66. Çok Aşık

919 45 2
                                    

Bölümler biraz geç gelebilir, hazırdaki bölümler bitti ve benim hemen yazmam gerekk..

İyi okumalar 🍃

~

Yüzümü incelerken, "Siz kavga falan mı ettiniz?" Diye sordu Kumsal lafı gevelemeden. Ona ters bir bakış atıp, "Ne alaka?" Dedim düz bir sesle ona yandan bir bakış atarak. Düşünürmüş gibi gözlerini kıstı. "Mesela Eray'ın sabah erkenden çıkması, çıkarken bana 'birbirinize emanetsiniz' demesi, seni her sabah uyandırmak varken uyandırmaması, senin de bir durgun oluşun falan.." diye tüm gerçekleri sıraladı şüpheyle.

Sessiz kalışımla sıkılarak ofladı. "Hadi ama kanka, çocukluktan beri tanıyorum seni. Bir haller var sende, o bebek mavisi gözlerinden gerçekleri okuyabildiğimi biliyorsun," Dedi yaslandığı tezgahtan doğrularak. Bir bahane daha sunacaktım ki kapının sesiyle bakışlarımla resmen 'defol aç şu kapıyı' dediğimi anlayıp göz devirerek mutfaktan çıktı.

"Hoş geldiniz," dediği sırada kapı kapanma sesi geldi. "Hoş bulduk." Aynı anda çıkan iki sesle kızlar olduğunu anlamıştım. "Napıyorsunuz?" Diye sordu Beli'nin sesi yaklaşırken. "Napacağım, yeni çift kavga etmiş galiba, delil arıyorum," Dedi Kumsal nefesini dışa üfleyerek. "Nasıl ya? Ciddi misin?" Diye sordu Seli şaşkınlıkla. "Emin değilim," Dedi Kumsal sıkıntıyla.

Mutfağa girdiklerinde onlara dönmeden, "Hoş geldiniz," Diye mırıldandım salatalığı doğrarken. "Valla hoş gelmiştim ama o hoşluktan bir şey kalmadı bende galiba," Dedi Belinay elindeki poşeti masaya bırakırken. "Öyle bir şey var mı Oki?" Diye sordu Selen yanıma gelerek."Bu konuyu kapatabilir misiniz?" Dedim sertçe, omuz silkip bıçakla salatalığı keserken. "Dün çok iyiydiniz, ne oldu ki birden?"

Bıçakla salatalığı resmen hıncımı çıkarırcasına doğrarken bıçağın elimi kesmesiyle acıyla inledim. "Noldu??" Diyerek yanıma gelen kızlarla sinirle elimi tezgaha vurdum. "Hey!" Kumsal elimi tutup kesiğe baktı. "Biraz derin gözüküyor, mazoşist misin sen kızım!" Dedi sinirle yüzüme dönerek. Belinay suyu açarken Kumsal elimi suya uzattı. Acıyla yüzümü buruşturduğum sırada Selen elinde yardım çantasıyla geldi mutfağa. "Temizleyelim şunu," Dedi Belinay kağıt havluyla dikkatlice yarayı silerken. "Yanlışlıkla oldu," Diye mırıldandım elime bakarken. Kumsal yüzüme düşen saçımı geriye itti. "Tamam kuzum, sorun yok."

Kızlar beni masaya çekiştirirken Selen malzemeleri çıkarıyor, Kumsal ve Belinay anlaşarak yaramı temizliyordu. Sanırım gerçekten derin kesilmişti, küçük ama derin.. Kalbimde açılan yaralar gibi.. "Pekala," diye mırıldandı Kumsal derin bir nefes alıp doğrularak. "Bitti," Diye devam etti Belinay. Üçüne de gülümsedim. "Teşekkürler kızlar.."

"Üstüne mi geldik?" Dedi Selen mahcup bir şekilde. Nefesimi üfleyip başımı iki yana salladım. "Sadece tartıştık.." Dedim bakışlarımı yerdeki parkerde gezdirirken. "Saçma biraz, korkuttu beni ama isteyerek yapmadı," Dedim elimle yüzümü sıvazlarken. "Sadece o dejavuyu yaşamak aklımı o ana götürdü.." diye mırıldandım burnum sızlarken. "Aptalım, ne diye öyle çıkıştıysam!" Dedim kendi kendime öfkeyle. Sinirim belki de kendimeydi, nereden bilecekti ki Eray?..

"Şş, tamam güzelim. Sorun değil, olur öyle şeyler," Dedi Belinay saçlarımı okşayarak. "Barışırsınız, küçücük bir tartışmayla ayrılmazsınız, merak etme," Dedi Kumsal bilmiş bir tavırla. Selen, "Malum gününde Utku, Beli'nin yeni aldığı makyaj malzemelerini challenge yapıyorum diye paramparça etmişti. Bir görseydin o hallerini.." Dedi başını iki yana sallayarak. Aklına gelmişçe ürperdi Selen. Ne kıyamet kopmuşsa kız ürperdi şuan harbi..

Beli kulak memesini çekip masaya vurdu. "Allah bir daha yaşatmasın, az daha ayrılıyorduk. Yenilerini aldı sonra ama ne güzel işte, beleşe daha kalitelileri geldi," Dediğinde kıkırdadık hepimiz. Kumsal bana döndü gülümseyerek. "Akşam bardağın sesiyle yerinden nasıl atladı görmen gerekiyordu. Kızım bu çocuk seni çok seviyor, e sen de seviyorsun. Ayrılır mısınız ya?" Gülümseyerek başımı eğdim. Muzipçe, "Oo, aşık bir Oceaan," Dedi Beli ıslık çalarak.

Kızlar kıkırdadı. "Hadi toparlanalım, bir şeyler atıştırıp diğerlerini de çağıralım," Dedi Selen ayaklanarak. Kumsal da ayağa kalkarken, "Ama Eray gelmez şimdi." Deyip dudak büktüm. Kumsal ve Beli bir anda bakışmaya başladılar. 3 saniye bakışıp sırıttılar ve sonra bana döndüler. "Bak sen nasıl geliyor o enişte bozuntusu," Dedi Kumsal şeytani bir gülümsemeyle. Bu ikisi hangi ara bu kadar samimi oldular Allah aşkına?

Geri kalan zamanımızı bir şeyler atıştırarak, kız kıza takılarak ve dedikodu yaparak geçirdik. Sonrasında Kaan geldi, okuduğu bir kitabı bize anlatıyordu. Kumsal da Kaan'la anlaşmıştı ve açıkçası Kumsal, fazlasıyla film- dizi izleyen biriydi. Selen- Kaan çiftimiz de böyle insanlara düştüğü için onunla baya samimi olmuşlardı.

Kapının çalmasıyla hızlıca ayaklandım. Salondan çıkıp kapıya yöneldim ve kapıyı açtım heyecanla. Ama gelen Cenk'ti, yüzümdeki gülümseme tazeliğini korurken, "Hoş geldin," diye yol verdim geçmesi için. Eray geldi sanmıştım oysa ki.. "Hoş buldum," Deyip göz kırptı. Sırtındaki çantayı yanına bırakıp ayakkabılarını çıkardı ve doğrularak çantayı alarak salona ilerledi.

"Selam gençler," diyerek girdi salona. Bakışları Kumsal'a kayınca duraksadı, "Ve yeni gençler." Dediğinde Kumsal dudaklarını birbirine bastırdı. Bizimkiler ona dönerek, "Hoş geldin," Dediler bir ağızdan. Sessizlik oluşmasına fırsat vermeden hemen atladım. "Kumsal, İzmir'deki en yakın arkadaşım," Sonra Kumsal'a döndüm. "Bu da Cenk." Dediğimde başını sallayıp gülümsedi. "Memnun oldum," Cenk de gülümseyerek, "Ben de," Diye yanıtladı onu.

Koltuklardan birine geçtiğimiz sıra Kaan, "Burada yapsanıza şu ödevi, birini resim yaparken izlemek çok zevkli." Dedi ilgiyle. Diğerleri de onaylayıcı şeyler söyleyince kararımız onlardan yana oldu. Sohbet ederek ödevi bitirdik. "Oh be," diye mırıldandım rahatlamışça. "Al benden de o kadar," Dedi Cenk derin bir nefes alıp kalemleri toplarken. Belinay ayaklanarak, "Ben bir şeyler getireyim bize," dediğinde ben de ayaklandım.

Mutfağa girdik, ben kahve ve çay çıkarmaya, Beli de bardakları almaya koyuldu. Ocağı yaktığım sırada tekrar kapı çaldı. Kalbim maraton koşusuna çıkmış gibi 939372 hızla atmaya başlarken refkeksle Belinay'a baktım. Gülmemeye çalışarak, "Geldi, hadi git," Dediğinde gülümseyerek küçük çocuklar misali kapıya koştum. Kapıyı açar açmaz karşımda ciddiyetle duran Utku ve Eray'a baktım. Utku, ciddiyetle duruyordu?

"Hoş geldiniz," dedim neşeli görünmeye çalışarak. Utku bana dönerek gülümsedi. Kollarını iki yana açıp, "Hoş bulduk kankaların en güzeli," dediğinde gülümsedim. "Seninki mutfakta bu arada," Dedim ayakkabılarını çıkaran Utku'ya. Bana göz kırpıp mutfağa girdi. Yutkunarak Eray'a döndüğümde ciddiyetle beni izlediğini farkettim. "Geçsene," dedim bir adım gerileyerek. Bir şey mi olmuştu acaba? Yoksa hala aramız böyle diye mi soğukluk yapıyordu?

Doğrulduğunda daldığım düşüncelerimden gözlerimi kırpıştırarak ayrıldım. "Noldu?" Diye sordu kaşlarını çatarak. Bakışlarım gözlerinde oyalanırken kendimi tutamayıp sarıldım. Kollarım beline dolanırken başım göğsüne düştü. "Özür dilerim," Diye fısıldadım üzgün bir sesle, "Saçmaladım.." diye ekledim gözlerimi kapatarak. Son sarılışımızdan çok bir zaman geçmese bile özlemiştim kokusunu..

Dudaklarını alnımda hissettim, içim titredi. "Önemli değil.." diye fısıldadı o da. Başımı kaldırıp gözlerine bakarken, "Barıştık mı?" Dedim dudak bükerek. Gözleri refleksmiş gibi dudaklarıma kaysa da toparlayıp bakışlarını çabucak gözlerime çevirdi ve içimi ısıtacak olan o eşsiz gülümsemelerinden birini sundu. "Hiç küsmedik ki kızım, sen istesen bile ayrılamayız."

Kaşlarımı çattım bu dediğine. "Niyeymiş o?" Diye sordum inatçı bir sesle. Tamam, konuyu uzatmam salakça belki ama, ne bileyim, merak işte. Gözlerini kıstı, dudaklarını ıslattı. "Çünkü.." diye fısıldadı yüzüme doğru. Büyüsüne kapılmışça gözlerim kısıldı. Biraz daha eğdi yüzünü, "Çok aşığız.." diye üfledi nefesini dudaklarıma.

B ü y ü l e n d i m..

Dudaklarıma hemencecik bir öpücük kondurup sırıtarak elimi tuttu. "Hadi gidelim, şimdiden arkamızdan gıybetimizi yapıyorlardır," Dediğinde gülerek başımla onayladım. Salona girer girmez Beli ve Kumsi'nin bakışları ellerimize kaydı, birbirilerine bakışlar atıp sırıttılar. Eray, Cenk'in yanına oturduğu sırada ben de Kumsal'ın yanına oturdum. Ortada bir konu vardı ama pek anlaşılır bir şey olmadığından olayı anlamaya kafa yormadım, because üşendim.

~

Bölüm sonu :)

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin