Rob'un Laneti 4

5.2K 553 68
                                    


Özgür Şehri'nin içerisinde muazzam boyutlarda savaş hazırlığı vardı. Yıllardır burada yaşayan insanlar ilk defa böylesi bir hazırlığı görmüşlerdi. Hepsi savaşın yıkıcı yönünü görmüş ve bir daha asla yaşamamak için Özgür Şehrine sığınmışlardı fakat şimdi savaş onları burada da bulmuştu. Korkuyla evlerine kapanan halk bir defa daha o kötü anıları hatırlıyordu.

Hazırlıklar devam ederken gökyüzünde güneşi kapatan bir karartı ortaya çıktı ve yönü Özgür Şehrine doğruydu. 

İnsanlar korkuyla kaçışırken askerler ne yapacağını bilememişti. Bir subay herkesi hızlıca yönlendirdi ve hazırlanan topların namlusunu uçan nesneye çevirdikten sonra en ufak bir tehdit vari harekette ateş edebilmek için bekledi. 

Fakat herhangi bir tehdit görünmüyordu uçan karartı gittikçe daha yakın oldu ve inişe geçti. İnişe geçerken herkes bu şeyin alsında farklı bir yaratık olduğunu anladı. Görünüşü daha önce hiç görmedikleri bir yaratığa benziyordu fakat herkes bu yaratığın basit bir varlık olmadığını anlamıştı.

Asıl dehşet verici şey bu yaratık değil onun üzerinde duran 17 yaşlarında ki Genç sarışın çocuktu.

Vücudu Altın renkli göz alıcı bir zırhla parlıyordu. Boyu neredeyse 2 metreydi ve kasları zırhından taşacak gibi görünüyordu. Yakışıklığı tarif edilemeyecek seviyedeydi ve onu farkeden bir kaç kadın ilk görüşte etkilenmişti.

Yüzünde nazik görünen ifadesi ve tamamen zarif hareketlerle adım adım yürümeye başladı. Gözlerini kısa bir süre etrafta gezdirdikten sonra diğerlerinden daha farklı görünen bir kişiyi gözüne kestirdi . Fakat onun bu bakışlarını askerler fark etmişti ve subayın bir el hareketiyle hızlıca hareket etmeye ve ellerinde ki mızraklarla Sarışın genç adamın etrafında bir daire çizmeye başladılar.

Kısa süre içinde etrafı onlarca askerle sarılmış olan adam sanki durumdan hiç rahatsız olmamış gibi sakinliğini büyük ölçüde koruyordu.

Önce yavaşça gülümsedikten sonra gözlerini daha önce sabitlediği subaya baktı. Ardından gayet nazik bir üslüpla konuşmaya başladı.

'Merhaba Özgür Şehri sakinleri , 

Ben Liderlerinizle görüşmeye gelmiş müzakereciyim. Acaba rica etsem beni majestelerinin yanına götüre bilir misiniz ?'

Sarışın adamın akıcı tonu ve nazik üslübu insanlara onun bir tehdit olmadığını tam aksine bir dost olduğunu hissetiriyordu. Sarışın adamın bütün bu süre boyunca dikkatlice baktığı subay askerlere çekilme emri verdikten sonra hızlıca adamın karşısına yürüdü ve büyük bir saygıyla iki elini bir araya getirdi ve eğildi. 

'HOŞ GELDİNİZ SAYIN ELÇİ. LÜTFEN KABALIĞIMIZI BAĞIŞLAYIN, MÜSAADE EDİN SİZE EŞLİK EDELİM.'

'Elbette, çok naziksiniz.'

Askerler kulaklarına inanamıyormuş gibi şaşkın bir haldeydi. Az önce inanılmaz derecede nazik konuşan subay ordu içerisinde küfürbazlığı ve kabalığıyla ün salmış birisiydi. Kendinden daha rütbeli olanlara hatta bazı Generallere karşı bile kendisini tutamaz kaba davranırdı yine de buna rağmen çok iyi bir asker olduğu için herkes bu halini görmezden gelirdi.

Şimdiyse o küfürbaz adam hayattında belki ilk defa bu kadar nazik davranıyordu. 

Sarışın adam yavaş adımlarla subayı takip ederken subay çoktan saraya bir kaç kişiyi durumu haber vermek için yollamıştı. 

Onlar saraya doğru yürürken çoktan ulaklar saraya ulaşmıştı bile. Önce Rob ardından Fendal ulaklar tarafından bilgilendirilmişti.

Fendal haberi alır almaz saraya doğru yola çıkmıştı. Hızlı olmalıydı aksi taktirde elçiyle görüşecek ilk kişi Rob olurdu ve herhangi bir aksilikte kesinlikle kendisinin bu görüşmeye katılacak durumu olmaya bilirdi. 

MephistoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin