69.Bölüm

1.4K 110 173
                                    

Gece Nisa'nın hareketleriyle uyanmıştım ve bir daha uyuyamadım. Şuan ise sadece onu izliyordum. Yaptığı her harekete dikkat ediyordum. Huzursuzca kıpırdarken saçlarını okşadım. Sesim bir fısıltı halini alırken sanki beni duyacakmış gibi konuşmaya başladım onunla. "Birtanem ben buradayım. Huzursuz olmana gerek yok. Ben sizi koruyorum. Söz veriyorum bir şey olmayacak size." Saçlarının arasına minik bir öpücük kondurduğumda hissetmiş gibi sakinleşti. Bedenini bana doğru kaydırırken gülümsedim. Başını boynuma gömmüştü.

Kolları da bedenimi sararken ben de onu sıkıca sardım. Uzun bir süre öyle kaldıktan sonra beni hafifçe itip gözlerini açtı. Uzunca bir süre boş boş bakınırken bana bakıp kaşlarını çattı. "Bunaldım ben Barış. Sence de çok sıcak değil mi?" "Biraz..." Üzerindeki tişörtü çıkartırken bakışlarımı çektim ondan. Yeniden yatağa uzanırken bana bakıp gülümsemişti. "Ne güzel sıkıca sarmıştık birbirimizi ama bunaldım, sıcak bastı birden." Ellerim yanaklarını okşarken gülümsedim. "Sen rahat ol da gerisi önemli değil." Bana gülümserken hayran hayran bakıyordum ona. "Öpeyim mi bir kere?" "Öp."

Dudağına uzunca bir öpücük kondurdum. "Ben de öpeyim mi?" Ona gülümserken başımla onayladım. "Öp bakalım." Dudağıma uzun bir öpücük kondurduktan sonra ikimiz de kocaman gülümsemiştik. Benden uzaklaşıp yatağın diğer ucuna kayarken derin bir nefes aldım. "Çok sıcak diye..." "Biliyorum güzelim. İyi geceler sana." Ben de yeniden yatıp gözlerimi kapattığımda göğsümde hissettiğim ağırlıkla gülümsedim. "Kıyamadım sana." "Kıyama zaten bana." Bedenini sarmadım bu kez. Onu bunaltmak istemiyordum yeniden. Bir süre sonra o uykuya dalarken ben yine uyuyamamıştım.

Nisa'yı uyandırmamaya dikkat ederek başını yeniden yastığa bıraktım. Örtüyü onu bunaltmayacak kadar üzerine çekerken minik bir öpücük bıraktım yanağına. Hâlâ dağınık olan mutfağa gidip orayı toparladım. Daha sonra Nisa'nın bana hediye olarak hazırladığı tablolar için yer ayarladım. Bir yandan da para işleriyle ilgili hesaplamalar yapıyordum. İşe dönmem lazımdı ama Nisa'yı bu şartlarda yalnız bırakmam mümkün değildi. Özellikle de bugün olanlardan sonra... Bıkkınlıkla bir nefes verirken elimle yüzümü kapattım. Her şey çok fazla geliyordu artık. Gözyaşlarım teker teker akarken derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordum.

Bedenimi saran kollarla yutkundum. "Sen uyumuyor muydun?" Titreyerek çıkan sesime karşı Nisa ona bakmamı sağladı. "Uyuyordum ama senin yanımda olmadığını fark edince geleyim bakayım dedim. İyi ki de gelmişim. Niye ağlıyorsun sen?" "Bir şey yok meleğim. Hadi gel uyuyalım yorulma." "Barış..." "Öyle bunaldım sadece, gerçekten bir şey yok. Gel bir sarılayım sana." Bedenini sararken derin bir nefes aldım. Benden uzaklaşırken derin bir nefes aldım. Yanaklarımı sararken elleri aynı zamanda bulundukları yeri okşuyordu. "Beraber uyuyalım tamam mı?" Onu başımla onayladığımda burukça gülümsedim.

Beraber odamıza gidip yatağa girmiştik. Yatağın bir ucuna yatıp Nisa'nın gözlerine baktım. "İyi geceler birtanem." "İyi geceler Baroska'm." Sonrasında ona sırtımı dönüp gözlerimi kapattım. Ama her şey öylesine üstüme geliyordu ki... Artık hayattan bir beklentim yoktu, gelecekten bir umudum yoktu. Kendimi bütünüyle Nisa'ya adasam da onu da başarabildiğim yoktu. Belki o da farkında değildi ama onu mutlu edemiyordum. Hiçbir amacım ve küçük bile olsa başarım yoktu elimde. Öyle Nisa üzülmesin diye yaşıyordum sadece... Yetersizlik hissi her geçen gün beni daha da delirtiyordu.

Aksini düşünmemi sağlayacak tek bir şey dahi yoktu elimde. Her geçen gün bana daha çok öfkelenen bir Nisa vardı elimde sadece. Onun dışında bir işim bile yoktu. "Ağlama ama Barış. Anlat bana konuşalım." Derin bir nefes aldım ve gözyaşlarımı sildim hızlıca. "İyiyim ben Nis. Uyu artık birtanem." "Bana bak lütfen..." Ona dönüp gülümsedim. "Çok güzelsin." "Senin gözlerin de çok güzeller ama bu gözyaşları yakışmıyor onlara." "Özür dilerim sen takılma bana. Arada oluyor öyle." "Barış... Anlatmazsan sabaha kadar bin bir farklı hikaye kurarım ama ben." Elini tutup bir öpücük kondurdum.

ALACAKARANLIĞIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin