30. Birileri İçin

1.4K 82 4
                                    

Bölüm şarkısı;

James Arthur- Say you won't let go 🎤

Iyi okumalar 🌟

~

Garip.. Eray bana neden öyle bir masal anlatmıştı ki? Ayrıca masalın Azra ve Eray'ın hikayesiymiş gibi düşünmem normal miydi?

Peki ya, o halde..

Ateş ben mi oluyordum?

Eray gerçekten bana karşı öyle şeyler hissediyor olabilir miydi?

Saçmalık! Kesinlikle saçmalık! Sarhoşluğu hala üzerindeydi, bundan dolayı öyle şeyler demiş olabilirdi.. değil mi?

Bir şeylerin kırılma sesiyle yerimden sıçrayıp yatakta oturur pozisyona geçtim. İyi de, burası benim odam değildi? Bismillah!

Bir anda yana baktığımda Eray'ın yere düşen kupaya ellerini sanki 'Allah belanı' dermiş gibi sallıyor olduğunu gördüm.

Bana bakıp alt dudağını ısırdı. "Uyandırdım mı?" Dediğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim. Gözlerimi açtım hemen sonra. "Ödüm bokuma karıştı Eray! Ne uyandırması?" Dedim şaşkınlık ve sinir karışık ses tonuyla. Uykucu biri olabilirdim ama çok uyanığımdır, yanımda tık olunca hissederdim, uyanırdım.

"Dün gece.." diye başladı, "Çok sarhoştum, ama bana soru sorduğunu, elimi yüzümü yıkadığını falan hatırlıyorum," Diye devam etti. "Teşekkür ederim," Dediğinde başımı aşağı yukarı salladım. "Önemli değil, sarhoşken normalden fazla aptal olduğunu öğrenmiş oldum," Deyip sırıtarak kalktım yataktan.

Kaşlarını çatarak, "Senin de sarhoş halini görürüz o halde." Dediğinde aldırmadım. Kapıya yönelirken konuştum. "Sarhoşken çekilmez oluyorsun," Deyip duraksadım. Arkama dönüp yüzüme sinsi bir sırıtış yerleştirdim. "Çünkü eyeliner değilsin,"  Diyerek hızla odadan çıktım.

Utku'nun yanında dura dura ona benzemiştim. Üzüm üzüme baka baka kararırmış. Sinir etme işini Eray'dan, iğrenç esprileri de Utku'dan almış oluyorum sanırım..

Yok be, ben önceden de yapardım bunlardan. Sadece onlar bu görevi güçlendirmişlerdi o kadar.

Eray'ın arkamdan uçarak odadan çıktığını görünce gülerek merdivenlere koştum. Böyle esprilerden nefret ederdi ve ben bilerek yapmıştım. KUDUR ERAY KUDURRR!

Merdivenleri uçarak inip mutfağa koştum. İçeri girip iki kapıyı da kilitledim. Evet, mutfağımızda iki kapı vardı. Biri koridor taraftan, biri salon taraftan. Her ihtimale karşı artık..

Kapıyı açmaya çalıştığını görünce kahkaha attım. Onu daha da sinirlendirmek için, "Noldu Eray bey, açamadınız mı kapıyı?" Deyip halimden memnun gülmeye devam ettim.

Kapıdan birden kilit sesinin gelmesiyle yüzümdeki sırıtış dondu. Kilidi anahtarla açmıştı pislik!

İçeri girer girmez yüzündeki piç sırıtışıyla karşılaştım. "Noldu Okyanus hanım, kapıyı açtım?" Deyip benim gibi güldü. Bense onun aksine kaşlarımı çatmış, somurtarak bakıyordum ona.

Best Piç In The Dünya!

Geri geri giderken mutfak tezgahına çarptım. Omzumun üzerinden tezgaha bakıp bir çırpıda elime bıçağı aldım. Aklıma bir fikir geldi çktrmyn.

Eray'ın rengi bembeyaz olurken ben keyifledim. Başımı yana eğip yüzüme 'şirin şey' gülümsememi yerleştirdim. "Ee?" Dediğimde ellerini teslim olurcasına iki yana açtı. "Okyanus, bırak elindekini, bela açmayalım başımıza," Dedi tedirgince.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin