6.Bölüm

7.1K 411 131
                                        

(Multi alıntı.)

Annem ve babam yarım saattir kafamı ütülerken , onları dinlemiyordum bile . Aklım , Ömer 'in söylediği ''Yapmamalıydın Defne .'' lafındaydı . Daha önce doğru bir tespitten bu kadar ürktüğümü hiç hatırlamıyordum . Biliyordum ki beni ilk yalnız bulduğunda sıkıştıracaktı. Sıkıntıyla nefesimi bıraktım .

''Bizi dinliyor musun Defne Hanım ? Bir daha öyle kafana göre evden çıkıp gitmek yok ! '' diye bağırdı babam . Sessizce ''Dinliyorum .'' dedim .

''Hem senin ne işin vardı o karşı komşuyla ? Yanında ki kız kimdi ?'' diye söylendi annem .

Huzursuzca yerimde kıpırdanıp ''Bir işim yoktu , karşılaştım . Ayrıca nereden bileyim yanında ki kız kim ?'' diye mırıldandım .

Annem şüpheli gözlerle beni izlerken , babam eliyle odamı gösterip ''Yürü git odana , sinirim geçmeden gerekmedikçe gözüm görmesin seni !'' diye bağırdı yine .

İkisine de laf yetiştirecek kadar iyi hissetmiyordum kendimi . Gerginlikten karnım ağrıyordu . Sessizce çantamı aldım ve karnımı ovuştura ovuştura odama girdim .

Kapıyı kapatıp , kendimi yatağıma attım ve gözlerimi kapattım . Yorucu bir gün geçirmiştim . Markette ki yoğunluk üstüne bir de kavga , bir de şimdi yaşadığım gerilim cidden yorucuydu .

''Ah , Defne ah... Milletin evine izinsiz girdin , şimdi ne yapacaksın bakalım !'' diye kendi kendime söylenirken , bir yandan da pijamalarımı giyiyordum .

Tek umduğum Ömer 'in bu konu üzerinde çok durmamasıydı .

Pijamalarımı giydikten sonra ışığı kapatıp yatağıma uzandım ve yorganı üzerime çektim . Bu sıralar hava iyice soğumuştu zaten . Babam kombiyi doğru düzgün yakmıyordu bile . Doğal gaza verecek parası yok ama kahvede boşa harcayacak çok parası vardı !

Sinirle ellerimi dudağımda ki küçük patlağı değdirdim . ''Ah ...'' Değdirmemle çekmem bir oldu çünkü biraz sert bastırmış olacağım ki canım acımıştı .

Ömer 'in öfkeli ve tehditkar bakışlarını düşünürken uyuyakaldım .

***

Issız sokakta yürürken , esen rüzgarla hafifçe titredim . Market dönüşü , sırf eve daha uzun sürede gitmek için uzun yolu kullanmıştım . Ama yol fazlasıyla ıssızdı ve bu yüzden bu yoldan tek gitmeye cesaret edemezdim . Bu sefer ek olarak Ömer meselesinin de çıkması beni bu yola itmişti . Ömer 'le yalnız karşılaşma fikri beni ürkütüyordu .

Bugün marketten Kaan diye bir çalışan benimle konuşmak , arkadaş olmak istediğini fakat fazlasıyla soğuk durduğumdan buna cesaret edemediğini söylemişti .

Gerçekten soğuk bir kızdım . Ailemin yanında sessiz kalıyor, bu sessiziliğimi de dışarıya hırçınlığımla atıyordum . Ailem bende öyle bir yaraydı ki herkese karşı mesafeli , soğuk , öfkeli tavrımın da en büyük sebebi buydu . Onların seçimiyle hayatıma yön vermiş ve mahvoluşunu içimden akan göz yaşlarımla izlemiştim . Sessiz kalarak .

Düşüncelere dalmışken , arkamdan bir kol tarafından sertçe çekildim ve duvara sürüklendim . İstemsiz olarak çığlık atarken , gözlerim kolumu sıkan ve beni duvarla arasına sıkıştıran kişinin güzel , yakıcı bir öfkeyle bakan gözleriyle kesişti ; Ömer William İplikçi .

Şu an gerçekten bakışları altında yanıyor , kül oluyordum . Öfkesi öyle sindirici , öyle ürkütücü ama bir o kadar öyle güzel gözüküyor , ona öyle yakışıyordu ki bir an şaşkınlığa uğradım .

Duvarla beni arasına sıkıştırmış , bir kolu bir tarafıma diğer kolu diğer tarafıma olacak şekilde duvara elini koymuştu . Fazla yakın duruyordu ama sinirinden bunun için bile heyecanlanamadım . Siniri cidden fazlasıyla ürkütücüydü .

Ona cesurca bakmaya çalışıyordum ama şu an karşısında savunmasız , korkak bir yavru kedi gibi gözüktüğüme emindim .

''Ömer , '' dedim sessizce . ''Şşt ...'' diyerek lafımı kesti . Öyle tehditkar bakıyordu ki , kaçmak için bir hamlede bulunsamda sertçe duvara itti beni .

''Defne , ah Defne ...'' diye mırıldandı . ''Evime sana girme dediğim halde girip , bir de kaçmak için ara sokakları mı kullanıyorsun ?''

Alaylı bir gülüş dudaklarında oluşurken , kulağıma doğru eğildi . ''Ama biliyor musun kızıl kafa , kaçamadın .'' Nefesi kulaklarıma değerken , bakışlarımda artık içimde ki korkuyu saklayamadığıma emindim .

Söyleyecek bir şeyler bulmam , kendimi savunmam gerekiyordu . Savunacak bir tarafım olmadığı gibi Ömer 'in yakınlığı da olduğum yere iyice sinmeme sebep olmuştu .

''Ömer, '' dedim gayretle . ''Haklısın , senden izinsiz evine -''

''Sus Defne ,'' dedi o pürüzlü , güzel sesiyle . ''Konuşma .''

''Ama kendime savunmama izin ver . Açıklayacağım .'' dedim son bir gayretle . Sesim olması gerektiği kadar güçlü çıkmamıştı .

''Açıklamanı istemiyorum . Nedenlerinle de ilgilenmiyorum Defne . Beni yaptığın şeyin sebebi değil , ne yaptığın ilgilendiriyor .''

Ah , tamam ... Buna artık söyleyebilecek bir şeyim yoktu .

''O gün anne babanla karşılaştın diye yırttığını mı sandın kızıl kafa ?'' Tabii ki hayır .

''Sana tehlikeli olduğumu söylemiştim ve buna rağmen sen o siktiğimin anahtarıyla evime girdin öyle mi ?'' dedi kaşlarını kaldırarak ve hayretle gülerek .

''Böyle korkak korkak bakma gözlerime Defne , bunu yaptıysan gayet cesur sayılırsın .''

Sonra gözlerinde ki öfke , yerini ifadesizliğe bıraktı . ''Evime girdiğin yetmiyormuş gibi eşyalarımı karıştırman , sana hiç yardımcı olmuyor kızıl kafa . Ben böyle şeyleri inanamayacağın kadar sevmiyorum .''

Sesi fazla tehlikeliydi , nefesi fazla yakındı ve güzel kokusu burnuma geliyordu . Ama ıssız sokakta sözleri kırbaç gibi yüzüme vururken , kokusu bile beni yatıştıramıyordu . Cesaretimden eser kalmamıştı .

''Ne yapmamı istiyorsun ?'' dedim sessizce . ''Özür mü dilemeliyim ?''

Bunu söylediğime inanamıyordum . Ben kolay kolay özür dilemezdim ama şu an pek seçme şansım varmış gibi de hiç hissetmiyordum .

Yeniden kulağıma eğildi . ''Seni son kez uyarıyorum kızıl kafa . Sana son kez söylüyorum ,''

Kafasını hafifçe bana çevirdi , biraz daha yaklaştı ve ifadesiz sesiyle ''Benden uzak dur .'' dedi. ''Senin benden uzak durman için bana söz vermeni istiyorum .''

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin