Rudi yerde yatan Wor'a bakarken içinde asla uyanmayacağına dair derin endişe vardı. Bu endişeler Ruhunu kemirirken kendi elleriyle ustasına zarar verdiğini düşünüyor ve kendisini param parça etmemek için zor tutuyordu.
Ustasının ölü olma fikri bile onun dehşete kapılmasına yetmişti şimdiyse ona yardım etmek amacıyla giriştiği girişimden sonra yerde ölü halde yatıyordu.
Rudi'nin endişeli bekleyişi ve korkusu bir süre daha sürmüşken aklı kullanılmaz haldeydi.
Kendisini toplamak için çaba harcasa da bunu başaramıyordu. Eğer yapabilseydi engin Tıp bilgisi sayesinde net bir sonuca ulaşabilir ve Wor'un durumunu netleştirebilirdi.
Rudi'nin bekleyişi Wor'un kafasını yavaşça hareket ettirmesiyle son buldu. Heyecanla öne eğilirken kollarını Wor'un omuzlarına uzattı fakat bedeninden geçerek yere doğru gittiğinde hızla geriye çekti. Müdahale ederek uyanmasını hızlandırmasının imkansız olduğunu fark ettiğinde beklemekten başka bir çaresi kalmamıştı.
Wor kafasını bir kaç defa daha etrafında çevirirken birden gözlerini açtı ve endişeli şekilde Rudi'nin olduğu boşluğa baktı. Rudi Wor'un endişeli bakışlarını gördüğünde kalbinde ki hüzün ateşi bir anda sönmüştü. Heyecanla ,
'YAŞIYORSUN... OHHH... TANRIYA ŞÜKÜR YAŞIYORSUN.'
Wor neler olduğunu anlamaya çalışırken Rudi'nin sevinmiş olmasına anlam verememişti. Sonuçta onu açıkça öldürmeye çalışmıştı eğer bunu yapmamış olsaydı zaten şuan bu durumda olmazdı. Bir süre konuşamadı fakat düşünmeye devam etti.
Aklından geçen onlarca soruyu hızla cevaplarken Rudi'nin hiç bir şey hatırlamadığına emin oldu. Bu emin oluş kalbine derin bir huzur verirken yaptığı şeyin pişmanlığını üzerinden atarak bir daha asla böyle şeylere kalkışmayacağı için yemin etti.
'İyiyim, Merak etme.'
Wor'un sesi titrek ve yorgun çıkmıştı. Bedenini henüz inceleme fırsatı bulamamıştı fakat yorgunluğu ciddi anlamda hissedebiliyordu.
Sesinin kısılmasıyla birlikte şiddetli bir çığlıkla yerde kıvranmaya başladı. Rudi neler olduğunu anlayamamıştı. Korku dolu gözlerle Wor'a bakarken Wor yerde bir solucan gibi kıvrılıyor ve bedenini kavuran acıyla mücadele etmeye çalışıyordu.
Rudi ne kadar çabalarsa çabalasın Wor'un bedenine temas edemezdi bunu yapamadığı içinde acısını dindiremezdi. Beklemekten başka çaresi olmadığını hissettiğinde sessizce kenarda beklemenin en iyisi olduğuna karar verdi. Zihni zaten sakinleştiği için Wor'un ölmeyeceğini Tıp bilgisini kullanarak ve gözlemleyerek anlamıştı fakat şuan ki durum hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.
Wor yerde kıvranırken anlından boncuk boncuk terler yere dökülmeye başladı. Kemikleri esniyor ve daralıyor derisi sanki bedeninden kopuyor gibiydi. İç organları aşırı derecede hızlı çalışırken kalbi saniyede yüzlerce defa çarpıyordu.
Wor bedenini sakinleştirmeye çalışsa da bunu başarmaktan tamamen uzaktı. Ne zihni ne de bedeni onu dinliyordu.
Kolları bir kaç defa çatırdarken derisinin altından siyah ve kırmızı renkli kan sızmaya başladı. Ardından ter çıkan gözeneklerinden aynı renkte kan çıkarken Wor'un kıvrandığı yerde bir kan havuzu yavaş yavaş oluşuyorudu. Gözlerinin renki yok olurken bem beyaz bir tabaka ortaya çıktı. Saçları hızla uzadı ve beline kadar ulaşmaya başladı.
Tırnakları ve vücudunda ki görünür kıllar hızla uzarken sanki aşırı besleyici bir yiyecek yemiş gibiydi.
Rudi bu sahneyi dehşetle izlerken ağzından bir kaç kelime döküldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mephisto
FantasyBu kitap bence 16 yaş üzeridir Bu hikaye doğumdan ölüme bir kişinin güç hikayesidir. Bu yolda ölüm,vahşet,katliam,aşk,aile ve daha bir çok şeyle karşılaşacak olan kahramanımızın yolu anlatılıyor. Bir açıklama yazmam için yoğun talep geldi. H...