20. Başka Ne Olabilir Ki?

1.5K 98 6
                                    


Bölüm şarkısı:

The Vamps- Middle of the night .ft Martin Jensen

Bir uzun bölümü iki farklı bölüm olarak atacağım çünkü fazlasıyla uzun oluyordu.

İyi Okumalar ❤

~

"Kız, öldü mü bu yoksa? Okyanuus, kalsana be!" Belinay'ın başımın üstünde cırlaması üzerine yastığı kulağıma bastırdım. Ulan bir kere izin verin de uyuyayım be, ölmüyorum!

Çemkirerek, "Ya Belinay, gitsene başımdan!" Dedim boğuk sesimle. "Okyanus, kalk dedim! Yeter bu kadar, akşam olacak," Dedi tek tek sabırlı olmaya çalışarak. Sabahtan beni uyandırmaya çalışıyordu ve bense direniyordum.

Forever uyku ❤

Yastığı başımdan çekip yüzüme öyle bir baktı ki, "Tövbe." diye mırıldanıp kalktım. Düşünün artık nasıl baktı.. Yastığı bir kenara bırakıp sinirli bakışlarını üstümden çekti ve Selen'in elindeki kıyafetleri alıp bana uzattı.

"Giy şunları, dışarı çıkacağız," Dediğinde yüzüne küçük Emrah gibi bakıp konuştum. "Benim hiç dışarı çıkasım yok. Hem haftasonu. Bırakın da uyuyayım. Yarın uyuyamayacağım, dün de erken kalktım zaten. Kıymayın bana ya.." Dedim yalvarırcasına yüzlerine bakarken.

Selen hemen yumuşarken Belinay omuzlarını düşürdü. "Biraz gezip geliriz, sonra uyursun. Hem kafa dağıtırız, D&R'e gideriz," Dediğinde yüzüm aydınlandı. "Cidden mi?" Dediğimde gülümseyerek başıyla onayladı.

Yatağa bıraktığı kıyafetlere bakıp dudağımı büzdüm ve derin bir nefes alıp ayağa kalktım.

Sonuçta işin ucunda D&R vardı.

ERAY'DAN

"Ee? Neredelermiş?" Dedim telefonu kulağımla omzum arasına yerleştirip kapıyı kilitlerken. "Kitapçıya gidiyorlarmış, Okyanus istemiyormuş ama kızlar zorla çıkarmış." Dedi Utku telefonun öbür ucundan.

"Tamam, sen neredesin?" Dedim arabanın kapısını açıp otururken. "Burger King'deyim, yeni geldim. Hadi sen de gel, gömelim bir şeyler." Dediğinde, "Geliyorum, görüşürüz." Telefonu yan koltuğa bırakıp arkama yaslandım.

Okyanus bana haber vermeden evden gitmişti. Yokluğunu farkedince endişelenmiştim ama çok geçmeden Selen aramış ve onlarda kalacağını söylemişti. Neden yaptı bunu? Bir başıma bıraktı beni o evde.

Tamam, kızgındır. Belki de kırgındır ama bunu yapacak kadar mı? Selen, bir süre kalacağını söylese de nedense içimde bir korku vardı. Sanki hiç dönmeyecekmiş gibi, sanki benden hergün daha da uzaklaşıyormuş gibi..

İyi de bu neden korkutuyordu beni? Okyanus benim için bu kadar mı değerliydi? O üzüldüğünde benim de üzüleceğim kadar mı? Gittiğinde yokluğunu hissedecek kadar mı?..

Derin bir nefes aldım. Çok düşünüyordum, bu iyi değildi. Onu biraz yalnız bırakmalıydım belki de. En azından iyi gelirdi, sanırım..

-

"Nerede bu kız lan?" Kendi kendime söylenerek rafların arkasına saklanmış? etrafa bakıyordum. Utku'yla buluştuktan sonra Okyanus'u merak edince Belinay'dan konum istemiş ve kitapçıya gelmiştik. O dışarıda arabada beklerken ben burada şekilden şekle giriyordum.

Şuanda da kızların hangi tarafta olduğunu anlamaya çalışıyordum. Okyanus'a çaktırmadan ona bakıp gidecektim. Şuan bir sapık gibi görünüyor olabilirdim ama neyse..

Meraklı biriyimdir ve merakıma yenik düştüm sadece. O kadar yani, başka ne olabilir ki?

Okyanus'u görünce olduğum yere sinip onu izlemeye başladım. 26 saattir görmediğim yüzünü şimdi görüyordum. Elinde bir kitap vardı, arka kapağını okuyordu. Kitabı, elindeki diğer kitapların üzerine koyup raflara bakmaya devam ederken bir anlığına benim olduğum tarafa baktı.

Hemen kendimi geriye attım. Olm diyorum ben size bu kız cin diye, nerden anladı şimdi izlendiğini?

Ya da 6. Hissleri kuvvetlidir herhalde, baya baya..

Adım seslerini duyunca ses çıkarmamaya özen göstererek çabucak kendimi başka bir rafın arkasına attım. Pozisyonumu bulup onu izlerken çatık kaşlarıyla az önce olduğum tarafta adımlarını durdurup etrafa göz gezdirdi. Görmüş işte beni!

Kaşları normal halini alırken alt dudağını sarkıttı. Yanıldığını düşünüyordur muhtemelen. Arkasını dönüp geldiği yere döndüğünde tuttuğum nefesimi rahatlayarak bıraktım ve hızlıca geldiğim gibi kitapçıdan çıktım. Onu göreyim derken az daha korkudan gidecektim.

Bugünlük bu kadar aksiyon bana yeter, film çekmiyoruz.

OKYANUS'DAN

Elimdeki bir kitabın konusunu anlamaya çalışırken bir anlığına izleniyormuşum gibi hissettim. Aniden başımı kaldırıp tarafa göz attığımda Eray beni izliyor olduğunu gördüm. Şokla gözlerimi kırpıştırıp tekrar baktım, yoktu. Ne?

Biraz ilerleyerek az önce onu gördüğüm tataflara bakındım, yoktu. Gözlerim benimle dalga geçiyor herhalde!

Belki de bana öyle gelmiştir. Şu sıralar kendimi olaylara kilitlemiş gibiyim. Boş vererek arkamı döndüm ve seçtiğim kitaplarla beraber kızların yanına ilerledim. Kitapların ücretini ödeyip kol kola kitapçıdan çıktığımızda temiz havayı içime çektim.

-

Sessiz bir şekilde dışarıyı izlerken elimdeki sıcak çayın olduğu kupa ellerimi ısıtıyordu. Havalar iyice soğumuştu artık, şuan dışarıda yağmur yağıyordu. Demek ki Antalya'da da hava soğurmuş..

Evden ayrılalı ve Selen'lerde kalalı 3 gün oluyordu. Bugün okula da gitmemiştim. Kendimi bu yüzden de kötü hissediyordum aslında, boşu boşuna başkalarına yük oluyordum..

Şu son günlerdir kendimi huzursuz hissediyordum. Sanki bir derdim bir sorunum vardı ama ne sorunumu bulamıyordum ne de buna anlam veremiyordum. Bulursam belki en azından kendime iyi gelebilecek bir şeyler yapar, içimdeki bu sebepsiz yükten kurtulurdum..

Ama sanki bu durumumun Eray'la bir alakası varmış gibime geliyordu. Onu düşününce ya da ansızın aklıma gelince içime sebepsizce bir hüzün çöküyordu.

Biliyorum, Azra olayında Eray'ın hiçbir suçu yoktu. Azra nasıl bir yılansa zehirlemişti çocuğu, sanki büyüsü altına almıştı onu. Eray onun gerçek yüzünü bilmiyordu ya da biliyor da görmezden geliyordu. O da durumun farkında ama kabullenmek istemiyordu. Sevdiği kızın kötü biri olduğunu bilmek, inanmak istemiyordu..

Peki neden ben Azra ve Eray'ın sevgili olduğunu düşününce kalbime bir hüzün çöküyordu? Beni ne ilgilendirirdi ki? Kesin Eray yüzündendir, o kadar salak değilim! Eray nasıl kısa bir sürede hayatıma girmiş, beni bu duruma salmıştı?

Nasıl?

Bağlanmış mıydım? Alışmış mıydım? Ya da.. ne bileyim.. başka ne olabilir ki?

Antalya'ya geldiğimden beri saçma sapan şeyler geliyordu başıma, bir açıdan da önemsizdi. Ben mi fazla hassasım acaba? Ya da çevrem fazlasıyla zarar verici.. Böylesine aptal şeyleri kafaya takacak biri değildim oysa.

Eski okulumda da Azra gibi çiroz biriyle uğraşıyordum ama o bile bana böyle şeyler söylememişti. Sanırım Azra sandığımdan daha vicdansız çıktı. Ama hiç merak etmesin, bana yaptığı her şeyi teker teker ödeteceğim ona!

Benim adım Okyanus'sa, bunu ona bir şekilde ödetecektim.

Bu kadar düşünmemeliydim artık, her şeyin olumlu olacağını düşünsem daha iyi olurdu. Hem ben Okyanus'um lan, nelere direndim daha!

İki kırıcı kelimeye mi yenileceğim?

Yanılıyorlar.

~

Bölüm sonu..

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin