102. Ayna ve Küçük Kız

583 29 6
                                    

Bölüm şarkısı;

Yedinci Ev- Anlat Ona 🎶

Biraz dejavu yaşayacağız bu bölüm :')

İyi okumalar ❤

~

"Tamam anne, buldum galiba. Sonra konuşuruz."

"Tamam oğlum, dikkat et! Mobilyaların için Haluk abini ararsın. Öpüyorum kuzum!"

Telefonumu kapatıp cebime tıkıştırdım ve omzuma astığım spor çantamla evin olduğu sokağa girdim. Çok şükür beklediğim gibi normal bir evdi. Ne villa gibi büyük, ne de gösterişsiz olacak kadar sade. Tam yeri yerinde. Evi inceleye inceleye önüne geldim ve durdum. Eveet, artık burada yaşayacaktım. Pek komşu falan olan bir yer gibi değildi ama markete de uzak değildi.

"Sen kimsin?" Tam yanımdan, biraz aşağılardan gelen sesle kaşlarımı çatarak başımı çevirdim. Kaşları çatık, gözleri belki de hayatım boyunca gördüğüm en açık tonda bir mavi, dalgalı, sarımsı-kahverengimsi saçları olan minyon suratlı bir kız bana 'sen kimsin birader' der gibi bakıyordu.

"Evin sahibi, asıl sen kimsin?" Dedim düz bir sesle. Yanında kendisi kadar bir bavulu da vardı. Bir an 'hayırdır yolcu, nereye' diyecektim ama şimdi saçmalamaya gerek yoktu. Kaşları daha da çatılırken saçma bir şey söylemişim gibi baktı yüzüme. Hay böyle işin, az öncekini sesli mi söyledim yoksa?

"Ne diyorsun sen? Evin sahibi benim." Dediğinde kaşlarımın daha da çatıldığını hissettim. Ne oluyor lan? Kamera şakası falan mı yapılıyor acaba? Çaktırmadan etrafa bir bakış attığımda sadece bu ufaklıkla olduğumu anladım. "Şaka mı yapıyorsun kızım? Ne demek benim? Burayı ben aldım." Dedim burun kıvırarak ona 'benimle dalga mı geçiyorsun' bakışları yollayarak. Kızın gözleri açılırken hayretle baktı yüzüme. Yok, bu şaka yapıyormuş gibi durmuyordu. Hatta bana saldıracakmış gibi de olabilirdi, bilemiyorum artık..

"Şaka yapıyormuş gibi bir halim mi var? Ben aldım burayı, elimde belgeler bile var!" Dedi ibce sesiyle. Ciddi duruyor bu kız. Kaşlarım havalanırken, "Ee, bende de var belge?" Dedim şüpheyle anlamamış gibi. Kızın yüzü şaşkın ördeklere dönerken çaresiz görünüyordu. "Ne yani, dolandırıldık mı biz?" Dedi korku ve şaşkınlıkla. Malesef minyon kız, öyle oldu.

Bakışlarımı eve çevirip dudaklarımı ıslattım. "Öyle görünüyor," gibi bir şeyler geveledim. ""Hadi içeri bakalım bari, ne yapacağımızı düşünürüz." Arkamdan geldiğine bile bakmadan eve ilerleyip cebimden anahtarlarımı çıkardım. Arkamdan gelen tekerlek sesleriyle geldiğini anladım. Kapıyı açıp içeri girerken kız da kendisinden büyük bavulu söylene söylene içeri salmaya çalışıyordu.

Orada durup kendi kendine söylenen kızı izlerken bu işin burada bitmeyeceğini anlamıştım. Garip bir enerjisi vardı. Beni kendine çekecek bir enerji.. Bu kız tam bir baş belası olacaktı.

Beni değiştirecek baş belası..

~

Omzuma dokunan elle irkilerek gözlerimi araladım. Elin sahibi bana gülümsemeye çalışırken gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çalıştım. "Ayakta uyumuşsun oğlum, otur dinlen biraz," Dedi Metin amca hakimden anlar gibi. Saatler önce herkesi tek tek evine yollamayı başarmıştı ama benim inadımı yenememişti adamcağız. Utku 1 saat önce gitmek zorunda kaldı, diğerleriyse aileleri geldikten sonra gittimişlerdi. Bense olduğum yerden ayrılmamıştım.

"Saat kaç?" Dedim şakağımı ovuşturarak. Üstümden tır geçmiş gibi hissediyordum. Kolundaki saatine baktı, "7'ye geliyor. Kantin açılmıştır, en azından git bir şeyler iç, kendine gel. Annen de burada zaten." Dedi koridorun öbür ucundan gelen anneme bakarak. Elindeki bardaklardan birini Metin amca'ya uzatarak bana baktı annem. Elini yüzümde gezdirirken, "Eray'ım, harap olmuşsun anneciğim. Hadi biraz dinlen sen. Baban aradı, 1 saate gelecekmiş. Buradayız biz." Dedi şefkatli bir sesle. İkisine de baktım. Gitmem için bana yalvarıyor gibi bakıyorlardı.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin