Hellööö! Bölümde ki yakınlaşmayı okumak istemeyenler için baştan uyarayım dedim :) Yakınlaşma kısmını okumak istemeyenler , bölümün bir kısmını atlayabilirler . Beğenmeniz dileyle ... İyi okumalar !
(Multi alıntı.)
"Bana açıklamayacak mısın ?" diye bağırdığımda omuz silkti . "Konuşmadan önce beni beklemen gerekiyordu . Bir bok söylemem daha sana."
Bu umursamaz tavırları , söyledikleri içimde ki sinirin bir anda dışa vurmasına sebep oldu ve masada duran şarabı alıp yere fırlattım . Beyaz şarap yerde yılan gibi uzun bir yol izlerken onu yere fırlattığım başka bir şarap daha takip etti .
"Aferin ," dedi Ömer alayla bana bakarken . "Böyle saçma sapan şeyler yapmaya devam et ." Öfkemi bu kadar kulak arkası etmesi o kadar can sıkıcıydı ki , üzerine doğru yürüdüm ve onu göğsünden ittim . "Sen nasıl böyle olabiliyorsun ? Aklım almıyor ya , gerçekten aklım almıyor!" Birkaç adım gerilerken yüzünde ki alay dolu gülüş söndü . O da öfkelenmişti .
"Kaldığın odayı bile sakladığım bir herifle yalnız başına ıssız bir koruda yürüyorsun !" diye kükredi . İkimizinde bakışları birbirine kenetlenmişti ve karşılıklı birbirimize dev alev topları yolluyorduk . "Asıl benim aklım almıyor!"
Kafayı yiyecektim . Gerçekten Ömer yüzünden bir gün baltaları sıyıracaktım . Öfkeme yenilip onu bir kez daha itmemle içi su dolu , hala sıcak olan jakuziye dengesini kaybedip düşmesi bir oldu . Şaşkınlıkla bir bana bir de suya baktıktan sonra hayretle gülmeye başladı . "Sen var ya ," dedi kahkahaya dönüşen gülüşlerinin arasından . "Sen gerçekten aptalsın ."
Üzerinde ki tişörtü çıkartıp atarken , ıslak tişörtten sıçrayan su bana da geldi . Artık çokta öfkeli gibi durmuyordu , hala sırıtıyordu. Pantolonunu da çıkartıp attıktan sonra , bana dönüp "Sabretseydin , sana bir şeyler söyleyecektim." dediğinde ona doğru eğildim . Bakışları dudaklarıma indi . "Bana her şeyin koca bir yalan , karanlık bir oyun olduğunu söylediğinden beri fazla bile sabrettim ."
Dudaklarında büyüyen sırıtışla birlikte , elinin jakuziye yaslanan elimi kavraması bir oldu . Bunun arkasından gelecek şeyi tahmin ediyordum . Kendimi birkaç saniye içinde onun yanında , jakuzinin içinde bulmama şaşırmamıştım yani .
Gülüşünü bozmadan düğmeye basıp tekrar jakuziyi çalıştırdığında azalan su tekrar çoğalmaya başladı .
Ona olan tutkum benim en büyük yenilgimdi . Asla galip gelemediğim , karanlık , yakan bir düşmandı .
Bu sefer onun ilk hamleyi yapmasını beklemedim . İnleyerek dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda , gülüşünden öptüm onu .Bir kez daha .
Öpücüğüme anında karşılık verirken , kısa bir an dudaklarımızı ayırdım . "Her şeyi öğreneceğim." Bu boşluktan yararlanıp üzerimde ki tişörtü çıkartıp attığında bacaklarımı beline sardım .
Dudaklarını tekrar dudaklarıma bastırıp beni öyle bir hırsla öptü ki eriyip , orda can vereceğimi zannettim .
Ellerinden biriyle yüzümü kavrarken diğeriyle bacağımı okşuyordu . Kısa bir boşluk verirken "Annen iyi ," diye hırladı . Bu sefer dudaklarımızı ben birleştirdim . Dilini dilimle dans eder gibi birleştirdiğinde ikimizin dudaklarından bir inleme çıktı .
Dudakları yavaş yavaş boynuma inerken , başımı daha rahat öpebilmesi için geriye yatırdım . Bazı noktalara ısırıklar bıraktığında , benim dudaklarımdan da ufak iniltiler çıkıyordu .
"Sana karşı koyamadığım için şanslısın ," diye fısıldadığımda hafifçe gülüp "Beni uyurken gördüğün ilk andan beri bu anı hayal ettiğini biliyorum." diye pürüzlü sesiyle konuşması yanaklarımın kıpkırmızı olmasına sebep oldu . Doğru söylüyordu .
![](https://img.wattpad.com/cover/90984512-288-k568341.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına
Fanfic''Oturduğum apartmandan telaşla işe yetişmek için çıkarken , rastladığım buz gibi bakan kömür gözlerin sahibinin fırtınam olacağını nereden bilebilirdim ki ? ...