Çocuklar boncuk boncuk bize bakarken gergince bir nefes aldım. "Çocuklar bizim babanız ile size söylememiz gereken önemli bir şey var." Barış'a baktığımda o da onaylamıştı beni. Güneş dolu gözleriyle bize bakarken Umut ağlamaya başlamıştı. Gergince Barış'a baktığımda Barış da anlamamış şekilde onlara bakıyordu. "Hey ne oldu benim miniklerime?" Kollarını açıp sıkıca sardığında Uzay da bana bakmıştı. "Ayrılacak mısınız baba?" "Lütfen annem gitmesin..." "Sen de gitme." "Yok öyle bir şey. Hem de asla." Ben gözyaşlarımı silince kocaman bir aile kucaklaşması yapmıştık.
...
Çocuklar sakinleşince Barış ile yan yana oturup el ele tutuşmuştuk. "Hepinizi çok seviyorum." "Biz de seni anne." "Çok güzelsin." Barış bana hayran hayran bakarken çocuklarda da aynı bakışı görünce kızarmıştım. "Yaa teşekkür ederim." Başımı sevgilimin omzuna gömüp kıkırdadım. "Şimdi... Biz birbirimizi ve ailemizi çok seviyoruz. Ve ailemiz daha da büyüyor. Yani bir kardeşiniz olacak." Hepsi heyecanla bana bakarken gülümsedim. "Aslında iki tane demek istedi babanız." "Ah tabii." Umut heyecanla bana yaklaşınca güldüm. "Neredeler ki? Göremiyorum." Elini tutup karnıma getirince huzurla gülümsedim.
"Bak oğlum buradalar. Şimdi küçükler. Ama yakında büyüyecekler. O zaman tıpkı sizler gibi kollarımızda olacaklar." "Yaa... İsmi ne peki?" Uzay da gelip karnımı tutarken Barış'a baktım ve gülümsedim. "Henüz düşünmedik bebeğim." Güneş de gelip karnımı iki kere öpünce Uzay gülüp bana bakmıştı. "İkisi de burada mı?" Onu onaylarken gülümsedim. "Neden babamda değil?" Uzay bize bakarken gülmeye başladım. "O daha büyük." Hep beraber gülerken Barış üç bebeğimi de almıştı. Beni de kendine çekince sımsıkı sarıldık. "Annemiz artık eskisinden de daha kıymetli. Onu izleyin gerekirse babayı üzün olur mu?"
"Biz annemizi hiç üzmeyiz baba. Seni de üzmeyiz." Umut babasını öperken mırıldandım. "Ben de öpü..." Cümlemi tamamlamama bile gerek kalmadan dördü de beni öpücüklere boğduğunda minik bir kahkaha attım ve gülümsedim. Çocuklar heyecanla oyunlarına geri dönerken arkalarından bakıp kocaman gülümsedim. "Kardeşlerini şimdiden sevdiler değil mi?" "Öyle gözüküyor." "Niye sen taşımıyorsun onları?" Ben gülerken Barış da gülmüştü. "Ben de doğduklarında taşırım olmaz mı?" "Neden olmasın? Çocukları hiç ihmal etmeyelim tamam mı? Onları unuttuk sanmasınlar. Ben yorulunca sen, sen yorulunca ben. Asla yalnız kalmasınlar..."
...
Çocuklar bir şeylere bakıp gülüşürken onlara bakmıştım. "Neden gülüyorsunuz acaba?" Uzay bana bakarken üçü heyecanla yanımıza gelip bana bir fotoğraf uzattıklarında gülümsedim. Barış'ı sarhoşken o uçurum kenarında öptüğüm gün... "Babam seni öpüyor." Gülümsedim ve resmi kaldırdım. "Barış! Baksana benim minik aşklarım ne bulmuş?" Gitmek için ayağa kalktığımda Umut bana bakmıştı. "Anne onlar düşmüyor mu yürürken?" "Onlar ne meleğim?" "Kardeşlerim." Kocaman gülümseyip öptüm onu. Ardından diğer iki bal lokmasını. "Siz de tıpkı onlar gibi orada büyüdünüz. Kardeşleriniz benimle güvende. Siz korkmayın olur mu?"
"Ama ben hatırlamıyorum." "Ben de anne..." "Bunu hatırlayan bir bebek tanımıyorum maalesef. Hadi babaya gidelim." Yavaşça doğrulduğumda hepsi dikkatle bana bakıyorlardı. Sonra yavaşça Barış'ın yanına gittik. Ona fotoğrafı uzatınca bana bakıp gülümsemişti. "Çocuklar bulmuş. Bu fotoğrafın bize geldiği gün çok kötü şeyler yaşanmış olsa da o anı bize sakladığı için mutluyum." Barış gülümseyip dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Seni çok seviyorum Nisa." Yeniden öptüğünde gülümsedim. "Sen ne yapıyorsun?" "Bebeklerimiz için tatlı hazırlıyordum."
"Çok güzel gözüküyorlar." "Senin kadar güzel gözüken tek bir şey bulamayacağıma eminim." "Ha arıyorsun yani?" Barış gülümserken ona sarılıp kokusunu içime çektim bol bol. "O zaman miniklerim hepimiz bahçeye çıkıp tatlı yiyelim ister misiniz?" Hepsi onaylarken heyecanla bahçeye koşmuşlardı bile. Biz de peşlerinden gitmiştik hızlıca. Ben hemen tatlıya odaklanırken evimizin yeni gündemi konuşulmaya devam ediyordu elbette. "Baba kardeşlerimiz ne zaman yanımıza gelir?" Barış bana bakarken ikimiz de gülümsedik. "Biraz beklememiz gerek. Şimdi o kadar küçükler ki..." "Onları daha çok mu seveceksiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
FanfictionNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...