1.Bölge 2

5.9K 559 37
                                    


Ejderha Ordusunda garip bir tedirginlik vardı. Daha önce hiç kısıtlanmadıkları kadar kısıtlanmışlardı ve bunu fazlasıyla garip buluyorlardı. Onlar şuan yaşadıkları hayata henüz tam anlamıyla alışmış değillerdi. Yıllarca Bilge Aleminin efsane olarak anıldığı bir bölgede yaşamışlardı ve hayatlarında her zaman bu alemin en yüksek güç sahibi insanlara ait olduğunu düşünmüşlerdi fakat Ejderha Ordusuna katıldıktan sonra bu düşünceleri yerli yerinde kalmış olsa da hepsi olağan üstü bir güç kazandıkları için kendilerini dünyanın üzerinde bir güç olarak görüyorlardı. Bu yüzden herzaman kibirli ve eziciydiler. Yıllarca hayal dahi edemedikleri güçlere kavuşmak ve çocuklarını geçirdikleri yerlerde efsane olarak anlatılan Alemlerin birer çöp olması onları daha da farklı bir hale getirmişti. Rudi'nin asıl endişelendiği şeyde buydu zaten. Bu aynı bir bakkal sahibi olmak isteyenle bakkala sahip olan arasında ki fark gibiydi. Bir bakkal sahibi güzel yiyeceklerin arasında bütün gün dursa bile bir defa elini atıp bir tanesini denemek istemez fakat onun yerinde olmak isteyenlerin ilk hayali her zaman o tatlı yiyecekleri yemektir. Şimdi ise Ejderha Ordusu askerleri birer bakkal sahibi olmuşlardı ve artık o tatlı yiyeceklerin tadına bakmak istiyorlardı. 

Rudi buna önlem olarak katı ve net emirler vermişti. Üstelik emirlere uymayanları cezası mutlak ölümdü. Kalplerinde ki sadakat tartışılamayacak kadar yüksekti eğer Rudi onlara ölmeyi emrederse şüphesiz kendilerini öldürürlerdi. Öldürmeyi emrederse mutlaka öldürür ve emirleri sorgulamazlardı fakat onlara verilen emir çok farklıydı. Bir askerin emirlere uyması karakterine aykırı olsa bile çok kolaydır fakat nefsine emir verilmesi ve bunu uygulaması neredeyse imkansızdır. Askerler henüz dışarıda ki hayatın farkına varmamışlar ve orada yatan aldatıcı güzellikleri tatmamışlardı bu yüzden bu emre uymakta herhangi bir problem görmüyorlardı fakat kalplerinde bir huzursuzluk vardı. Ejderha Şahinleri ile İmparatorluk Şehrinin yüzlerce kilometre üzerinden geçerken aşağıdaki ışıltılı hayatı görmüşlerdi. Daha önce hiç görmedikleri boyutlarda binalar ve çeşitli renklerle döşenmiş sokaklar onların ilgisini fazlasıyla çekmişti işte bu yüzen de en azından bir defa bile görmeden yasaklanmaları akılları kabullense de kalpleri bir türlü kabullenemiyordu.

Rudi ise bu sıra da çadırda Henry,Tomas ve Yasefle sakin bir konuşma yapıyordu. 

'Sümer Klanı eğer bize destek olur yada bize engel olmamayı tercih ederse şüphesiz 1 yıl içinde burada ki işlerimizi hallederiz fakat bize engel olmak isterlerse işte o zaman durum çok daha karmaşık hal alacaktır. Yasef söylediklerimi asla aklından çıkartma. Kesinlikle Sümer Klanına karşı kışkırtıcı bir eylemde bulunmayacaksınız ve olası bir savaş durumunda bütün ordu ve kurmaylarla birlikte geri çekileceksiniz. 

Henry, Fin'in karargaha gelmesini emrettim. O geldiğinde birlikte Sümer Klanı'na ziyarete gideceğiz. Daha önce sana emanet ettiğim Savaşçı Mücevherlerinden 10 tanesini hazırlamanı istiyorum . Mücevherlerin hepsi hediye olarak tarafımızdan onlara verilecek. Ayrıca sizlere danışmak istediğim bir konu daha var. Sizce hediye olarak ayrıca Sümer Klanı'na iksir ve hapta vermelimiyim? '

Yasef ve Tomasın gözleri şaşkınlıkla açıldı. Rudi'nin yaptığı iksir ve haplar daha bilinen hiç kimsenin yapmaya gücünün olmadığı muazzam etkilere sahip haplar ve iksirlerdi. Sadece en basit olanları bile milyonlarca altın değerinde olmakla kalmıyor ayrıca inanılmaz etkiler gösteriyordu. Daha önce Rudi'nin böyle bir fikri öne atması görülmüş şey değildi ve eğer bu tarz bir hediye verilirse kesinlikle gelecekte Sümer Klanı ile düşmanlık durumunda ciddi sonuçlar ortaya çıkabilirdi.

'Bence ilişkilerimiz yeterli güven zeminine oluşmadığı sürece onlara böyle bir destek sağlamanız hata olacaktır.'

'Efendim bende Kardeşim Tomas ile aynı düşüncedeyim. İlişkilerimizin geleceği tamamen belirsiz bu gün onların kalbini güzel hediyelerle kazansak bile gelecekte bize karşı taraf değiştirmeyeceklerinin bir garantisi yok. Sizin bana 1 yıl önce ki eğitimde dediğiniz gibi. 'Dost kötü günde kendisini gösterir. Düşman zor günde saldırır. Hain her gün kötü olmanı ister.' Şuan bu sözlerinizle Sümer Klanını yargıladığımızda kesinlikle ortaya bir sonuç çıkmıyor. Bence en azından zor durumumuzda niyetlerini göstermelerini bekleyelim.'

MephistoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin