(Multi alıntı.)
Donuyordum . Ciddi anlamda donuyordum . O kadar soğuktu ki titreyecek seviyeye gelmiştim . Kalacağımız otel bir kayak merkeziydi , dolayısıyla da dağa kurulmuştu . Karla kaplı olan yolun bir kısmı uçurumdu ve araba her virajı döndüğünde ödüm kopuyordu .
Ömer gayet iyi araba kullanıyor ve bizi tehlikeye atacak hiçbir hamle yapmıyordu . Zaten araba da çıkarken çok zorlanmıyordu ama yine de korkuyordum . Ömer'in soğukkanlılığı beni yatıştıran ender şeylerden biriydi .
Arabayı sağa çektiğinde kaşlarımı çattım . "Ne oldu ?"
"Gel benimle ," Onun peşinden bende indim . Gerçekten , arabanın ısıtmasına rağmen donduğum bir havada , dışarı da tamamen buz tutardım .
Kendime engel olamayıp titremeye başladığımda, Ömer de avuçlarına nefesini veriyor , kendini ısıtmaya çalışıyordu . "Götüm dondu amına koyayım," diye mırıldandığında . "Benimde ," diyerek zıplamaya başladım . Hareket ederek kendimi ısıtmaya çalışıyordum ama çokta etki ettiği söylenemezdi .
"Montunun içinde sadece bir tişört var , hırka falan giysene." dediğimde omuz silkti . "Uğraşamam ."
"İyi , don o zaman." diye çıkıştığımda bana yapmacıkça gülümsedi .
"Niye çıktık , neyi bekliyoruz ?" Sorumu cevapsız bıraktı . O böyle yaptığında çok huzursuz oluyordum . Acaba beni tanıştıracağı kişiyi mi bekliyorduk?
Siyah bir jip bizim arabanın hemen önünde sağa çektiğinde , gergin bir şekilde Ömer'e baktım . Yüzü ifadesizdi ama huzursuz olduğunu hissediyordum .
Diğer arabadan kafasında siyah bir bere olan , 30'lu yaşlarında kumral bir adam indiğinde Ömer 'e yaklaştım . İkimizde birbirimize gergin bir bakış attık . "Selam," dedi adam Ömer'e elini uzatırken . Yakışıklı bir adamdı . Birini anımsatıyordu ama çıkaramıyordum .
Ömer bir şey söylemeden adamın elini kısaca sıktı . Adam bana da elini uzattı ve önce dikkatlice beni inceledi , sonra da soğuk bir şekilde konuştu . "Merhaba Defne ," Adımı nerden biliyordu ?
"Merhaba ," diye ağzımın içinde konuştuğumda , kısaca elini sıkıp bıraktım . Enerjisi beni çok rahatsız etmişti . Ve içimden bir ses benden hiçte hoşlanmadığını söylüyordu .
"Devam edelim mi ?" diye Ömer sorudan çok , ne yapacağını söylediğinde adam hafifçe başını sallayarak onu onayladı ve arabasına yöneldi .
Bizde arabaya yürüdüğümüzde "Piç kılıklı pezevenk," diye homurdandı . Adamın onu duyup duymadığını belki de önemsemiyordu . Umrunda bile olmayabilirdi . Bu sefer ona kızmadım, adamın tehlikeli olduğunu ilk anda hissetmiştim .
İkimizde arabaya bindiğimizde çoktan çıkmaya başlayan öteki arabanın arkasından çıkmaya başladık . Ömer ekstra yavaş kullanıyordu sanki . Bunda karlı yolunda , az önce ki adamla karşılamayı ertelemenin de etkisi olabilirdi .
"O kimdi ?"
"Seni tanıştıracağım kişi ." dedi duygusuz bir sesle , yüzüme bile bakmadan . "Adı ne ?"
"Pezevenk." diye homurdandığında hafifçe bacağına vurdum . "Adı ne ?"
"Kaya." Bu ismi tükürür gibi söylemişti .
"Kaya," diye düşünceli bir sesle tekrar ettim . Aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu . Kaya benim bir akrabam falan mıydı ? Ya da avukat olabilir miydi ? Adam da tam da avukat tipi vardı aslında . Aileme beni götücek kişilerden biri olma ihtimali de vardı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına
Fanfiction''Oturduğum apartmandan telaşla işe yetişmek için çıkarken , rastladığım buz gibi bakan kömür gözlerin sahibinin fırtınam olacağını nereden bilebilirdim ki ? ...