79. Bizim Modern Masalımız

805 37 14
                                    

Gizemli bir bölüm oldu sanki.. Sharlock okuyucularıma dikkat! Şfğflslfslf

İyi okumalar 💕

~

OKYANUS'DAN

Elimle yüzümü sıvazlayıp ayağa kalktım ve sınıftan çıktım. Başımı nasıl eğik tutmuştuysam boynum ağrıyordu şuan. Irmak'ın mesajıyla onların sınıflarına girdim. Onlarda da ders boştu anlaşılan çünkü sınıf hayvanat bahçesiydi mübarek. Arka sıraya el sallayıp Irmak'ı çağırdım. "Geçen gün kursta bahsetmiştim ya o marka boyadan, ondan sipariş verdim. Cenk'e de bir tane aldım," dediğinde gülümsedim. "Sen harikasın Irmak, çok teşekkürler. Gelince haber verirsin, olur mu?"

O da gülümsedi. "Tabii ki, hem kursta kalemin bende kalmıştı, onu da verecektim," Diyerek Uniball kalemimi verdi. Kaşlarım kalkarken, "Ah, ben de evi alt üst etmiştim arayarak," dememle kıkırdadık. "Herneyse, ben gideyim. İyi dersler." Kaşları kalkarken, "Sana da," Diyerek yerine geçti, ben de sınıftan çıktım. Anlaşılan bugün tüm öğretmenlerimiz bize boş bir ders vermek için anlaşmışlardı.

"Hey, Okyanus!" Bana seslenen biriyle kaşlarımı çatıp arkama döndüm. "Naber?" Yanıma gelip sırıtan yüzüyle kaşlarım daha da çatıldı. "Aras? Ne oldu?" Dedim onun aksine ilgisiz bir sesle. Bu çocuktan nedensizce haz etmiyordum. Yavşaklık havası saçıyordu etrafa. "Konuşalım mı iki dakika?" Dedi gözlerindeki samimiyetsiz neşeyle. Başımı bir koridora çevirip baktım, bir Aras'a. İstemeyerek başımla onayladım. "Dediğin gibi, iki dakika," Diye uyardım.

Koridorun bir yanında durup yüzüne baktım anlatacaklarını bekleyerek. Bir ileri, bir geri sallanırken onun aksine sabırsızca nefesimi üfledim. "Ne yumurtlayacaksın bakalım?" Dedim bıkkınca. Arkadaşlar, bekletilmek en nefret ettiğim şeylerden birisidir. Hele ki 'iki dakika' başlığıyla beni konuşmaya çağırmış biri olarak 15 saniyedir bir ileri bir geri sallanan biri hiç de benden kibarlık beklemesindi.

"Senden hoşlanıyorum." H*ssiktir lo. "Ne?" Dedim afallayarak. Ellerini iki yana açtı. "Ben de nasıl oldu anlayamadım inan, ama seni her gördüğümde kalbim Mahmut Tuncer'e dönüyor. Seni seviyorum Okyanus, seni seviyorum." Hay ben böyle işin.. Bok mu var bende? Gelen geçen yol geçen hanı gibi bana vuruluyor!

Ciddiyim, şuan yüzümdeki ifadeyi başka biri görse vurulduğumu düşünürdü, ya da bir ölüm haberi aldığımı. Yıkıklık. Evet, kesinlikle yıkık bir durumdayım.

Ağır ağır yutkundum. "Ben, üzgünüm Aras, sana karşı herhangi bir şey hissetmiyorum. Ben bir başkasını seviyorum hem," Dedim mahcup bir şekilde. Her ne kadar haz etmesem de ne bileyim, bir sevgilim dahi olsa birinin duygularını öylesine es geçemezdim. Bu benim başıma gelmeden anlamıyordum nasıl bir şey diye ama insan seveceği kişiyi kendisi seçemiyordu malesef. Klişe ama gerçekten böyle, şaka gibi resmen!

"Biliyorum, Eray'la sevgilisiniz," Dediğinde kaşlarım istemsizce çatıldı. "Benim onunla sevgili olduğumu bildiğin halde bunu bana anlatıyorsun yani?" Dediğimde bana doğru bir adım attı. "Ama bana bir şans verirsen inan ki onu unutursun, ben seni ondan çok severim." Ellerimi tutmasıyla refleksle ellerime baktım. "Sen de beni çok seversin, ben ondan daha iyiyim, her şeyde ondan daha üstünüm."

Şokla dudaklarım aralandığı sıra, "Ne diyorsun sen ya!" Diye bağırarak onu ittirdim. Afallayarak bana bakarken yüzüne öfkeyle baktım. "Geri zekalı mısın sen oğlum? Ne dediğinin farkında mısın?!" Diye çıkıştığımda kaşlarını çattı. "Seni bu kadar kızdıran ne? Kabullen işte, ondan çok daha iyiyim!" Dediğinde histerik bir şekilde güldüm. "Allah'ım sabır ver, s***cem şimdi belasını.." Diye küfrederek etrafa bakındım. Bugün de küfürbaz oldum, hadi hayırlısı..

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin