57. Kırılma Acısı

1.1K 52 5
                                    

Bölüm baya uzun olmuş, yine parçaladım. Bazı bölümler baya uzun oluyor ve böyle küçük küçük, bölüm bölüm atmam gerekiyor yoksa dediğim gibi çok uzun..

Bölümü okumak sanırım yarım saate falan biterdi gşsğdfl

Bölüm şarkısı;

Avril Lavinge- Nobody's home 🎤

İyi okumalar canımsılar💕

~

Dolan gözlerimi kırpıştırdım ve geldiğim gibi sessizce geri odama çıktım. Kapıyı kapatıp yaslandım ve gözlerimi kapattım. Odaya nasıl ulaştım onu bile bilmiyordum. Yavaş adımlarla yatağıma yaklaştım ve yatağın başına yaslanıp yere çöktüm. Hissettiğim acıyı tarif edemiyorum, canım çok yanıyor sadece..

Bacaklarımı kendime çekip sarsılarak ağlamaya başladım. Başkasına aşık. Başkasını seviyor. Beni seviyor sanmıştım. Ben ona aşığım, o başkasına.. Kaburgamın sol tarafında, içerde gerçekten bir şeylerin kırılma acısı vardı. Kalbim sanki kilolarca yüke katlandı bir anda.. Beni.. sevmiyor..

Neden? Neden beni sevmeyecektiyse aşık etti beni kendisine? Neden bana aşıkmış gibi davrandı? Neden bana böyle acı yaşattı? Hıçkırdım. Elimin tersini dudaklarıma bastırdım. Gözlerimde birikmiş yaşlar firar ediyordu art arda. Önümü göremiyordum bile, yaşlar engel oluyordu.

Kapı tıklanıp açıldığında hızla elimin tersiyle yüzümü sildim. Ona söylemeyecektim. Tam da itiraf edecekken öğrendiğim bu gerçeği saklayacaktım. Hıçkırmamak için çenemi kastım. "Okyanus?" Endişeli çıkan sesiyle yanıma gelip diz çöktü önümde. Yüzüme düşen tutamları kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Ne oldu güzelim? Neden ağlıyorsun?"

Güzelini öldürdün be Eray'ım. Senin yüzünden ağlıyor o güzelin..

Başımı yan tarafa çevirdim. "Beni yalnız bırakır mısın?" Dedim katı ses tonuyla. Pürüzlü sesimi düzeltmek için boğazımı temizledim. "Bir şey mi oldu?" Nasıl da masum ve ilgili çıkıyordu sesi.. Başımı iki yana salladım. "Yalnız kalmak istiyorum." Dedim sertçe. Kırıldığını biliyordum ama takılmamaya çalıştım. Beni paramparça etmişken onun kırılmasına mı üzülecektim? Sessizce başıyla onayladı ve kalkıp odamdan çıktı.

Kapıyı kapatır kapatmaz yüzümü buruşturdum ve hıçkırdım. Yaptığım belki de saçmalıktı. Biri beni sevmedi diye ona kızamazdım ki. Zira, Eray çok güzel seviyordu, bir başkasını..

İç çektim. Ben de onun gibi yapabilirdim belki. Onu, onsuz da severdim.

Yerimden kalktım ve deminden bakıştığım dolabıma ilerledim. İçinden çantamı çıkardım ve iki-üç parça kıyafet koydum içine. İhtiyacım olacak birkaç eşyamı da aldım. Çantayı kapattım ve masadaki kulaklığımı alıp cebime sıkıştırdım.

Şuan mantıklı düşünmüyordum belki de ama umrumda değildi. İki günlüğüne Belinay'larda kalırdım, en azından bu evden uzak olurdum biraz.

Merdivenleri indim ve portmantodaki Vans'larımı aldım. "Nereye?" Eray'ın sesiyle doğruldum ve yere bıraktığım çantamı elime aldım. Tam karşımda dursa da yüzüne bakmadım. Parçalanacaktım yine yüzünü görsem, dayanamazdım. Ellerini yanaklarıma getirdi ve başımı kaldırdı yüzüne bakmam için. Baş parmaklarıyla ıslak yanaklarımı kurularken çenesini izliyordum.

"İyi misin? Mahvolmuş görünüyorsun." Dedi endişeyle. Sen mahvettin ya beni. Sorusunu es geçerek dudaklarımı araladım. "İki günlüğüne Belinay'larda kalacağım, ev sana emanet." Dedim yüzüne bakmazken. Sesim oldukça soğuk ve mesafeli çıkıyordu ama elimde değildi. Bir şey anlatmayacağımı anlamış olacak ki sadece başını salladı. "Peki, tamam. Dikkat et kendine.."

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin