41. Günün En Huzurlu An'ı

1.5K 79 16
                                    

Multimedia: Okyanus ve kaldığı kulübe ♡

Bölümü daha erken yayınlayacaktım ama nasıl olmuçsa bölüm tamamen silinmiş. Yeniden yazdım ben de.

Bölüm şarkısı;

Ufomuo- yıldızlar (cover) 🎤

İyi okumalar °v°

~

"Evet çocuklar, bu sene de her sene olduğu gibi gezilerimiz olacak. Bu gezilerimizden birisi bu hafta sonunda, 2 günlük bir orman gezisi!"

Şey ya, sanırım o kadar kötü değildi. Hatta bence baya güzeldi! Orman gezisi, arkadaşlar, kamp falan. Acaba bizimkiler gidecek miydi?

Derken Belinay gülümseyerek arkasına, yani bana döndü. "Gidecek misin?" Diye sordu heyecanla. Başımı salladım hızlıca. Sonra yanımdaki Eray'a döndüm. "Gidecek miyiz?" Başıyla onayladı sakince. Selen'e seslendim, omuz silkti. "Sanırım gelirim."

Galiba bu hafta sonu güzel geçecekti!

-

Çantamı otobüse koymaları için beklerken bakışlarımı okul bahçesinde gezdirdim. Okuldan 4 sınıf gidiyordu geziye, bahçede 11'ler için ayrılmış otobüsler vardı. Gerçi bu haftadaki gezi sadece 11'ler içindi, neyse..

Çantamı yerleştirdiklerinden emin olup otobüse bindim. En azından içeride beklemek daha iyiydi. Oturup kulaklıklarımı çıkardım ve bir şarkı açarak gözlerimi kapattım. Uyuyormuş gibi yapayım da kimse konuşturmasın beni.

Sinir olduğum bir şey varsa o da kulaklıklayken birinin beni konuşturmaya çalışmasıydı.

Arkadaşım ben seni mi dinleyeyim yoksa kulaklığı mı?

Sol kulağımdan kulaklığın tekinin çıkarılmasıyla gözlerimi araladım. "Demek kız arkadaşımdan ayrılmamı istiyorsun çünkü sıkıldın." Sırıttım. Aynen bebeğim, o şeytan sevgilinle ayrılman çok hoş oldu.

"Ariana dinlediğini bilmiyordum," dediği sırada bakışlarımı otobüste gezdirdim, herkesin yerlerine geçtiğini ve otobüsün çalıştırıldığını gördüm. Utku ve Belinay, Kaan ve Selen bir oturmuştu. Ve en mükemmeli koltuğumun cam kenarı olması!

Telefonumu uzattım Eray'a. "İstediğini seç, farketmez bana," diye mırıldandım rahatlıkla. Nasılsa müzik zevki benimki gibiydi, harika! Telefonu alıp şarkı listemde bir şeyler aradı. Aradığını bulmuş olacak ki açtı ve arkasına yaslandı. Fırsat bu fırsat diyerek başımı omzuna koydum.

"O güzel kupa kızıydı," diye mırıldandı Eray kendi kendine. "Sinek valesiydim bense.." Kolunu omzuma atıp rahat bir pozisyon almamı sağlamasıyla gülümsedim ve onun gibi kısık bir sesle eşlik ettim ona. "Saçların mı ıslak yoksa, ıslak mı yaşamak dedim.."

"Senin için rüzgarda hep yağmur mu var?" Başımı çevirip yüzüne baktım ve yüzündeki bulaşıcı gülümsemesiyle devam ettirdim. "Gözlerin mi daldı yoksa, sıkıldın mı sorulardan?" Dediğinde ben getirdim gerisini. "Hiç geçmez mi gözlerinden bu son bahar?"

İkimiz beraber söyledik. "Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna.. Bir kar tanesi, eri ağzımda.." Huzurla gözlerimi kapattım ve iyice gömüldüm omzuna. Bunu bekliyormuş gibi sımsıkı sardı beni koluyla.

Bu günün huzurlu an'ı.. Bir adet Eray ve cam kenarında onunla huzurlu bir yolculuk..

-

"Noluyor ya?" Diye boğuk sesimle mırıldanarak gözlerimi araladım. Eray koltuktan yana eğilmiş, ön tarafa bakıyordu. "Geldik galiba," Dedi bana dönerek. Başımı 'tamam' der gibi salladım ve esneyerek yanıma aldığım küçük çantamı alarak ayağa kalktım. İki tane çanta hazırlamıştım kendime; biri kıyafetler için, biri de küçük ihtiyaçlar -kitap, kulaklık, yiyecek falan- için.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin