(Gif alıntı.)
Derin bir nefes alıp , bir süre aynada ki ışığı sönmüş gözlerime baktım . Ne zamandır böyleydi ? Ne zamandır mutsuzluğum gözlerime vurmaya başlamıştı ? Ben ne zamandır mutsuzluğumu insanlardan bile saklayamayacak kadar yorulmuştum ?
Kafamı sallayarak düşüncelerimden kurtuldum . Musluğu açtım ve elimi yüzümü yıkayıp çıktım banyodan.
Annem her zamanki gibi elinde örgüyle uğraşıyordu . Babamda okuduğu gazeteden başını kaldırdıp , iğneleyici bir şekilde bana baktı . ''Yine ne oldu ?'' dedim bıkkınlığımı sesime yansıtmamaya çalışarak .
''Otur şuraya konuşacağız .''
İkiletmeden yavaşça , salona girip babamın karşısında ki koltuğa oturdum . Annemse örgüyü bırakmış , bizi izlemeye başlamıştı .
Babam yine ne kadar işe yaramaz , sorumsuz bir kız olduğumu mu söyleyecekti ? Çünkü genelde böyle olurdu . Ne zaman işler ters gitse , her şeyin sorumlusu sorumsuz kız olan ben olurdum . En çalışkanımız ve gurur kaynağımız ise benden 5 yaş küçük , lise sona giden kız kardeşim Pelin'di.
''Ne zamandır boş boş oturuyorsun . Bak , karşı komşunun kızı Ezgi nişanladı bile . '' dedi iğneleyici bir şekilde bana bakarken . Ezgi 'nin nişanlanması beni neden ilgilendiriyordu , beni neden onunla kıyaslama işine giriyorlardı gerçekten anlayamıyordum .
''Evet ?'' dedim bu muhabbetlerden sıkıldığımı belli etmemeye çalışarak . Babam geriye doğru gerindi ve esnedi . Sonrada konuşmasına devam etti . ''Hiçbir halta yaradığın yok yani . Ama sonunda buna bir çözüm getirebildim . Yani senin yapmaya zahmet edemediğin şeyi yaptım .''
Hakaretleri artık bende hiçbir etki yaratmıyordu . Beni üzmüyordu . Bunları sık sık duymak artık alışmama sebep olmuştu , bu yüzden aldırmadım bile . ''Ne yaptın?'' dedim son derece sakin bir sesle. Babamsa kendiyle gurur duyuyormuş gibi gülümsedi . ''Sana iş buldum Defne . Bizim sokaktan çıkınca cadde de büyük bir market var biliyorsun .''
Kafamı 'Biliyorum' anlamında salladım . ''İşte orada kasiyer olarak çalışacaksın .''
Daha önce kasiyer olarak çalışmıştım . Bu yüzden sorun olmazdı ama ben bu işi istemiyordum ki. Yine de sesimi çıkartmadım . Sadece evde oturan , kahveye giden ve çalışmaya tenezzül etmeyen babam yüzünden eve para getirmem gerekiyordu ve bunun içinde çalışmak zorundaydım .
''Teşekkür ederim .'' diye mırıldandım .
''Ağzının içinde konuşmasana kız ! Baban iş bulmuş sana ne güzel işte ! '' dedi annem azarlar gibi bir tonda . Ona çekinmeye gerek görmeden gözlerimi devirdim ve boğazımı temizleyip , daha yüksek sesle ''Teşekkür ederim .'' dedim .
''Yarın başlarsın işe . Hadi git de hazırlıklarını yap .''
Sıkıntılı dolu bir nefes alıp , gülümsemeye zorladım kendimi . ''Tamam .''
Odama geçince , kapıyı yavaşça kapattım ve yatağıma uzandım . Üniversiteyi bıraktığım için o kadar pişmandım ki ... Belki şimdi elimde bir mesleğim olabilirdi . Öyle sevmediğim bir işi yapmazdım .
Ah , sanki kendi isteğimle bırakmıştım üniversiteyi ...
Gözlerimi kapattım ve biraz olsun uyumaya çalıştım . Yarın yeni işime başlayacaktım , geç kalmamam gerekiyordu .
***
Elimde yarı açık çantamla koştura koştura apartmanın merdivenlerinden inerken , bir yandan da elimde ki ekmeği yemeye çalışıyordum . Ve evet ... Geç kalmıştım .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına
Fanfiction''Oturduğum apartmandan telaşla işe yetişmek için çıkarken , rastladığım buz gibi bakan kömür gözlerin sahibinin fırtınam olacağını nereden bilebilirdim ki ? ...