Yatağın üzerine saçımdaki ıslak havluyla yüz üstü bir şekilde uzanmış, elimdeki telefonla sorduğum sorunun farklı kadınlar tarafından verilmiş cevaplarını okuyordum.
Duştan yeni çıkmıştım, Doruk yeni uyanmıştı, üstüme sadece alt iç çamaşırı girip Doruk'u yanıma alarak emzirmeye başlamış ve elimdeki telefonla yorum okuyordum. Doğu içerdeydi, yine çalışıyordu, saat daha sabah çok erken saatlerdi, erkenden uyanıp birlikte olmuştuk ve birazdan kahvaltıya gidecektik.
Fethiye'ye geleli 5-6 gün gibi bir şey olmuştu.
Enes'lere gittikten sonra 'ben yazlık istiyorum' demiş ve 'Bizim zaten otelimiz var, ben yazlık insanı değilim, istemem' cevabını almıştım. Bu cevaptan sonra birkaç gün tripli davrandım ona ama Doğu pek umursamadı. Artık bir şey istediğimde isteğimi aynı şekilde gerçekleştirmekten sıkılmıştı ve tuzağıma düşmüyordu. Kendince akıllanmış ve tedbir alıyordu. Ben de şunu fark etmiştim: Eğer bu şekilde değil de farklı bir şekilde, suyuna giderek istersem o evi, kanının tatlı damarını bulur ve yüzünü güldürürsem isteğimi ikiletmeyecekti. Bunun farkına vardığım için bu sabah birlikte olmuştuk çünkü günlerdir ısrar ediyordu ama ben yapmıyordum. İstemediğimi söylüyor, hayır diyor, yüzüne bakmıyordum; onu itekleyip durmuştum. Doğu da bu tavrıma sinirlenip iyice inada bindiriyordu çünkü istemememin sebebinin ev aldırmak olduğunu biliyordu. Bana o evi aldığı an ona yeniden ısınacağımın farkındaydı, muhtemelen 'Bu ömür boyu hep böyle mi olacak? İkra istediği her şey için ağzıma sıçacak, yaparsam iyiyim, yapmazsam kötü' düşüncesi onu bu umursamaz tavrı takınmaya itiyordu.
Ben de Google'a direkt 'Kocama istediğim bir şeyi nasıl yaptırabilirim?' diye sormuştum ve tecrübeli kadınların yorumlarını kıkırdayarak okuyordum, neredeyse hepsi aynı şeyi söylüyordu: Huyuna gitmek.
Bir kadın 'Kızlar yeni bir takım aldım kocamın huyları bakışları çok değişti her gece onu giymemi istiyor, araba değiştirmek istiyordum istediğim arabadan daha üst modelini aldı' yazmıştı, bir diğeri 'Ben saçımı boyattım biraz da zayıfladım farklılık görünce bambaşka bir adam oldu, yeni mutfak yaptırdık' demişti, birkaç yorumda da tarz değişikliğinin, cesur gece iç çamaşırlarının, tatlı dilli olmanın işe yaradığını okumuştum. Kendi kendime ben ne yapabilirim diye düşünüyordum çünkü ben zaten her gece cesur iç çamaşırı giyen bir kadındım. Işıltılı çoraplar, jartiyer ipleri, string, topuklu ayakkabılar, tenime yakışan tül sütyenler...
Doğu bu konuda ilk günümüzden beri çok şanslı bir adam.
Hatta şanssız olan taraf bendim ilişkimizde çünkü ben hep makyaj yapan, saçlarını kabartan, ruj ve aroma vericiler süren, parfüm sıkan, baştan çıkarıcı şeyler giyen taraftım; Doğu ise kıyafetleriyle yatağa uzanır ve benim hazırlanıp gelmemi beklerdi. Ben gelene kadar telefonuyla oynardı. Ben geldikten sonra beni kucağına alır, öper, istediği her şeyi yapardı sıcak vücuduma. Ne kadar ileri giderse gitsin, farklı ve zor şeyler istediğinde bile 'hayır' dememiştim. Şimdi bunların üzerine daha önce hiç yapmadığım ne yapabilirdim? Bunu düşünüp bir cevap bulmaya çalışıyordum.
Midemin aniden ağzıma gelmesiyle elimi ağzıma kapatıp banyoya koştum. Doruk'u da kucağımda götürmüştüm yatağın üstünde tek bırakamayacağım için, bağırarak ağlamaya başladı; klozete çöküp öğürerek kusuyordum. Midemde ne varsa hepsini çıkarttım, su kusana kadar.
Bu kusmaları birkaç gün önce de yaşamıştım. Sabah saatlerinde midem aniden ağzıma geliyordu ve kendimi tutamıyordum, gözüm kararıyordu, başım dönüyordu.
Doğu geldi. Doruk'u aldı. Saçımı ve alnımı tuttu ben kusmaya devam ederken. Çıplak omuzlarımı ve vücudumu tutuyordu.
Kusmam bittiğinde ayağa kalktım. Ağzımı yıkamama yardım etti, vücudum çıplak olduğu için soğuk su üstüme damlamış ve üşütmüştü beni. Saçlarım da ıslaktı zaten. O bana endişeli bir şekilde bakarken yatağın oraya döndük birlikte.
