41.Bölüm

4.6K 435 171
                                    

Defne odadan çıktığında Ömer öfkeyle masada ki bardağı alıp yere fırlattı . "Siktir siktir siktir !" Sessiz olmak böyle bir durumda onun için zordu . İçinde inanılamaz bir şeyleri kırma , avazı çıktığı kadar bağırma isteği olsa da soğukkanlı olmak zorundaydı . Her şeyin mahvolmasına izin vermeyecek kadar kontrollü bir adamdı .

Mert 'in hızla odaya dalmasıyla , ateş saçan gözlerini ona çevirdi . "Ne oluyor abi ?" Nefes nefese olmasından koştuğu anlaşılıyordu. Ömer "Çık dışarı." dedi kesin bir tonda .

"Doktor gelecekti ... Bir saniye , Defne nerede ?" Ömer öfkeyle gözlerini yumdu, zaten olmayan sabrı taşmak üzereydi . "Dışarı çık." diye buz gibi bir tonda tekrarladığında bir kaç saniye sonra gelen kapının kapanma sesinden Mert'in çıktığını anladı . Arkadaşı Mert , öfkelendiğinde yalnız kalmak istiyorsa itiraz etmeyecek kadar akıllı bir adamdı . O da öfkeliyken yanında kimseyi istemezdi zaten , Ömer , Mert'in onu anladığını biliyordu .

"Böyle işin içine sıçayım ." Sıkıntıyla sakalını sıvazladı . Kendinden , bencilliğinden bu kadar tiksineceğini hiç düşünmezdi . İlk defa kendi karanlığından nefret ediyordu . "Bu kadar bencil olmasaydım..." diye söyleniyordu ki devam edemedi . Bu kadar bencil olmasaydım da ne demekti ? Her zaman bencil olmuştu . Kendinden , ideallerinden , karakterinden , isteklerinden hiçbir zaman , hiç kimse için vazgeçmeyen ve sadece kendini düşünen bir adamdı. Bu özelliğini bu yaşına kadar sevmiş olsa da şimdi aptal bir kızıl kafa yüzünden böyle olmamak istemesi canını sıkıyordu .

Onu kendinden uzaklaştırarak bugüne kadar yaptığı en büyük fedakarlığı yapmış , ilk defa kendi istediklerini koyabildiği kadar kenara koymuştu . Yine de bencilliğini törpülemesine rağmen hala o kadar bencildi ki bütün öfkesini , piçliklerine rağmen sadece kendisine yardım etmek isteyen kızdan çıkartmış, planladığından çok daha sert konuşmuştu . Kızıl kafanın gözlerinde ki ifadeyi ömrü boyunca unutamayacağına yemin edebilirdi . Gözlerinin içine o kadar yıkılmış , o kadar paramparça olmuş bakmıştı ki , Ömer onu kollarının arasına almak ve sımsıkı sarılmak istemişti. O an bunu yapamamak için kendini o kadar zorlamıştı ki , azmine ve iradesine kendi bile şaşırmıştı .

Kapı tekrar açıldığında , o da gözlerini açtı . Kapıdan içeri giren belki Defnedir diye düşünmüştü ama doktor olduğunu görünce öfkeyle yumruklarını sıktı . O inatçı kızıl kafanın bu sefer gerçekten gelmeyeceğini , o kapıdan çıkarken tamamen uzaklaştığını biliyordu .

"Ömer , ateşin mi var oğlum ?" Ona doğru ilgiyle gelen doktora boş gözlerle baktı . Tek bir kişiyi bile görmek istemiyordu . Gözlerini her kapattığında Defne 'nin gözlerinde sebep olduğu harabe gelecekti aklına ve şimdi gözlerini kapatıp harabesini düşünmek istiyordu . O güzel kızıl saçlarının süslediği yüzünde ki acıyı düşünecek ve ne kadar şerefsiz bir adam olduğunu kendine hatırlatacaktı .

Doktor onu kısaca muayene edip , ilaç verdikten sonra gidince tam yalnız kalacağını düşünmüştü ki Mert 'in hala odanın ortasında ona baktığını görünce gözlerini kıstı . "Yalnız kalmak istiyorum."

Arkadaşı kafasını iki yana salladı . Ömer "Mert, siktir git ." diye hırladığında da aynı kararlılıkla bakıyordu kendisine .

Mert yavaş adımlarla yanında ki sandalyeye oturdu ve bilge bir havayla Ömer 'i süzdü . Ömer arkadaşının onu iyi tanıdığını biliyordu ve şu an tek istediği arkadaşının yüzüne bir şeyleri vurmadan defolup gitmesiydi  .

"Sen 'Çık' diyince , bir şeylerin ters gittiğini anladım ve hemen Defne 'yi buldum . Artık ne olduysa hıçkıra hıçkıra ağlıyordu . O kadar üzgün gözüküyordu ki , burada kalmasını söyleyecektim ama o sözümü bitirmeme bile izin vermeden 'Siktir git' diye bağırıp gitti ."

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin