"Defne," Kulağıma gelen pürüzlü sese karşı hafifçe mırıldandım . Dudağımdan çıkan hepsi anlamsız bir kaç kelime onun hafifçe gülmesine sebep oldu . "Uyan güzelim , geldik."
Birkaç mırıltı daha ve sırt dönme ... Derin bir nefes aldığını duydum , birkaç saniye sonra dudaklarını boynumda hissettiğimdeyse şaşkınlıktan az kalsın onu itecektim . Bilincim tamamen açılmıştı .
Boynuma bıraktığı küçük ve yumuşak öpücükler nefes almamı bile engelliyordu . Gözümü açmak istiyordum , yapmam gereken buydu ama öpücükleri ve bunu yapma amacı o kadar tatlıydı ki gözümü açmak istemedim . İyi uyuyor numarası yapardım.
En sonunda ben hala gözümü açmayınca boynuma bıraktığı küçük ısırık kendime engel olamayıp inlememe sebep oldu. Gülüşü kulağıma geldiğinde kıpkırmızı olduğumu hissettim ve yavaşça gözlerimi açtım .
Ömer 'in yüzünde keyifli ve imalı bir gülüş vardı , gözleriyse yanıyordu . Hafifçe yutkunurken, onunla böyle güne uyanmanın ne kadar güzel olduğunu düşündüm ve utancımı unutup sırıttım , hemen ardından da hafifçe esnedim . "Saat kaç ?"
"Sekiz , gel hadi ." Önümden çekildiğinde tembel bir kedi gibi gerilip arabadan indim ve kapıyı yavaşça kapattım .
Ömer 'i az ileride konuşurken gördüğümdeyse yüzümde ki keyifli ifade silindi . Ah , huzurum buraya kadardı demek ... Ömer , Mert ve Ece 'yle konuşuyordu ve fazlasıyla garip olmanın yanında çokta sinir bozucuydu ki üçünün de yüzü gülüyordu . Ece 'nin Ömer'e hayranlıkla bakıp , gülen suratına sağlam bir tırnak izi bırakmak istedim .
Yavaşça onlara doğru yürüdüğümde beni ilk fark eden Mert oldu , "Günaydın sümüklü ," Onu kötü bir şekilde baktım . Şu kaltağın yanında bana böyle seslenmek zorunda mıydı ?
Ece alayla kıkırdadı . "Sümüklü mü ? Tam sana göre , güzel lakap ."
Ona doğru döndüm ve bende hafifçe güldüm . "Kişiye göre lakap oluyorsa , sana kaltak diye seslenmemde de sorun yoktur herhalde ?" Yüzünün renginin atışını keyifle izlerken , Mert 'in gülüşünü gizleme çabasına ve Ömer 'in elini belime koyarken gülüşünü saklama gereği duymayışına bende pis bir şekilde sırıtarak karşılık verdim .
"Senin bana kaltak deyen o ağzına sıçarım." Ece 'nin adeta tıslamayı andıran sesini Ömer 'in , "Bir daha Defne'yle böyle konuşursan bende seni geldiğin gibi emrivaki yaparak geri yollarım . Bakalım benimde ağzıma sıçar mısın ?" diyen buz gibi ses tonu takip etti .
Ah... Sanırım , sanırım ... Beni kollaması hayatımda ki en güzel şeylerden biriydi ve gerçekten erdiğimi hissediyordum. Hayranlığımı saklayamadığım bakışlarımı Ömer 'e yönelttiğimde , onun buz gibi bakışlarının Ece 'de olduğunu gördüm ve bende zafer dolu gözlerimi ona diktim .
Ece 'nin daha da rengi kaçarken , öfkelendiğini ve kırıldığını hissettim . Sadece Ömer'le yatan biri için fazla duygusal tepkiler veriyordu. Ömer 'e aşık mıydı ?
Ömer belimde ki eliyle beni yönlendirirken "Resepsiyonla konuşacağım." dedi sert bir şekilde Mert 'e bakarak .
İkimizde otelin içine girdiğimizde , oteli incelemek yeni aklıma geldi .
Ömer'in geldiği her mekan gibi buranında fazla lüks olması bu sefer beni şaşırtmadı çünkü alışmıştım . Gerçekten çok güzel bir oteldi ve çokta güzel dekore edilmişti .
Ömer resepsiyona giderken eli hala belimdeydi . Lobide ki kızın Ömer 'i görünce büyüyen gözlerine karşı içime öyle bir hırs doğdu ki belki de ilk defa Ömer 'i sahiplenme hakkını buldum kendimde .
![](https://img.wattpad.com/cover/90984512-288-k568341.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına
Fanfiction''Oturduğum apartmandan telaşla işe yetişmek için çıkarken , rastladığım buz gibi bakan kömür gözlerin sahibinin fırtınam olacağını nereden bilebilirdim ki ? ...