baktığını hiasettim ama ona çaktırmamaya çalışarak ayakkabılarımı çıkardım.

Yere bıraktığım çantamı alıp merdivenlere yönelmiştim ki arkamdan seslendi. "Bir sorun mu var?" Dudağımı ısırıp arkamı döndüm sakince. "Yoo, nereden çıktı bu?" Tek kaşını kaldırıp yüzüme şüpheyle baktı. "Pek öyle görünmüyorsun, emin misin?"

Kendimi yine sorgu odasına çekilmiş suçlu gibi hissetmeye başlamıştım ki dudaklarımı araladım. "Eminim Eray. Eve erken geleyim derken neredeyse koşarak geldim, yoruldum," Deyip yalan söylediğimi çaktırmadan yavaşça arkamı döndüm ve koşarcasına merdivenleri çıktım.

Az daha kaçırılacağımı ya da peşimde sapık olduğunu düşünürken bir anda Berk olduğunu gördüm dersem, bu sefer Berk'i öldürebilirdi. Neden bilmiyorum ama çevremde -Kaan ve Utku dışındaki- bazı erkeklere baya sinirli gibiydi. Ve benim yüzümden birinin mezara, diğerinin hapse girmesini hiç istemiyordum.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin