Tomas öfke ve hiddetle Ejderha Şahinin üstünden atlayarak hızla merkezdeki çadırın içine girdi. İçeride bir çok kurmay masanın etrafında doplanmış hararetli şekilde tartışıyordu. Tomasın içeri girmesiyle birlikte ses bir anda kesildi ve bütün gözler Tomasın üzerine döndü. Böylesi önemli bir mekana bu şekilde izinsiz girmek saygısızlıktı fakat bu saygısızlığın hesabını soracak kişi de masanın etrafında yerlerini almış olanlar değil bütün heybetiyle masanın baş ucunda duran Rudiydi.
'Neler oluyor Tomas! Bilmiyormusun izinsiz buraya girilmeyeceğini?'
'Affedin Baş Komutan Rudi . Öfkeme yenik düşerek düşüncesizce davrandım.'
'Bir daha tekrarlanırsa bunun sorumluluğunu taşıman gerekir. Şimdi anlat bakalım neden bu kadar çabuk geri döndün.'
'Baş Komutanım gördüklerim ve duyduklarım tam anlamıyla bir felaketti. Yolculuğum sırasında yüzlerce köyün ve onlarca şehrin yok edildiğine şahit oldum. Kontrol etmek için indiğim yerleşim yerlerinde tek bir canlı bile yoktu . Ölümün ve kanın kokusu her yeri işgal etmişti ve ilk defa ölümün tadını dilimde hissettim. Yerleşim yerlerinin hepsinin merkezinde büyük alanlar oluşturulmuştu ve insanların hepsi yakılmıştı. Yüzbinlerce minik beden sağa sola savrulmuştu hatta bazılarının yanmayan bölgelerinde ağır kesikler ve yaralar vardı. Belli ki çocuklar bile bu canavarlar tarafından ağır işkencelere mağruz bırakılmış ve sanki birer ağaç parçası gibi yakılmıştı.
Şehirlerde değerli hiç bir şey bırakmamış hatta az para eden madenler bile bu haydutlar bu şerefsizler tarafından çalınmış.
Gördüklerim bana inanılmaz ağır gelse de Özgür Şehre ulaştığımda öfkemi dizginleyip emrinizi yerine getirmek için kendime hakim oldum. Şehre vardığımda gayet iyi karşılandım. Hızlıca Şehir Lordu'nun sarayına götürüldüğümde karşıma çıkan kişi şehir lordu değil şehrin bir kanaat önderiydi.
Kendisi müzakere yapmak konusunda yetkilendirilmiş. Şehir içinde yüksek bir pozisyona sahip olsa da bir asker tarafından saygısızca muamele görmesi beni derinden şaşırttı. Üstelik benim yanımda küfürler ederek bana da aynı saygısızlığı yaptı.
Ardından Kanaat önderi Fendal ile görüşürken gözlerinde korkuyu ve çaresizliği gördüm. Elleri ve sesi titriyordu, gözlerinden yaşları sürekli akıyordu ilk başlarda bu tavrının bizim onları yok edeceğimizden dolayı olduğunu düşündüm fakat sonra zorda olsa Fendal konuştu ve bana durumu anlattı.
Durum bize raporlanandan çok daha farklıymış Baş Komutanım.
Şehir Lordu açıkça askerlerini kayırarak bütün şehrin üzerinde muazzam bir baskı kurmuş öyle ki bir şehir subayı bile önde gelen bir kişiye misafir huzurunda küfür edebiliyor.
Fendal ayrıca bana bu canavarca işleri yapan kişinin Şehir Lordu olduğunuda büyük bir korku ile anlattı. Ona karşı çıkacak gücünün olmadığını söyledi ve en son karşı çıkan kişinin öldürüldüğünü anlattı.
Haklıydı zira ben o öldürülen kişinin başını şehrin meydanında ve vücudunun parçalarını şehrin kapılarında gördüm. Bu denli bir vahşeti yapsa yapsa bir tiran yapabilir Baş Komutanım.
Bana emrettiğiniz gibi görevimi yerine getirdim ve şimdi size müsaadenizle Raporumun ana fikrini açıklıyorum.
ÖZGÜRLÜK ŞEHRİNİ ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞTURMAK İÇİN ŞEHİR LORDU VE DESTEKÇİLERİ ÖLDÜRÜLMELİ.'
Tomasın anlattıkları oda da bir şok etkisi yaratmıştı. Raporlar katliamları zaten açıkça anlatıyordu fakat çocuk ölülerinden asla bahsedilmemişti. Bu oda da bulunan herkesin çocukların hayatına karşı özel bir ilgisi vardı ve onlara yapılan hiç bir işkence kabul edilemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mephisto
FantasyBu kitap bence 16 yaş üzeridir Bu hikaye doğumdan ölüme bir kişinin güç hikayesidir. Bu yolda ölüm,vahşet,katliam,aşk,aile ve daha bir çok şeyle karşılaşacak olan kahramanımızın yolu anlatılıyor. Bir açıklama yazmam için yoğun talep geldi. H...