65. Kıskançlık Nirvana

1.1K 48 14
                                    

Bölüm şarkısı;

Billie Eilish- Ocean eyes 🌊

(Daha önce koymuş muydum yoksa bu şarkıyı?)

İyi okumalar ♡

~

OKYANUS'DAN

"Anam bugünleri de mi görecektim? Senin kendi evin var kız!" Diye cıvıldadı Kumsal yüzündeki gülümsemesiyle. Anahtarı portmantoya bırakırken sırıtarak göz devirdim. "Pek 'kendimin' sayılmaz ama.." Ayakkabılarını kenara bırakıp bana döndü. "Bence bu durumdan pek rahatsız görünmüyorsun."

Ayakkabılarımı onunkilerin yanına bırakıp omuz silktim. Salona geçerken peşimden geldi. "Ayrıca bana bu sevgili olayını açık açık anlatacaksın. Telefonda kısa kısa anlattın, alacağın olsun Oke." Gözlerini kısarak bana kuşkulu bakışlarını fırlatırken kendimi koktuğa bıraktım. "Tamam be Kum, anlatıracaksın zaten." O da kendini solumdaki koltuğa bıraktı. "Güzel. Şimdi başla derim."

İşaret parmağımı yorgun yorgun havaya kaldırdım. "Şuan üşeniyorum, bana 10 saniye ver." O bana sakince bakarken derin bir nefes alıp verdim, gözlerimi ağır ağır kapatıp açtım. 10 saniye bitince ayaklandım. "Tamamdır, ikimize bir şeyler getireyim, geliyorum."

Anlatacağımı bildiği için sadece arkasına yaslandı. Mutfağa girip iki bardak çıkardım. "Evin çok güzelmiş, yani eviniz," Diye seslendi salondan. "Sık duydum," Deyip bitki çayını da çıkardım, suyu kaynamaya bırakırken, "Sen bu perdeleri nasıl asıyorsun kanka? Bak doğruyu söyle, buraya uçmuyorsun değil mi?" Diye seslendi bana salondan merakla. Kıkırdayıp göz devirdim. "Herkes bu evin perde derdini çekmek zorunda mı?" Çayı bardaklara dökerken "Herkes'ten kastın?" Diye sordu muzipçe, kafasını uzatıp bakınıyordur şuan kesin.

"Kaynanandan mı bahsediyorsun hmm?" Sonunu uzatarak imayla 'mm' sesini çıkardığında sırıttım. "Aynen öyle bebeğim," Deyip dolaptan kurabiyeleri çıkardım. "Vaoo, kaynanasını da severmiş," Dediği sırada kavanozun kapağını açtım. Kavanozun yarısına kadar gelmiş kurabiyelerle Eray'ın fırsat bulup tıkıştırmış olduğunu anlayıp göz devirdim. Ben bu çocukla ne yapacağım?

Bıkkınca nefesimi üfleyip kalan kurabiyeleri tabağa dizdim. "Ayrıca o perde olayını Beli de bir ara sormuştu," Dediğimde, "O sarışının bakışları hiç hoşuma gitmedi yalnız," Dedi ses tonundan burun kıvırdığını anlayarak. Ocağı kapatıp kupalara su dökerken konuşmaya devam etti. "'Nurella' bakışları bile atıyordu lan, Melis'in eski sevgilisinin yeni sevgilisine olan bakışları gibiydi resmen!"

Kıkırdayarak çayları ve kurabiye tabağını tepsiye koydum. Salona geçerken, "Bir ara beni o piknik örtüsünün üstüne yatırıp işi halleder diye tırsmadım değil." Demesiyle kısa bir kahkaha atarak koltuktaki yerime oturdum. "Bunu bir çocuğun burnunu attığı yumrukla kıran kız mı söylüyor?" Ben gülmeye devam ederken göz devirdi. "Aman ne komik. Zaten o bakışlar devam etseydi senin arkadaşın falan takmaz dalardım, sonrasında pençelerini gizledi de gerek kalmadı."

Kurabiyeden bir ısırık alıp gözlerini kapattı ve lezzetli olduğunu belli eder sesler çıkardı. "Valla kurabiyelerini bile çok özlemişim be. Sen şimdi benden başkasına mı kurabiye yapacaksın?" Diye sordu hüzünle. Devam ederek, "Sen şimdi başka bir kekoya mı sufle pişireceksin?" Dedi bu sefer de ağlamaklı bir sesle. Dudaklarımı büzüp başımla onayladım. "Maalesef kocacığım, üstüne kuma getirdim. Senin karın değilim artık."

Nasıl bir bakış attıysa bana kendimi tutamayıp tekrar güldüm. Ben bu manyağın mimiklerini bile özlemişim ya! Hani Eray'ın bir bakışı var ya, hayal kırıklığına uğrayınca attığı elinden şekeri alınmış küçük çocuk bakışı, heh işte aynı ondan attı Kumsal.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin