7.Bölüm

6.6K 395 96
                                    

#terörülanetliyoruz #şehitlerimizinmekanıcennetolsun

Benden ondan uzak duracağıma dair söz vermemi istemişti . Bu sorun değildi , ondan uzak durmayı bende tercih ederdim .

Dudaklarım titrerken "S-Söz." dedim . İşte sorun burada başlıyordu . Ona 'Hayır' diyemediğim için , ona 'Hayır' demeye korktuğum için 'Söz' demek zorunda kalmıştım .

Kısacık bir an , çok kısacık bir an bakışları dudaklarıma kaydı . Bu o kadar kısa sürdü ki belki de bakışlarının sadece yüzümde dolaşırken dudağım üzerine de basit bir şekilde durduğunu düşündüm .

Yavaşça geri çekildi . Artık duvarla onun arasında sıkışık bir şekilde durmuyordum . Yüzünde pis bir sırıtışla bana bakarak , biraz daha geri çekildi . Bense hala duvara dayanmış bir şekilde korku dolu bakışlarımla ona bakıyordum .

Ama yüzünde ki alay dolu gülüş beni öyle öfkelendirdi ki korkum altta kaldı ve "Niye piç gibi sırıtıyorsun?" diye bağırdım . Bunun üzerine gülüşü genişledi . "Piç gibi sırıtıyorum öyle mi ?" Sesi de gülüşü gibi alay doluydu.

Yaslandığım duvardan ayrıldım ve dikleştim . Gözlerim dolmuştu . Kendisine ters gelen şeylere cesurca kafa tutan kızın , bir adamın karşısında ki bu kadar korkak duruşu bende ağlama isteği yaratıyordu . Cesaretim bu kadar mıydı ?

İyice öfkelenmiştim , içimde ki öfke bütün damarlarımda dolaşmış ve dilime vurmuştu sanki . "Evet ! Tam bir piç gibi sırıtıyorsun ! Gerizekalı ! Mal herif !" Evet dilime vurmuştu derken bunu kast ediyordum . Ona bu kadar cesurca bağırmam ve rahatça hakaret etmem öfkemin eseriydi .

Kocaman , alay dolu bir kahkaha attı . İşte o an üstüne atlayıp , yüzüne sağlam bir yumruk geçirmek istedim.

Kahkahaları arasında "Şimdi de piç gibi mi kahkaha atıyorum ?" dedi .

Ne kadar alay dolu olsa da , hiç gülmeyen bir insanı bile tebessüm ettirecek kadar güzel olan kahkahası karşısında konuşamadım .

Hırsla gözlerimde akmaya hazır olan yaşları sildim ve eve doğru yürümeye başladım . Neden bu kadar gülmüştü anlamıyordum ama kesinlikle gülüşünün alay doluluğu kadar , çok da güzel olması sinir bozucuydu . Ve dikkat dağıtıcı ...

Adımlarımı daha da hızlandırırken "Kızıl Kafa !" diye bağırdı arkamdan . Durmadan yürümeye devam ederken , güldüğünü belli eden sesiyle "Benden uzak durursun artık !" diye ekledi .

***

Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım . Bugün izin günümdü . Ah , sonunda biraz dinlenebilecektim .

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım . Annemde babamda ortalıkta yoktu . Duvara asılan saatte baktığımda , saatin neredeyse öğlene geldiğini gördüm . Babam kesin kahveye gitmişti , annem komşuda , Pelin 'de arkadaşlarıyla dışarıdaydı . Genelde böyle olurdu . Hayret , nasıl oldu da kahvaltı hazırlamak toplamak için beni uyandırmamışlardı ...

Kendime ekmek arası bir şeyler ve kahve hazırlayıp televizyonun karşındaki koltuğa geçtim . Kumandayla televizyonu açıp , izlenecek bir şeyler aradım ama evlilik programından başka bir şey yoktu . ''Of ...'' sinirle televizyonu kapattım ve sandviçimi yemeye başladım .

Dün Ömer beni o kadar sinirlendirmişti , o kadar korkutmuştu ki hala onu görürsem 'Aptal' diye yüzüne bağırmak istiyordum . Sinir bozucu , kendini beğenmiş piçin tekiydi .

Kahvaltı ettikten sonra üzerimi değiştirdim . Leylalar 'a gidecek ve biraz yakın arkadaşımla vakit geçirecektim . İşe başlamadan önce neredeyse her gün buluşurduk ama şimdi öyle bir lüksümüz olmuyordu .

Evden çıkıp , kapıyı kilitlerken aynı anda karşı dairenin de kapısı açıldı . Ömer olmaması için dua ediyordum . Evin anahtarını cebime atıp arkamı döndüm . Dualarım kabul olmuş olacak ki Ömer 'in evine girdiğim gün rastladığım kız açmıştı kapıyı .

''Pardon , bir şey sorabilir miyim ?'' dedi yumuşak ve çekingen bir sesle . Ona ne kadar sert baktığımı tahmin edebiliyordum . Tanımadığım insanlara karşı her zaman mesafeliydim ve mesafeli tavrımın değişmesi için karşımda ki insanı gerçekten tanımam ve arkadaş olmam gerekiyordu .

''Sorabilirsin .'' diyerek onu ifadesiz bir sesle cevapladım . Evden çıkıp bana birkaç adım yaklaştı . ''Ömer ne zamandır bu evde oturuyor ?''

Ömer 'in adını duyunca gerilememe engel olamadım . ''Neden soruyorsun ? Bilmiyor musun ?'' dedim soğuk bir tonda .

Bu tavrıma sinirlenmiş olacak ki öfkeli bir sesle cevapladı beni . ''Bilsem sormazdım herhalde !''

Kaşlarımı kaldırdım ve alayla güldüm . Bu kız , bu öfkeli tavırlarından çekineceğimi sanıyordu herhalde.

''Git başkasına sor .'' dedim ve merdivenlerden inmeye başladım . Ömer denen herifin kendi bela olduğu gibi çevresi de ayrı uyuzdu !

Apartmandan çıktığımda kapının önünde motorlu kendi yaşlarında genç bir adamla konuşan Ömer 'i gördüm . Gayet ciddi bir yüz ifadesiyle konuşuyor , karşında ki adamın söylediklerini dikkatle dinliyordu .

Hızla yanlarından uzaklaşıp Laleler 'in evine doğru yürümeye başladım . Bu adam cidden belanın ta kendisiydi ve benim tıpkı kendisininde istediği gibi ondan mümkün olduğu kadar uzak durmam gerekiyordu .

''Ah , taşınacak başka bir apartman bulamadın mı ?'' diye söylene söylene yürürken motor sesi yaklaştı ve önüm Harley Davidson olan bir motor tarfından kesildi . Başımı kaldırıp motorun sürücüsüne bakarken Ömer olduğunu gördüm . Bıkkınlıkla nefesimi bıraktım . ''Ne var ?''

''Pek hoşuna gitmeyecek hatta bunu sana söylemeyi bende istemiyorum ama ...'' Öfkeli gözüküyordu ve sesinde o hiç eksik etmediği alaydan eser yoktu . Ben merakla söyleyeceği şeyi beklerken , ifadesiz sesiyle sözlerinin devamını getirdi ;

''Yardımına ihtiyacım var kızıl kafa .''

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin