*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağlama" diye fısıldadı bir elini yanağıma koyarak. O deyinceye kadar ağladığımın farkında bile değildim. "n-neden? neden önüme geçtin güzelim? neden?" dedim, sesimde hala şaşkınlık varken titriyordu. Hazal'ın önüme atladığı yıllar önceki o günü tekrar yaşıyordum sanki. Yine hedef bendim, yine hayatımdaki en özel şey benim için önüme atlamıştı ve yine benim kollarımdaydı... Nefes alışverişim hızlanırken "g-galiba bu sefer haklı çıktım" dedi. Aklıma sokakta duvara yazdığı yazı geldi. 'Her gününüzü hayatınızın Son günüymüş gibi yaşayın; Bir gün haklı çıkacaksınız.' Başımı hızla iki yana salladım. "hayır... hayır... olmaz. Bir daha olmaz. Bir daha dayanamam Simal. kollarımın arasından bir yıldızımın daha kaymasına dayanamam. Yapma bunu bana... lütfen." Dudaklarının kenarı hafifçe yukarı doğru kıvrılırken titreyen elini yanağıma koyup gözyaşımı sildi. "Ağlama... gülümsemeni istiyorum." "sensiz olmaz." dedim sesim titrerken. "s-seni... seviyorum adam." ------ NOT: ilk hikayem... lütfen ilk bölümlere göre değerlendirip vazgeçmeyin. hikayeme bir şans verin :))) iyi olduğuna inanıyorum.
101 parts