General Rudi 6

6.4K 576 27
                                    

Rudi çalışma masasında oturmuştu. Odayı aydınlatan ışık okuduğu kitabın sayfalarını çevirmesiyle duvarda gölge oluşmasını sağlıyordu. Rudi kitabı heyecanla okumaya devam etti,

Masanın iki ucunda onlarca kitap üst üste yığılmıştı. Yerde ve odanın başka bir çok yerinde binlerce kitap vardı.

Kitapların hepsinin konusu ise aynıydı. Aynı isimli kitabın 29.872 cildi vardı. Rudi ise şuan 11.452 cildi okuyordu.

Kitabın sayfasını tekrar çevirdi ve bir sonraki sayfaya geçti henüz yeni sayfayı okumaya başlayalı sadece 2 saniye olmuştu ki bir sonraki sayfaya geçti. Rudi bu şekilde hızlı okuyarak bir kaç saat içinde 20 en fazla kitap bitiriyordu.

Rudi tekrar sayfayı çevirdiğinde kapıdan bir ses duyuldu.

*TAK**TAK**TAK**TAK*

Rudi başını kitapdan kaldırmadan

'Gel!'

Kapı sessizce açıldı. Rudi'nin yaveri onun kitap okuduğunu ve rahatsız edilmemesi gerektiğini biliyordu. Bu yüzden de kapıyı sessiz açmaya özen göstermişti.

Kapıyı kapatmadan hemen sessiz ve hızlı adımlarla Rudi'nin karşısına geçip asker selamı verdi.

Rudi kısa bir bakış attıktan sonra başını selamı aldığını gösterir şekilde salladı.

'Kitabı mı böldüğüne göre çok önemli olmalı?'

Yaver cübbesine elini uzattı ve bir süre etrafındaki hareketleri dinliyormuş gibi dikkatle sesleri dinledi. Ardından cübbesinden çıkarttığı mektubu masanın üzerine bıraktıktan sonra hiç bir açıklama yapmadan odadan çıktı.

Rudi yaverinin bu tarz davranışlarına alışıktı zaten bu yüzden  onu seçmişti. Çok temkinli ve sadıktı ayrıca asla kendisini ilgilendirmeyen konuları öğrenmeye çalışmıyordu.

Rudi kitabını istemeye istemeye bıraktı ve elini mektuba uzatıp kavradı.

Mektubu kendisine çektiğinde mektubun zarfının Krallığa ait olmadığını anladı. Sadece zarf bile en azından 10 altın ederdi. Etrafında altın işlemeler vardı ve en kaliteli papirüs kağıdından yapılmıştı.

Rudi mektubun büyük bir imparatorluktan yada zengin bir klandan geldiğini hemen anladı. Sonuçta bir krallık bile olsa böyle fuzuli bir masraf yapmazdı.

Rudi mektubun arka tarafını çevirdiğinde merakı daha da artmıştı.

'Hangi İmparatorluktan bana mektup gelir ki ? Acaba Kai'mi mektup yolladı.'

Rudi kardeşinin ismini hatırlamasıyla heyecanın bir kaç kat daha arttığını hissetti. Mektubu açtı ve içindeki kağıdı çekip zarfı masanın üzerine koydu.

Mektup zarf ile aynı kağıt türünden yapılmıştı ve en azından zarf kadar değerliydi.

Rudi neredeyse mektubun kardeşlerinden geldiğine yemin edebilirdi.

Mektubu açtığında göz bebekleri şaşkınlıkla büyüdü mektuba biraz daha yaklaştı sanki okuyamıyormuş gibi daha yakından baktı.

* Sevgili Rudi.

 Seni özledim...

Hemde çok ama çok özledim.

Seni son gördüğüm günden beri aklımdan bir saniye bile çıkmadın.

Belki mektup da nasılsın diye sormak saçma olur. Senin yüzüne bakamadıktan, kokunu alamadıktan sonra nasıl olduğunu göremedikten sonra nasıl seni anlayabilirim ki. Yinede senin nasıl olduğunu deli gibi merak ediyorum.

MephistoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin