91. Senden Sonra

625 31 12
                                    

Bölüm şarkısı;

Tuğkan- Ah bu ben (cover)

İyi okumalar 🌹

~

"Uyan bakalım, Siyahlar kraliçesi!" Koluma dokunan parmaklarla irkilerek gözlerimi açtım. Utku ürkmüş halime yutkunup bir adım geriledi. "Afedersin Ocean, korkacağını düşünememiştim.." Gözlerimi kırpıştırdım ve arkasındaki pencereden dışarı baktım. Ne ara eve gelmiştim ben?

Ağır ağır doğrulurken sessizliğimden faydalanıp konuşmaya devam etti. "Cenk aşağıda bir şeyler hazırlıyor, sen de kalk hazırlan, yetişiriz okula." Yüzümü ellerimle sıvazlarken suratıma bulaşan boyamsı bir şeyle ellerimi çektim ve avuçlarıma baktım. Yüzümü buruşturup içimden bir küfür savurdum. Makyajla uyumuşum, yüzüm yağlı boya çalışmalarına dönmüştür şimdi kesin..

Bakışlarımı Utku'ya çevirdiğimde gözleri büyüdü. "Kanka.. pandaya döndün," deyip dudaklarını birbirine bastırdı. Dediğini duymamazlıktan gelerek, "Ben ne ara geldim eve? Cenk ve senin burada ne işiniz var pardon?" Dedim üstümdeki yorganı kaldırırken. Kahretsin, elbiseyle de uyumuşum. "Uzun hikaye. Eray'ın tişörtlerinden alırız biz, sen okul formanı giyin. Giderken yolda çantalarımızı da alırız. Bugünlük idare ederiz," Dedi sakince ve kalkmam için elini uzattı. Tutarak kalktığım an sendelememle sıkıca tuttu kolumu.

Ellerimi yüzümden çektim. "Uykuluyum, ondandır.." diye mırıldandım ve sarsak adımlarla halimle banyoya doğru ilerledim. Az önceli dediklerine cevap olarak, "Ne isterseniz yapın," dedim banyoya girmeden önce. Aynaya bakışlarımı çevirdiğimde iğrenç bir şey görmüşüm gibi yüzümü buruşturdum. Suratım yağlı boya tablolarına dönmüştür derken haklıymışım. Hala neden dünden kalma olduğumu ya da ne olduğunu bilmiyordum ama umursamadım.

Yüzümü kilolu boyalardan temizledim ve ellerimi ıslatıp saçlarımda gezdirdim. Banyoda işlerimi halledip elbiseden kurtuldum ve aceleyle okul formalarımı giyindim. Okul formaları derken, şu sıralar hava gömlek giymek için fazla sıcak olduğu için yarı-forma sistemine geçmiştik. Pileli siyah okul eteğimin üstüne beyaz bir tişört giyindim ve saçlarımı atkuyruğu yaptım. Gözaltlarımı kapatıcıyla kapattım ve dudaklarıma nemlendirici sürüp bir fıs parfümle işimi bitirdim. Çantamı ve telefonumu alıp odamdan dışarı fırladım.

Utku ve Cenk dün siyah kot pantolon giydikleri için işleri kolay olmuştu. Okul forması da zaten onunla aynıydı ve şimdi üstüne beyaz tişört giyerek işlerini halletmişlerdi. Mutfak sandalyesine çantamı bıraktığım sırada Cenk sandviç uzattı bana. "Mayonez yok, değil mi?" Diye sordum elinden alırken. Cıklayıp kendi sandviçinden bir ısırık aldığında dudaklarım yukarı kıvrıldı ve kendiminkini yemeye başladım.

Sandviçimi yerken tezgaha yaklaşıp 2 kupa çıkardım. Birine çay hazırlarken dolaptan kahve çıkardım ve 1 kaşık bir kupaya koydum. "Kahve kime?" Diye sordu Cenk anlamamış gibi. Çaydanlığa uzanan elim duraksarken çiğnemeyi de kestim. Doğru ya, Eray yoktu..

Utku durumu hemen farketmiş gibi, "Benim için!" Dedi atlayıp durumu ört bas etmeye çalışarak. Bakışlarımı ona çevirdiğimde sakince omuz silkti. "Ne? İlk ders matematik. Açılmam lazım biraz, değil mi?"

Gözlerim yanmaya başlarken zorla gülümsedim ve başımı sallayıp kahveyi hazırladım. Cenk sadece su içmekle yetinirken Utku ve ben de kendi kupalarımızdaki içecekleri bitirdik ve aceleyle çıktık evden.

Yolda durarak onların çantalarını aldık ve öyle devam ettik yola. Belinay'ın arabasının Utku'da olduğunu görünce biraz şaşırdım ama bir şey söylemedim. Dün kesin bir şeyler olmuştu ve ben nedense hatırlamıyordum.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin