Bay Wor 3

6K 570 36
                                    

'Hey bırak beni!'

Henry kolunu tutan hayduta öfkeyle seslendi. 

Haydut ise öfkeyle Henry'e baktı ve,

'Bizden malzeme gizliyorsunuz demek! Bunun cezasını biliyor olmalısın!!!'

'Şerefsizler... Bütün paramızı yıllardır alıyorsunuz şimdi de bunlara göz diktiniz!!! BİR GÜN HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİM.'

'O kadar uzun yaşarsan belki yapabilirsin.'

Haydut kılıcını sırtından çekerken Henry'nin kolunu bıraktı. Tomas ise hızla kardeşine koştu lakin çoktan haydut kılıcını sallamıştı bile.

Kılıcın hareketiyle Tomasın gözleri kocaman açıldı ve umutsuz bir tonda bağırdı.

'HAYIRR! YAPMAAA!'

Fakat onun sözlerinin haydutlar üzerinde en ufak bir etkisi yoktu. Kılıç hızla Henry'nin boynuna yaklaşırken Henry gözlerini nefretle hayduta dikmişti.

Öleceğine emindi ama korkmuyordu. 

Elini kaldırıp kılıcı engellemek istediği sıra da haydutun kılıcı bir anda durdu.

Gözleri büyürken ağzından yavaşça kan sızmaya başladı. Arkadaşları ve Henry ne olduğunu anlamaya çalışırken haydutun kolu koparak yere düştü ve boğazında koca bir delik yoktan ortaya çıktı.

Herkes ne olduğunu anlamamış şekilde birbirine bakarken Henry baka kalmıştı. 

'SENİ PİÇ KURUSU!'

Arkadaşının ölümüne şahit olan haydutlar öfkeyle kılıçlarını çekti .

Adım adım Henry ve Tomas'a yaklaşırken kana susamış canavar gibi görünüyorlardı.

Bu sırada Tomas koşarak kardeşinin yanına gelmişti fakat haydutlar hızla yaklaşıyordu.

Tam o sırada önlerinde bir alev çizgisi ortaya çıktı ve bu çizgiyi geç farkeden bir haydut ayağını alevlerin içine daldırdı.

Temas etmesiyle birlikte acı dolu çığlığı etrafa yayıldı ve sırt üstü yere düşerek ayağını saran alevi dönerek söndürmeye çalıştı.

Haydutlar arkadaşına yardım etmeye çalışsa da alevler kısa süre içinde haydutun bütün bedenini sardı ve sadece bir dakika sonra külü bile kalmamıştı.

Herkes şaşkın haldeydi sanki görünmez bir güç onları yok etmeye yemin etmiş gibiydi.

Arkadaşlarının son halini gördükten sonra korkmaya başlamışlardı adımları geri geri giderken Henry ve Tomasın gözleri kocaman açıldı.

Bu sırada haydutlar sanki bir dağa çarpmış gibi bocaladı ve sarsıldı.

Ardından başlarını çevirdiklerinde 2 metre uzunluğunda uzun sakallı. Deri yamalı zırh giyen 2 metrelik kılıç taşıyan yüzü yaralı kısa saçlı birisini gördüler.

Yüzlerinde ki şaşkınlık anında yok oldu ve hemen eğilerek selamladılar.

'Hoşgeldiniz Patron!'

Adam tok bir seste konuştu,

'Neler oluyor burada? Neden Kamel öldü ve Sarkisyan nerede ?'

'Kamel'in nasıl öldüğünü bizde anlayamadık patron. Sarkisyan ise şura da ki aleve bastı ve bütün bedenini alevler sardıktan sonra külü bile kalmayacak şekilde yandı. '

Yaralı yüzlü adamın yüzü çirkin bir hal alırken gözlerini iki çocuğa dikti.

Tomas ve Henry daha önce defalarca bu adamı görmüşlerdi ve ne kadar acımasız olduğunu çok iyi biliyorlardı.

MephistoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin