"Barış. Bana anlatmak ister misin?" "Neyi?" Omuz silkip gözlerinin içine baktım. "Uzun zamandır kimseye anlatamadıklarını, içinde sakladıklarını..." Derin bir nefes alırken bakışlarım hâlâ ondaydı. "O kadar şey var ki içimde. Ama şuan bunları sana anlatmam saçma olur." "Olsun ben dinlemek istiyorum... Damla'yı anlat mesela, nasıl tanıştınız, nasıldı? Şuan ne hissediyorsun anlat işte." Bana emin olmayan gözlerle bakarken bende ona kocaman gülümsemiştim. Gerçekten onunla ilgili her şeyi bilmek istiyordum, buna aşık olduğu kadın da dahildi. Barış da bir süre sonra anlatmaya başlamıştı zaten.
"Berbat bir gün geçiyordum o gün. O zamanlar çalıştığım iş yerinden kovulmuşum, çok güvendiğim bir dostumun arkamdan işler çevirdiğini öğrenmişim yetmezmiş gibi bir de evden de atılmışım. Tabii oturdum bir bankta sessiz sessiz geleni gideni izliyorum. Bir yandan da yağmur başladı hafif hafif... Herkes gibi ben de yağmurdan kaçmaya başladım tabii, o panikle de birine çarptım." "Damla'ya değil mi?.." Beni başıyla onaylarken düşüncelere daldığında yüzüne bir gülümseme yayılmıştı. "Seninle de yağmur sayesinde tanıştık aslında.Yağmuru seviyorum bu yüzden... Sevdiğim tüm insanları bir şekilde karşıma çıkarıyor." Onun sözlerine karşılık kocaman gülümsedim ben de. Beni seviyor olması çok güzeldi.
"Her neyse Damla'yı görünce anlatamadığım tuhaf bir his kapladı içimi... Çok güzeldi evet ama o an dikkatimi çeken şey gözlerindeki duygulardı sanki. Gerçekti Nisa, çoğu insan gibi boş gözlerle bakmıyordu. Sonra özür diledikten sonra uzaklaştık birbirimizden. Hani aklımda kalmıştı ama bir daha onu göreceğimi düşünmemiştim hiç." "Nerede karşılaştınız peki bir daha?" Verdiği kısa bir arada sorduğum soruyla anlatmaya devam etmişti. Belli ki hala anlatıyor olmak ona saçma geliyordu. Sonuçta bir kıza sevdiği kişiyi anlatıyordu...
"Dedim ya evden atılmıştım diye Beko da bende kal deyince eşyalarımı aldım ona doğru gidiyordum. Yolda yürürken bir baktım orada, bir cafede oturuyor. Yanına gitmek istedim ama o kadar olaydan sonra kendime güvenim bile kalmamış. Ben orada öylece durup ona bakarken o da bir anda başını kaldırınca göz göze geldik, birbirimize gülümsedik. Sonra benim yanıma gelmeye başladı. Kalbim öyle bir atıyor ki sanki kilometrelerce koşmuşum gibi... Neyse o geldi. Bir anda yıllardır tanışıyormuş gibi sohbete daldık. Nasıl gelişti ben bile bilmiyorum. Berkan beni aramasa ona gideceğimi bile unutmuşum, öyle güzelleşti o gün işte." Derin bir nefes alırken onun üzerindeki bakışlarımı çekmedim. Çok sevmişti belliydi. Bir gün her şeye rağmen beni de sevebilir mi diye düşünmeden edemiyordum.
"Ondan sonra sürekli görüşmeye başladık. Adını koymadığımız zamanlarda dahi sevgili gibiydik. Sonra bir şekilde denemeye karar verdik işte. Onunla önce bana bir ev bulduk, şuan kaldığım evi, sonra o araba kullanmayı öğrendi ben basketbola ara vermeyi planlarken Damla'nın ısrarlarıyla devam ettim. Onun sayesinde seçildim takıma. Her şeyi düzene koymuştuk. Her şey düzeliyordu Nis... İlk defa gerçekten mutluydum. O da bir kaza ile gitti işte. Bir yağmurla geldi bana bir yağmurla da gitti ellerimin arasından... Hep su damlası derdim ona. Yağmur bizim aramızda bir semboldü artık. Ondan sonra da toparlayamadım işte... Önce Cemal sonra sen... Beni ayağa kaldırdınız."
Burukça gülümserken aramızda uzun süre bir sessizlik oluşmuştu. Sonra Barış bana dönüp baktığında sessizliği bozan da o olmuştu. "Sıra sen de o zaman. Sen anlatıyoraun Cemal ile durumları." Bir süre sessiz kalsam da onun beklenti dolu bakışlarına karşı ben de konuşmaya başlamıştım. "Bizim öyle etkileyici bir hikayemiz yok. Bir cafede ortak arkadaşlarımız sayesinde tanıştık. Yani eğlenceli biri iyi anlaştık baya. Sonra beni sevdiğini söyleyince ben de öyle olduğumu zannettim. Şuan daha iyi anlıyorum ama ben onu sadece bir arkadaş olarak sevmişim." "Üzmedi değil mi seni?" Başımı iki yana salladım. "O beni değil de ben onu üzdüm galiba..."
"Sen kötü bir şey yapmadın Nis... Bence böyle bir durumda aranızdakileri, senin düşüncelerini paylaşman daha doğru olmuş. Diğer türlü daha kırıcı olabilirdi her şey." Onu başımla onaylandığımda saatin epey geç olduğunu fark ettim. Tepkilerim nasıl olduysa Barış da saate bakmıştı hemen. "Çok geç olmuş değil mi? Seni evine bırakayım o zaman ben." "Gerek yok Barış ben taksiyle..." Barış'ın bakışları ile sustum. Hem benim için sorun yoktu. Karşı koymaya, unutmaya, uzak durmaya çalışacağım desem de onunla bir saniye fazla geçirmek için her şeyi yapabilirdim. Barış'la beraber motora binerken de yine sıkıca sarılmıştı kollarım bedenine...
Evimin önüne geldiğimizde motordan inmiştim. "Teşekkür ederim Barış." "Asıl ben teşekkür ederim Nisa. Sanırım bazı şeyleri paylaşmak iyi geldi. İhtiyacım varmış buna..." "O zaman ihtiyacın olduğu her an buradayım uzun adam." "Ben de aynı şekilde. Söz veriyorum bak." Ona kocaman gülümsedim. Sonra eve doğru ilerlemeye başlamıştım ki onun sesiyle duraksadım ve ona döndüm. "Nisa..?" "Efendim Barış?" Kısa bir süre sessizce birbirimize bakmıştık. Sonra Barış'ın yüzünde küçük bir gülümseme oluşmuştu. "Hiç... Sadece iyi geceler demek istedim." Ben de ona gülümsedim.
"Sana da iyi geceler Barış." Bir elini havaya kaldırarak bana veda ederken ben de ona aynı şekilde karşılık vermiştim. Sonra ben eve girene kadar beklemişti yine beni. Kapıyı kapatmamla beraber motorunun sesini de duymuştum. Yüzümde salak bir gülümseme vardı. Aynadaki görüntüme bakarken içimi huzur kaplamıştı. Barış ile mutluydum. Hiç birine nefesi kadar yakın olmayı isterken aynı zamanda bir yıldız kadar uzakta olmayı dilediniz mi? Barış için hissettiklerim tam olarak buydu işte. Sıkıntıyla bir nefes verdim. Keşke bazı şeyler için verdiğimiz kararları değiştirebilseydik, zamanı geri alabilseydik... Ama işte keşkeler hiçbir şeyi değiştirmiyordu.
Merhaba herkese 😘
Bu aralar biraz sizi ihmal ettim farkındayım. Bu bölüm konusunda da pek emin olamadım. Ama inanın çok zor daha doğrusu karmaşık bir dönemin içerisindeyim. En basitinden denemelerdeki netlerimi arttırmaya çalışıyorum. Bazı arkadaşım sandığım kişilerin üzerime attıklarını toparlamaya çalışıyorum. Kuzenim hasta onunla ilgilenmeye çalışıyorum. Bir kaç yıl önceki hastalığım sanırım yeniden nüksediyor, midemi üşütmüş olmam da cabası... Öyle işte 🙁
Neyse bunları anlatmanın en büyük nedeni burayı boşlamış olmanın sebeplerini paylaşmaktı. Bir de bazen paylaşmak iyi geliyor 🖤
Hepinizi seviyorum ve destekleriniz için teşekkür ederim iyi ki varsınız 😘❤
![](https://img.wattpad.com/cover/239247824-288-k107891.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
FanficNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...