44. Er Ya Da Geç

1.2K 73 3
                                    

Selamm, yeni bölümle beraber bir şey daha söylemek istiyorum. Gülümse Yeter'in kapak fotoğrafını değiştirdim, bence bu öncekinden daha iyi oldu. Aslında kararsız kaldım, iki kapak yapmıştım. Şimdilik bu dursun ama belki ilerde değiştiririm, emin değilim..

Bölüm şarkısı;

Shawn Mendes- Bad Reputation 🎤

İyi okumalar 🌟

~

ERAY'DAN

"Nerede lan bu kız! Nerede?" Ormanda Okyanus'u ararken korkumu Utku'ya sert bir şekilde yansıtıyordum. 45 dakikadır yoktu Okyanus! Yok! Yer yarıldı da içine mi girmişti?

Her şeyi geçtim, p*zevenk Berk de yoktu ortalarda.

Kendimi saçma düşüncelerden uzak tutayım diyordum ama elimde değildi! İkisi de yoktu ve kim bilir Okyanus nerede, ne haldeydi. Tek dileğim o herifin ondan uzakta olması ve hemen Okyanus'u bulmamdı..

"Okyanus!" Diye bağırdı Utku bir tarafa doğru. Yeniden bir yanıt alamayınca bana döndü. "Oğlum, olmayacak bu böyle. Ya başına bir şey geldiyse? Ayırlalım bence. Sen sağ taraftan git, ben soldan gidiyorum. Bulursan beni bekleme, hemen onu al, kulübenin oralara git. Yarım saatten uzun süre kalmam, gelirim ben de." Mantıklıydı. Şuan ne olursa olsun mantıklı düşünebilen Utku'yu başımı sallayarak onayladım. "Haklısın, haklısın. Ayrılalım," Dediğimde o da başını salladı ve dediği gibi yaptık.

Deli gibi yürürken aynı zamanda uzayıp giden ormada sesimi ona duyurmak için çırpınıyordum. "Okyanus! Duyuyorsan ses ver, Okyanus!"

Yanımızdan ayrılalı çok olmamıştı ki yokluğunu farkedip kızlara nerefe olduğunu sordum, yürüyüşe çıktığını söylediler. 'Hemen döner' dedim kendi kendime, aptallık ettim. Onunla gitmem gerekirdi. Şuan ne durumda, ne haldeydi bilmiyordum.. En kötüsünü düşünmek bile istemiyordum..

"Neredesin güzelim.. neredesin.." diye mırıldandım çaresizce etrafıma bakınırken. Lütfen onu bulayım. Lütfen iyi olsun..

Nefes nefese yürümemi biraz yavaşlattım ve yavaş yavaş durdum, elimle alnımı ovuşturdum. Şu kelimeyi söylemekten bıktım ama, YOKTU!

Bir anda farkettiğim bir şeyle elimi alnımdan çektim. Durup incelememle gözlerim açıldı. Ağacın arkasında biri vardı! Seri adımlarla yaklaşmaya başladım. Yaklaştıkça aklıma bir bir ihtimaller düşüyordu.. ve yaklaştıkça.. bunun onun ayakkabısı olduğunu anladım!

Koşarak ağacın arkasına geçip yerde yatan Okyanus'u görmemle içimde bir şeyler koptu sanki. "Okyanus! Okyanus!" Yanına koştum, saçları yüzüne dökülmüş, hareketsiz öylece yatıyordu.

Başını kaldırıp hemen kucağıma çektim onu, sıkı sıkı sarıldım üşüyen bedenine. "Allah'ım! Şükürler olsun, buldum seni!" Diye sayıklamaya başladım. Ama..

"Okyanus? Güzelim? Aç gözlerini. Hadi, evimize gideceğiz! Aç gözlerini, neyin var?" Yüzünü hafifçe tokatladım, yüzüne düşmüş saçını kulağının arkasına sıkıştırdım. Baygın bedenini kucaklayarak ayağa kalktım. "Kahretsin! Buz gibi olmuşsun!" Diye kendi kendime söylendim.

"İyi olacaksın, iyi olacaksın, iyi olacaksın.. Sana bir şey olmasına izin vermem.. izin vermem."

Kulübenin olduğu yere geldiğimde Utku'nun da orada olduğunu gördüm. Bulamayıp dönmüştü. Bizi görür görmez birkaç kişi yanımıza doğru koştu. Okyanus'a sıkıca sarılıp Ekin hocaya yaklaştım. "Hocam! Baygın, lütfen bir şey yapın. Lütfen uyandırın onu." Diye yalvardım resmen.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin