33. Neden Bu Filme Girdik?

1.5K 85 4
                                    

Bölüm şarkısı:

Selena Gomez- Back to you 🎤

Keyifli okumalar ❤

~

"Kaç gün kalacaksın baba?" Diye sordum masaya otururken. Eray da benim gibi düşünmüş olacak ki babama döndü. "Bugün öğlen çıkacağım, işlerimi bırakıp geldim," Deyip  gülümsemeye çalıştı babam. Başımı onaylarcasına sallayarak başımı eğdim. Üzülmüştüm bu duruma, daha özlem giderememiştim ki..

Eray elini omzuma koyarken babam, "Üzülme kızım, zamanım olunca gelmeye çalışacağım. Hem aklım burada kalmıyor olacak artık, Eray var yanında," Dediğinde başımı kaldırıp Eray'a baktım.

'Bak nasıl da kazandım güvenini' der gibi gururla bakıyordu yüzüme. "Peki," diye mırıldandım çaresiz ve sakince kahvaltıma döndüm. Ondan sonra da konuşmamıştık, okula gidecektik ve okuldan döndüğümde babam geri dönecekti İzmir'e..

İç çekip masayı topladım ve işim bitince babama döndüm. "Okuldan sonra görüşürüz baba," Dedim üzgün üzgün ona sarılarak. O da bana sarılırken, "Görüşürüz güzel kızım, dikkat edin kendinize," Dedi babam Eray'la bana hitaben. Ondan ayrılıp gülümsedim ve vedalaşarak evden çıktık.

-

"Yani babanla tanışacağız," Dedi Utku neşeyle. Kıkırdayarak onu onayladım. "Kanka seni Belinay'ın babasıyla tanıştırmıyorum, kendi babamla tanıştıracağım," Dediğimde herkes gülüştü.

Okul çıkışı beraber sinemaya gidecektik. Gitmeden önce eve uğrayacağım için Utku'nun babamı merak ettiğini ve onunla tanışmak istediğini demesiyle arkadaşlarımı babamla tanıştırmaya karar vermiştim. Cenk dışında tabii, o gelemeyecekti. Bu durum Eray için mutluluk sebebi olurken bana pek iyi olmamıştı ama neyse.

Zil çalınca topluca oflayıp banktan kalktık ve okula ilerledik. Sınıfa girince arka sıradan bana ölümcül bakışlar atan yellozu görmemle durumdan  keyiflenerek sırıttım ve yerime oturdum.

Şimdi siz bilmiyorsunuz, Azra'ya oyun oynamaya karar vermiş ve onun kullandığı parfümün sahtesini alıp çantasındaki orjinaliyle değiştirmiştim. Parfüm sahte olduğu için ve Azra'nın böyle şeylere alerjisi olduğunu öğrendiğim için böyle bir oyun oynamıştım. Parfüm tenine değince alerjisi tutacak, vücudu, yüzü falan kızaracak ve durmadan hapşırmaya başlayacaktı. Bu pek tehlikeli değildi, sadece birazcık acı çekecekti ki ölümcül bir alerji de değildi. Küçük oyunlardan nelere geleceğim daha ((:

"Okyanus, sana bir şey verecektim, unutmuşum," Diyen Eray'a çevirdim bakışlarımı. Bunun ne olacağını düşünürken, "Tamam," Dememle elini çantasının içine saldı ve bir kutu çıkardı. Kaşlarımı çattığımda Eray kutuyu açmış ve bu sefer kaşlarımın şaşkınlıkla havalanmasına sebep olmuştu. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken, "Kolyen," Deyip gülümsedi ve kolyeyi aldı takmak için. Takması için arkamı döndüm oturduğum yerde yüzümdeki büyük gülümsemeyle. Kolyemin tenime değmesiyle usulca dokunmuştum boynuma. Allah'ım, düzelmişti inanamıyorum!

Hemen dönerek Eray'a sarıldım bir ana. "Çok teşekkür ederim! Teşekkür ederim, teşükkür ederim!" Gülmesiyle ılık nefesini boynumda hissetmiştim ve midemdeki kelebeklerin havalanması bir olmuştu. "Önemli değil, buz mavisi," Dediğinde ondan ayrıldım ve yüzüne minnettarca baktım. Çok mutluydum şuan!

-

Okuldan eve uğrayacağımız, sonra da sinemaya gideceğimiz için Eray arabayı bizim eve yakın bir sokakta park etti ve arabadan indik. Derin bir nefes alıp bizimkilerle beraber arabadan indik ve eve doğru ilerlemeye başladık. Babam gideceği için biraz moralim bozulmuştu şimdi..

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin