(Multi alıntı.)
Annem ve babam yarım saattir kafamı ütülerken , onları dinlemiyordum bile . Aklım , Ömer 'in söylediği ''Yapmamalıydın Defne .'' lafındaydı . Daha önce doğru bir tespitten bu kadar ürktüğümü hiç hatırlamıyordum . Biliyordum ki beni ilk yalnız bulduğunda sıkıştıracaktı. Sıkıntıyla nefesimi bıraktım .
''Bizi dinliyor musun Defne Hanım ? Bir daha öyle kafana göre evden çıkıp gitmek yok ! '' diye bağırdı babam . Sessizce ''Dinliyorum .'' dedim .
''Hem senin ne işin vardı o karşı komşuyla ? Yanında ki kız kimdi ?'' diye söylendi annem .
Huzursuzca yerimde kıpırdanıp ''Bir işim yoktu , karşılaştım . Ayrıca nereden bileyim yanında ki kız kim ?'' diye mırıldandım .
Annem şüpheli gözlerle beni izlerken , babam eliyle odamı gösterip ''Yürü git odana , sinirim geçmeden gerekmedikçe gözüm görmesin seni !'' diye bağırdı yine .
İkisine de laf yetiştirecek kadar iyi hissetmiyordum kendimi . Gerginlikten karnım ağrıyordu . Sessizce çantamı aldım ve karnımı ovuştura ovuştura odama girdim .
Kapıyı kapatıp , kendimi yatağıma attım ve gözlerimi kapattım . Yorucu bir gün geçirmiştim . Markette ki yoğunluk üstüne bir de kavga , bir de şimdi yaşadığım gerilim cidden yorucuydu .
''Ah , Defne ah... Milletin evine izinsiz girdin , şimdi ne yapacaksın bakalım !'' diye kendi kendime söylenirken , bir yandan da pijamalarımı giyiyordum .
Tek umduğum Ömer 'in bu konu üzerinde çok durmamasıydı .
Pijamalarımı giydikten sonra ışığı kapatıp yatağıma uzandım ve yorganı üzerime çektim . Bu sıralar hava iyice soğumuştu zaten . Babam kombiyi doğru düzgün yakmıyordu bile . Doğal gaza verecek parası yok ama kahvede boşa harcayacak çok parası vardı !
Sinirle ellerimi dudağımda ki küçük patlağı değdirdim . ''Ah ...'' Değdirmemle çekmem bir oldu çünkü biraz sert bastırmış olacağım ki canım acımıştı .
Ömer 'in öfkeli ve tehditkar bakışlarını düşünürken uyuyakaldım .
***
Issız sokakta yürürken , esen rüzgarla hafifçe titredim . Market dönüşü , sırf eve daha uzun sürede gitmek için uzun yolu kullanmıştım . Ama yol fazlasıyla ıssızdı ve bu yüzden bu yoldan tek gitmeye cesaret edemezdim . Bu sefer ek olarak Ömer meselesinin de çıkması beni bu yola itmişti . Ömer 'le yalnız karşılaşma fikri beni ürkütüyordu .
Bugün marketten Kaan diye bir çalışan benimle konuşmak , arkadaş olmak istediğini fakat fazlasıyla soğuk durduğumdan buna cesaret edemediğini söylemişti .
Gerçekten soğuk bir kızdım . Ailemin yanında sessiz kalıyor, bu sessiziliğimi de dışarıya hırçınlığımla atıyordum . Ailem bende öyle bir yaraydı ki herkese karşı mesafeli , soğuk , öfkeli tavrımın da en büyük sebebi buydu . Onların seçimiyle hayatıma yön vermiş ve mahvoluşunu içimden akan göz yaşlarımla izlemiştim . Sessiz kalarak .
Düşüncelere dalmışken , arkamdan bir kol tarafından sertçe çekildim ve duvara sürüklendim . İstemsiz olarak çığlık atarken , gözlerim kolumu sıkan ve beni duvarla arasına sıkıştıran kişinin güzel , yakıcı bir öfkeyle bakan gözleriyle kesişti ; Ömer William İplikçi .
Şu an gerçekten bakışları altında yanıyor , kül oluyordum . Öfkesi öyle sindirici , öyle ürkütücü ama bir o kadar öyle güzel gözüküyor , ona öyle yakışıyordu ki bir an şaşkınlığa uğradım .
Duvarla beni arasına sıkıştırmış , bir kolu bir tarafıma diğer kolu diğer tarafıma olacak şekilde duvara elini koymuştu . Fazla yakın duruyordu ama sinirinden bunun için bile heyecanlanamadım . Siniri cidden fazlasıyla ürkütücüydü .
Ona cesurca bakmaya çalışıyordum ama şu an karşısında savunmasız , korkak bir yavru kedi gibi gözüktüğüme emindim .
''Ömer , '' dedim sessizce . ''Şşt ...'' diyerek lafımı kesti . Öyle tehditkar bakıyordu ki , kaçmak için bir hamlede bulunsamda sertçe duvara itti beni .
''Defne , ah Defne ...'' diye mırıldandı . ''Evime sana girme dediğim halde girip , bir de kaçmak için ara sokakları mı kullanıyorsun ?''
Alaylı bir gülüş dudaklarında oluşurken , kulağıma doğru eğildi . ''Ama biliyor musun kızıl kafa , kaçamadın .'' Nefesi kulaklarıma değerken , bakışlarımda artık içimde ki korkuyu saklayamadığıma emindim .
Söyleyecek bir şeyler bulmam , kendimi savunmam gerekiyordu . Savunacak bir tarafım olmadığı gibi Ömer 'in yakınlığı da olduğum yere iyice sinmeme sebep olmuştu .
''Ömer, '' dedim gayretle . ''Haklısın , senden izinsiz evine -''
''Sus Defne ,'' dedi o pürüzlü , güzel sesiyle . ''Konuşma .''
''Ama kendime savunmama izin ver . Açıklayacağım .'' dedim son bir gayretle . Sesim olması gerektiği kadar güçlü çıkmamıştı .
''Açıklamanı istemiyorum . Nedenlerinle de ilgilenmiyorum Defne . Beni yaptığın şeyin sebebi değil , ne yaptığın ilgilendiriyor .''
Ah , tamam ... Buna artık söyleyebilecek bir şeyim yoktu .
''O gün anne babanla karşılaştın diye yırttığını mı sandın kızıl kafa ?'' Tabii ki hayır .
''Sana tehlikeli olduğumu söylemiştim ve buna rağmen sen o siktiğimin anahtarıyla evime girdin öyle mi ?'' dedi kaşlarını kaldırarak ve hayretle gülerek .
''Böyle korkak korkak bakma gözlerime Defne , bunu yaptıysan gayet cesur sayılırsın .''
Sonra gözlerinde ki öfke , yerini ifadesizliğe bıraktı . ''Evime girdiğin yetmiyormuş gibi eşyalarımı karıştırman , sana hiç yardımcı olmuyor kızıl kafa . Ben böyle şeyleri inanamayacağın kadar sevmiyorum .''
Sesi fazla tehlikeliydi , nefesi fazla yakındı ve güzel kokusu burnuma geliyordu . Ama ıssız sokakta sözleri kırbaç gibi yüzüme vururken , kokusu bile beni yatıştıramıyordu . Cesaretimden eser kalmamıştı .
''Ne yapmamı istiyorsun ?'' dedim sessizce . ''Özür mü dilemeliyim ?''
Bunu söylediğime inanamıyordum . Ben kolay kolay özür dilemezdim ama şu an pek seçme şansım varmış gibi de hiç hissetmiyordum .
Yeniden kulağıma eğildi . ''Seni son kez uyarıyorum kızıl kafa . Sana son kez söylüyorum ,''
Kafasını hafifçe bana çevirdi , biraz daha yaklaştı ve ifadesiz sesiyle ''Benden uzak dur .'' dedi. ''Senin benden uzak durman için bana söz vermeni istiyorum .''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına
Fiksi Penggemar''Oturduğum apartmandan telaşla işe yetişmek için çıkarken , rastladığım buz gibi bakan kömür gözlerin sahibinin fırtınam olacağını nereden bilebilirdim ki ? ...