Fırtına

27.Bölüm

(Multi alıntı.)

Sertçe yutkunurken , gözlerimi delici bir öfkeyle bakan kömür rengi gözlerden ayırıp , sakince babama çevirdim . Aslında içimde fırtınalar kopuyordu , sadece şaşkınlıktan tam olarak tepkimi bile gösteremiyordum . Her şeye susmuştum ama sevmediğim , istemediğim bir adamla beni evlendirmelerine asla susmayacaktım .

''Peki ,'' dedim alay dolu sesim ama delip geçen bir öfkeyle bakan gözlerimle . ''Damat adayını da belirlediniz mi ?''

Babamın bu sorum üzerine afallamıştı . Büyük ihtimalle ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu . Pelin'in yüzünde ki sırıtış büyürken , annemse kaşlarını çatmıştı . Ömer 'de ise ... Benim ki gibi alay dolu , küçümser bir gülüş vardı . Alay ettiğimi anlamıştı ve bu da baya hoşuna gitmişti sanırım .

Babam bozuntuya vermeden ''Daha belli değil ama aklımda bir kaç kişi var .'' dedi . Bunun üzerine Ömer 'le birbirimize bakıp aynı anda öyle küçümser bir kahkaha attık ki , annemin,babamın ve Pelin 'in aynı anda kaşları çatılmıştı .

Kahkalarım durduktan sonra , babamın tam gözlerinin içine baktım ve ''Sen istedin diye ben biriyle evleneceğim öyle mi ?'' dedim .

''Evet Defne , daha da sinirlendirme beni . Hadi burda ne eşyan varsa topla , evimize gidiyoruz .''

Hızla ayağa kalktım . ''Buyrun kapı orada , siz gidin ama ben gelmiyorum . ''

Babamın gözleri öfkeyle parladı . ''Ne demek gelmiyorum ?'' Ah , her zaman söz dinleyen kızının bu tavrı onu daha da öfkelendirmiş olmalıydı .

''Gelmiyorum dedim , hecelememi ister misin ? Ben hiçbir şey yapmadım , kimseyle evlenmiyorum da . Boşuna uğraşma , beni asla kararımdan döndüremezsin .''

''Öyle mi Defne Hanım ?'' dedi alay eder gibi . O da ayağa kalkmıştı . Aldırmadan , kararlılıkla başımı 'Evet' anlamında salladım .

''Zaten marketten de kovuldun , daha fazla terbiyesizlik yapma da yürü kız !'' dedi annem elini beline koyup .

Tam ağzımı açıp cevap vereceğim sırada , Ömer yanımda durdu . ''Defne gelmeyeceğini söyledi. Kapıya kadar size eşlik etmemi ister misiniz ?'' Sesi o kadar soğuktu ki , babamın bakışları yumuşamış , annem endişeyle gözlerini Ömer 'e dikmişti . Pelin 'se  ikimiz arasında ne geçmiş olup da Ömer 'in beni böyle savunduğunu düşünüyordu muhtemelen . Kaşlarını çattı ve önce Ömer 'e , sonra bana baktı ''Onunla yattın mı ?'' .

Bu soru cidden sabrımı taşıran nokta olmuştu . Dehşetle gözlerim büyürken , kimseninin benden farkı yoktu . Duygularını bir gram olsun göstermeyen Ömer bile şaşkınlıkla ağzını açmış , şok olmuş bir ifadeyle Pelin 'e bakıyordu . Annemin yanakları kızarmıştı ve babamsa gerçekten şoktaydı .

Söylediklerine cevap verebilmem için bir kaç saniye hazmetmem gerekti , ardından da zaten cevabım Pelin 'in yanına hızla gidip saçlarını elime dolamak olmuştu . ''Sen ne diyorsun be ?'' diye bağırırken , Pelin çığlık atmaya başladı . Kimse müdahale etmiyordu çünkü herkes gerçekten çok şaşkındı .

''Beni kendinle mi karıştırdın aptal ?'' diyerek saçlarını daha da hırsla çekerken , o ise acıyla saçlarını benden kurtarmaya çalışıyordu . Şoktan çıkıp yanıma ilk gelen Ömer oldu ve beni belimden tutarak uzaklaştırmaya çalıştı ama elim hala Pelin 'in saçlarındaydı . Babamda Pelin 'in saçlarını kurtarmaya çalışmasına rağmen hiç bir etki etmiyordu . "Senin ağzına sıçarım Pelin! Seni mahvederim !''

Hırsımı alamadım ve boşta olan kolumu Ömer 'den kurtarıp , Pelin 'in yüzüne sert bir tokat attım. Pelin 'in acı dolu bağırışıyla bütün salon sessizleşti . Ömer 'in belimde ki kolu gevşedi , babam şok olmuş , annem dehşete düşmüş bir ifadeyle bana , bense sıcak bir öfke ve soğuk bir ifadeyle Pelin 'in şaşkınlıkla bana bakan gözlerine bakıyordum . Saçlarında ki elimi yavaşça çektim .

Bir kaç saniye sessizlik oldu . Herkesin şaşkınlığına bir şok dalgası daha eklenmiş gibiydi . Pelin elini yanağına götürürken gözlerinde ki şaşkınlık , yerini avına saldırmaya hazırlanan bir kaplanın öfkesi ve hırsına bırakırken tam da gerçekten üzerime atlayıp o da bana tokat atacaktı ki , Ömer belime doladığı kolunu tekrar sıkılaştırdı ve beni hızla geri çekti . 

Bir kaç adım gelirken , Pelin 'in hızla gelen elinden son anda kurtulmuştum . Ömer önüme geçti ve ''Artık evimden defolup gidin , yeter !'' diye öyle bir gürledi ki annem yerinden sıçramış , babam mahcubiyetle Ömer ' e bakakalmıştı . Mahcubiyetin içinde inanılmaz bir çekincede saklıydı .

Babam tam konuşacağı sırada , ''Hemen gidiyorsunuz !'' diye tekrar bağırdı Ömer . Bunun üzerine annem , çantasını alıp ayağa kalkarken , babamda kapıya doğru yürümeye başladı . Pelin bana karşı son bir saldırma hamlesi daha yaparken Ömer , ''Pelin !'' diye hırladı ve Pelin öfkeli , gücenmiş bakışlarını birkaç saniye daha Ömer 'in üzerinde tutup , annem ve babamı takip etti . Babam kapıdan çıkmadan önce bana öfkeli bir bakış daha attı ve ''Seninle konuşacağız Defne Hanım , sen ne dersen de ; bizim uygun gördüğümüz biriyle evleneceksin .'' dedi nefretle .

En son annem ve Pelin' de çıkıp , kapıyı kapatana kadar Ömer 'de , bende ifadesizce onları izledik . Kapı kapandıktan sonra , Ömer bana doğru döndü . Bende bakışlarımı ona çevirdim . Ömer , gözümden akan yaşı silene kadar ağladığımı anlamamıştım bile.

''Ömer ,'' dedim sesim titrerken ''Pelin ne dedi öyle az önce ?'' . Bir göz yaşı daha  yanağımdan akarken , Ömer boynumdan nazikçe tutarak beni kendinde çekti ve sarıldı . Hemen kollarımı belinde doladım .

''Ben ne yapacağım ? Babam kafasına koyduysa yapar . Ömer ben sevmediğim biriyle evlenmek istemiyorum.'' dedikten sonra ağzımdan küçük bir hıçkırık kaçtı . Ömer bana daha sıkı sarılırken , kesin bir şekilde ''Evlenmeyeceksin , '' dedi . ''İstemiyorsun , bende izin vermeyeceğim .''

Ona sanki mümkünmüş gibi daha da sıkı sarıldım ve ''Teşekkür ederim .'' diye fısıldadım .

''Teşekküre gerek yok .'' dedi soğuk bir sesle ama hala bana sarılıyordu . ''Benimle böyle öpüştükten sonra , seni istemediğin biriyle evlendirmelerine izin vereceğimi mi sanıyorsun ?"

Söyledikleri üzerine şaşırmamak elde değildi . Başımı kaldırdım ve gözlerinin içine baktım .

Gözleri ... O kömür gözleri öyle bir soğukluk ve kararlılıkla bakıyordu ki , gözlerinde kaybolduğumu hissettim . Ardından insanın içine işleyen pürüzlü sesiyle ''Sana benimmişsin gibi hissediyorum demiştim ,'' dedi . Sonra kesin bir şekilde , gözlerimin içine bakarak buzları andıran bir soğuklukla konuşmaya devam etti . ''Benimmişsin gibi hissetmiyorum Defne , benimsin .''