4. Beraber Çizelim İşte

2.4K 115 7
                                    


Multimedia: Okyanus

Bölüm şarkısı;

Billie Eilish- Ocean eyes 🎤

İyi okumalar

~

Sonunda ders bitmişti, zil çalınca kızlarla beraber toparlanıp dışarı, okulun bahçesine çıktık. Belinay, "Ne tarafa gidiyorsun? Arabamla bırakayım seni." Dediğinde şaşırdım. Daha 16- 17 yaşındaydık, nasıl araba kullanıyordu ki?

"Babam sayesinde erkenden ehliyet aldım, söyleyeyim. Zenginliğin faydaları." Deyip göz kırptı. Kaşlarımı çatarak şaşkınlıkla "Aklımı mı okudun sen?" Diye sordum. Gülerek, "Hayır. Yani galiba, yüzünden okunuyordu." Dediğinde Selen"le kıkırdadık.

Arabaların yanına geldiğimizde Belinay, "Bak gerçekten, götürebilirim." Dediğinde teşekkür ettim ama kendim gitmeyi tercih ettim. Aslında gidebilirdim, yorgundum ve uykum vardı. Amaan, neyse olan oldu.

Yola çıkıp dalgın dalgın yürüyordum ki yanımda çalınan korna sesiyle yerimde sıçradım. Bakışlarımı hemen yanımdaki arabaya çevirdiğimde sırıtarak bakan Eray'la karşılaştım. Şaşkınlığımın yerini hemen sinir alırken eliyle gelmemi işaret ediyordu.

Kapıyı açıp oturdum. "Ne diye birden kornaya basıyorsun ya!" Diye çıkıştım sinirle. O'ysa sırıtarak, "Yanında olduğumu nasıl anlayacaktın peki?" Dediğinde omuz silkip önüme döndüm. Arabayı sürmeye devam ederken, "Markete gidiyoruz, dün tam olarak ne almam gerektiğini bilmediğim için pek bir şey almadım. Sen bilirsin öyle şeyleri." Diyince ofladım. Bu çocuk gerçekten midesini ciddi bir şekilde düşünüyor. "Yarın gideriz, benim uykum var." Dedim sızlanarak. "İki dakika uyumadan durabilirsin bence." Deyip sürmeye devam etti.

Herkes erken yaşında parayla ehliyet alabiliyor mu acaba? Bunlar kesin ünlü zengin çocukları, ondan bir şey demiyorlardır. Keşke ben de alsaydım ama araba sürmeyi bile bilmiyorum, ne gerek var yani. Eray'a da bir şey demeyip önüme döndüm.

Bir marketin yanına geldiğimizde Eray arabayı bir yerde durdurdu ve arabadan indik. İçeri geçip araba aldım ve sürerek ihtiyacımız olacak şeyleri seçmeye koyuldum, Eray da bulmasını istediğim şeyleri arıyordu. Böyle 'bilmiyorum' diyerek kurtulamazdı. Hep böyle kaçamazdı herhalde.

Market alışverişini bitirip arabaya oturduk. Zaten alışverişin yarısını esneyerek yapmıştım. Şuan ihtiyacım olacak tek şey bir adet büyük ve rahat bir yataktı.

Eve gelir gelmez hızla odama koştum, çantam odamın köşesinde gelişigüzel yer edinirken kendimi yatağa bıraktım. Mutlulukla gülümseyip gözlerimi kapattım. Bir anda yanımda oluşan ağırlıkla arkamı döndüm ve bir adet Eray'la karşılaştı. Yüzümü buruşturup, "Napıyorsun sen?" Diye sordum uykulu halimle.

"Uyuyacağım, yorgunum." Dediğinde kaşlarım alayla kalktı. Yok ya, basmıyor benim kafam o kadarını, aptalım ya hani. "Kendi odanda niye uyumuyorsun?" Dediğimde "Odamı toplamadım, üşeniyorum şimdi toplamaya. Susarsan uyuyacağım." demişti bıkkınlıkla. Göz devirip arkamı döndüm ve varlığını boş vererek gözlerimi kapattım. Daha kaç gün olmuştu ben 'bir yabancının varlığından rahatsız olmaz mı insan' diye düşüneli? Şuan yaptığım da pek farklı sayılmaz ama kimin umrundaa..

-

"Şşt uyan. Uyansana kızım, gören de kış uykusuna gitti sanır!"

Sesli bir şekilde oflayıp inatla yastığı kulağıma bastırıp "Gitsene oğlum, uyuyacağım." Dedim ters ters. Yatakta yanıma yaklaşıp "Ben çok acıktım, kalk bir şeyler yapalım. Hem 2 saattir uyuyoruz." Dedi ikna etmeye çalışır gibi. Anlaşılan bana muhtaç bir durumda.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin