Gülümse Yeter

75. Ay Tanrıçası

Tontişin birthday bölümüü gmgskfslf

İyi okumalar ❤

~

"Son kez söylüyorum: Hayır! Yarına yetişmesi gerekiyor mutlaka, anlıyor musunuz?" Dedim sabırla bir nefes alarak. Nefes alamadığımı düşünürsek galiba gerçekten sabrım tükenmişti. "Hanımefendi, yetişemeyecek diyorum size. Neden anlamıyorsunuz?" Dedi telefondaki pastanede çalışan çocuk. Oflayarak çirkef moduma geçerken, "İyi be, sizin pastanıza mı kaldım? Başınıza kalsın pastanız!" Diye çemkirerek kapattım telefonu.

Selen dudağını sarkıttı gergince. "Napacağız şimdi, pastadan da olduk, iyi mi?" Dedi sandalyeye oturarak. Sinirle şakağımı ovuşturdum. "Piç kuruları, 2 gün önceden verdim siparişi, 'Hinimifindi yitiştirimiyiciğiz' diyor!" Belinay yanımıza geldi. "Tamamdır, bahçe falan hazır. Misafirlere de Cenk haber verdi, Kaan da şarkı işleriyle meşgul zaten," Dedi telefonunu masaya bırakarak ve ardından ikimizin de yüzüne baktı. "Ne oldu? Sakın pasta işi hallolmadı demeyin," Dedi korkuyla. Omuz silktim. "Ektiler beni pislikler, ne pastasından bahsediyorsun?"

Ağzından bir 'yaa' gibi ses çıkınca Selen de hayal kırıklığıyla pufladı. Dudağımı ısırarak bir tüyo düşünürken kızlara döndüm. "Onların pastasına mı kaldık biz bebitolar? Madem öyle, kendimiz yaparız," Dediğimde birbirine baktılar. "Evet ama Eray.." deyip içeri kuşkulu bir bakış attı Selen. Belinay parmağını şıklattı çözüm bulmuş gibi. "Basit. Utku'yla bir yere yollayalım," Dediğinde başımla onayladım. "Bence de, bir şey pişirdiğimizin kokusunu alırsa biteriz."

"Ee? Nasıl paketleyeceğiz bunları?" Diye sordu Beli bu sefer de. Sırıttım. "Bundan kolay ne var?" İkisi de bana anlamazca bakarlarken içeri koştum. Yüz ifademi değiştirdim hemen. "Yaa Eray!" Dedim sanki üzgünmüşüm gibi. Eray, Utku'yla oynadığı oyundan başını kaldırıp bana çevirdi. "Ne oldu güzelim?" Diye sordu yüz ifadesi değişirken. Hemen yediği için gülmek istesem de kendimi tuttum. "Ya evde tatlı kalmamış, kızlarla canımız çikolatalı kek çekmişti hem de.." dedim surat asarak. Utku'ya döndü hemen. "Kalk bro, gidip kek alalım. İsimini duyar duymaz benim de canım çekti." 'Oley be' diye cırlamamak için kendimi tuttum.

"Ben bir şu tişörtü değişip geliyorum," Diyerek yanımızdan ayrıldı. Hemen Utku'nun koluna yapıştım. "Pasta işi yattı, kendimiz yapacağız. Eray'ı oyala bir süre," Dedim uyarır gibi fısıltıyla. "Pasta işi yatsa benim işim de tekne o halde." Dedi sırıtırken. Göz devirerek geri çekildim. Eray yanımıza gelerek, "Hadi, çıkalım," Dediğinde, "Dikkatli olun, Utku dikkat edin." Diye uyardım ikisini de. Oflaya puflaya onaylayıp çıktılar.

"Tamam, hemen bitirelim bu işi. Eray'ın ne yapıp yapmayacağı belli değil," Dedi Belinay durumu iyi biliyorcasına. Selen'le onu onaylayıp pasta pişirmeye başladık. "Kekini bugün yapalım, yarına yumuşak kalsın. Kremini de dolapta saklayalım, yarın sabah erkenden yaparız," Dediğimde Selen başını kaldırdı. "İyi de Eray dolabı açmaz mı? İlla bir şekilde kokusunu alır," Dediğinde Belinay da başını salladı yavaşça. "Haklı valla, Domestos kokusunu cips kokusu sanan birinden bahsediyoruz." Ofladım ve saçımı karıştırdım.

"Şey yapalım, bana götürelim yaptıktan sonra. Bizde saklarız ve yarın sabah bize gelirsin Oki, o zaman bitiririz." Dedi Selen kaşlarını havalandırarak. Ona teşekkür edercesine bakıp öpücük attım. "Harikasın Selo, çok iyi olur!" Keki ve kremi hazırladığımızda Belinay mutfağı kokladı. "Ee? Kokuyu napacağız?" Parmağımı şıklattım. "Utku'dan Eray'ı onlara götürmesini isteyelim, akşama kadar koku da gider." Dedim çözüm bularak. Kızlar onayladılar ve pencereleri açtık. Mutfak penceresinde demirler vardı, yani hırsız girme olasılığı yoktu.

Cenk mutfağa girdi. "Buradan harika kokular geliyor da, Eray'lar geliyormuş." Dediğinde "Ne?!" Diye cırladım aniden. "Hemen ara Utku'yu, Eray'ı onlara götürmesini söyle!" Diye bağırdım telaşla. Allah kahretsin, Utku'ya yeni planımızı söylemeye fırsatımız bile olmamıştı. Cenk aceleyle arayıp durumu anlattı. "Utku bizim de gelmemizi istiyor gençler. Eray şüphelenirmiş," Dedi dudaklarını birbirine bastırarak. Elimle alnımı ovuşturdum. "Hazırlıklar tamam, pasta da hazır sayılır.." Selen mutfaktan elinde pastanın hazır malzemeleriyle çıktı. "Tamam o halde, gidelim de önce bunu eve bırakalım."