71. Veda Zamanı

918 46 3
                                    

Merhabalar. Sadece bir şey söylemek istiyorum.

Bazılarınız Okyanus olarak aldığım karakteri beğenmemişsiniz. Bu tabii ki de normal bir şey, sonuçta herkesin farklı zevkleri vardır. Ama daha önce dediğim gibi, tekrar söylemek istiyorum şunu;

Bakın, kimse mutlaka benim düşündüğüm karakterleri kendisi de düşünmek zorunda değildir. Benim beğendiğim bir karakteri de beğenmek zorunda değilsiniz, kimseyi bu konuda zorlamıyorum elbette. Ama yine önceden dediğim gibi, eğer karakteri beğenmiyorsanız, kendi aklınızda oluşturduğunuz bir karakter ya da o kişi olarak düşündüğünüz herhangi bir kimse varsa, siz o kişiyi o karakter olarak düşünün. Ben kendi seçtiğim karakterlerle devam edeceğim ama..

Ama bir kız buldum, multi'ye fotoğrafını bırakıyorum. Okyanus olarak görmek isterseniz bu da sizin karakteriniz olsun..

Herneyse, vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Şimdi bölüme geçebilirsiniz gçsıglslf

İyi okumalar ♡

~

"Oğlum artık kesin iyileşecek," Dedi Aysun teyze bana gülümseyerek. Dudağımı ısırıp bakışlarımı kaçırdığımda güldü. "Hatta o yanağını da yıkamaz," Diye ekledi kıkırdayarak. Bakışlarım şaşkınlıkla ona dönerken imayla göz kırptı bana. Ayy, sanırım sadece yanağını öptüğümü görmüş. Oh, utançtan ölürdüm yoksa..

Gülümseyip başımı cama çevirdim ve gülümseyerek bizi izleyen Eray'a baktım. Burukça gülümseyip el salladığımda o da zorla elini kaldırıp salladı. Dudaklarını aralayıp bir şeyler söyler gibi kıpırdattı. Sanırım 'uyu' diyordu. Başımı hafifçe kaldırıp indirdim 'hayır' der gibi. Başımı camın kenarına yaslayıp onu izlemeye koyuldum. Uyuyabileceğimi sanmıyordum zaten. En azından o iyileşene kadar..

-

1 hafta sonra..

Yanağımı yasladığım elime sürtüp iyice koluma yaslandım. Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum ve en azından bu pozisyon iyi gibi geliyordu. Galiba.. "Kanka iyi misin?" Dedi Selen elini omzuma koyarak. Gözlerimi zorla aralayıp başımı salladım. Valla, iyi olmasına iyiydim de yorgundum. Şuan hastane kafeteryasına gelme sebebim Eray'ım beni odasından kovmasıydı. Neymiş, gidip kafa dağıtayım, kendime geliyimmiş. Ben kendimdeyim bir kere, sadece yaşlanmış gibi bir şeye yaslanmam gerekiyordu..

"Kahveler de geldi.." diyerek önüme kahve bardağını bıraktı Kaan. Gülümseyip bardağı ellerim arasına alıp zehir gibi kahveden bir yudum içtim ve yüzümü buruşturdum. En azından açılmam için ihtiyacım vardı buna, şuan hiç dinlenmem gereken zaman değildi. "Neden Okyanus'a bir şey almadın?" Dedi Utku Kaan'a. "Ben istemedim," Dedim omuz silkerek. Bana kötü bir bakış attı. "1 haftadır doğru düzgün ne yemiyorsun, ne içmiyorsun. Olmaz ki böyle." Yine omuz silkip bir yudum daha aldım kahveden. "Aynen ha, bak Eray olsa zorla yedirirdi, 'nimet bu kızım nasıl yemezsin' deyip senin yerine kendisi de yerdi," Dedi Cenk teşhis koyuyormuş gibi. Dediğine güldük. Evet, tam olarak öyle derdi. Ama beyefendi şuan kendisi bile kilo vermiş durumda..

Derin bir nefes alıp ayağa kalkarken, "Nereye?" Dedi Belinay merakla. Benim yerime, "Nereye olacak, Eray'ına," Dedi Cenk bana ters bir bakış atıp. "Seni odasından kovmuş kızım, azıcık triplensene. Hem taburcu oluyor bugün, vaktiniz olur vakit geçirmeye yani," Dedi alayla yüzüme bakarken. Beni güldürmeye çalıştığını biliyordum ama hiç uğraşmadan omuz silktim sadece. Kahveyi de aldım. Daha fazla bir şey demeden, "Hadi görüşürüz," Diyerek kafeterya çıkışına ilerledim.

Yolumun yarısını zombi gibi gözüm kapalı ilerledim. Kapıyı açıp çıkacakken direk gibi bir şeye çarpmamla duraksayıp inledim ve yüzümü buruşturdum. "İyi misiniz?" Diye gelen erkek sesiyle çarptığım şeyin direk olmadığını anladım. Yüzüne dahi bakmadan başımı sallayıp çıktım oradan. Bir de biriyle hiç uğraşamazdım şu durumda. Kahveyi tek dikişte bitirip yandaki çöp kutusuna attım. Direğe kafayı geçirdim ama nasıl oldu kahve dökülmedi anlayamadım. Ah, doğru ya, direk değildi o. Herneyse.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin