ALACAKARANLIĞIM

25.Bölüm

        Berkan'ın ısrarlarına dayanamayıp ertesi gün toplanmaya karar vermiştik. Mekana geldiğimde ise gözlerim ilk olarak Barış'ı aramıştı. Onu gördüğümde ise kocaman gülümsedim. Her zamanki gibi kusursuz gözüküyordu. Nefesimi kesmeye yetecek kadar. Lale de beni fark ettiğinde gülümseyip el sallamıştı. Ona karşılık verip hızlı adımlarla yanına ilerlemeye başladım. Yanlarına gittiğimde herkes bana dönüp gülümsemişti. Cemal de buradaydı ve bu beni biraz germişti açıkçası. Yine de fazla umursamamakta kararlıydım. Bugün burada toplandıysak en iyi şekilde geçirmeliydim bu geceyi. Barış'ın yanına otururken ona dönüp gülümsedim. O da bana aynı şekilde karşılık vermişti.

       Müzikler eşliğinde sohbet edebileceğimiz bir ortamdaydık işte. Yanımda Barış vardı. Lalede buradaydı, kısa zamanda onunla gayet iyi anlaşmıştık. Daha ne isteyebilirdim ki? O sırada yanımıza ilerleyen Aycan'ı görünce istemsizce gözlerimi devirdim. Uzun zamandır ortalıkta yoktu ve şimdi yeniden geliyordu işte. Masaya gelip Barış'ın tam karşısına otururken mümkün olduğunca sakin gözükmeye çalışıyordum. "Merhaba herkese." "Sana da merhaba Aycan." Berkan cevap verdiğinde biz sadece gülümsemekle yetinmiştik. Bu gece giderek tuhaf bir hal alırken dün geceye geri dönmek istedim. Barış'la evde görüntülü konuşuyor olmak sanırım burada olmaktan çok daha iyiydi.

        İçeceklerimizi sipariş ederken Aycan gözleriyle yemişti benim Barış'ımı. İçimi kaplayan kıskançlık duygusuna karşı elimden bir şey gelmiyordu. Ama her an ayağa kalkıp gözlerini sevdiğim adamdan çek artık diye yükselebilirdim ki bu her şeyi berbat ederdi. Zaten Cemal'in üzerimde gezinen bakışları da beni epey germişti. Üzerimdeki bu baskıyı azaltmak için Barış'a döndüm. "Bugün daha iyi misin? Gergin değilsindir yine umarım." "Yani, daha iyiyim elbette. Bana iyi  geliyorsun." Ona kocaman gülümsediğimde o da bana aynı şekilde gülümsemişti. "Sen de bana iyi geliyorsun Barış..." Bir süre öylece birbirimize baksak da Barış gözlerini kaçırdığında normal hayata geri dönmüştük.

       Bütün gece neredeyse böyle olmuştu zaten. Sanki Barış bana karşı mesafeli duruyordu. Ya da ben yine her şeyi yanlış yorumluyordum. Bilmiyorum ama bugün her zamankinden farklıydık. Lale yanıma geldiğinde ise onunla bir sohbete dalmıştık. Tabii hâlâ arada Barış'a kayan bakışlarıma engel olamıyordum. Aycan'ın onunla konuşma çabalarına kayıtsız kalmamış bir sohbete başlamıştı onunla. Sonra ikisinin dans etmek için kalktığını görünce içimde bir acı hissettim. Yüzüme buruk bir gülümseme yayılırken bakışlarım Cemal'in üzerimdeki bakışlarıyla buluşmuştu. Lale ve Berkan da dans için uzaklaşırken Cemal'le yanlız kalmıştık. Bu gece giderek tuhaflaşıyor ve berbatlaşıyordu.

Barış'ın Ağzından ||

       Geldiğimiz andan bu yana Cemal'in bakışlarını üzerimde hissettikçe geriliyordum. İma ettiği şey aklıma gelince Nisa'ya baktım uzun uzun. Öylesine masum gözüküyordu ki benim yüzümden böyle bir imaya maruz kalmasını asla istemiyordum. Bu da bu gece ona karşı tavırlarıma daha dikkat etmem gerektiğini söylüyordu. Yani onu kendimden sakınmam gerekiyordu bir süre... Aycan da geldiğinde işler iyice karışıyordu sanki. Hiç öyle bir şey olmamasına rağmen bir anda aşk dörtgeninin içinde bulmuştum kendimi... Lale ile Nisa'nın sohbet ettiğini görünce gülümsedim. İkisi de mutluydu. Bu bana fazlasıyla yeterdi. Değer verdiğim insanlar için her şeyi yapmaya hazırdım.

       "Siz dans etseniz ya." Cemal'in Aycan'la bana bakarak kurduğu cümleye karşı vücudum gerilmişti. Aklınca Nisa ile aramda bir şeyler olup olmadığını çözmeye çalışıyordu. Aycan'ın üzerimdeki bakışlarını, gözündeki heyecanı görünce küfürler ettim içimden Cemal'e binlerce kez... Aynı anda hem Cemal'e ağzının payını vermek isteyip hem de Aycan'ı kırmamak istiyordum. Ve bunu nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. "Dans etmek istersin değil mi?" Aycan beni başıyla onaylarken onu dansa kaldırmıştım. Cemal ise memnun bir surat ifadesiyle oturuyordu. Oysa ben zaten ona açık açık öyle bir şeyin olmadığını söylemiştim. Aycan ile kısa bir dansın ardından oturmayı planlıyordum. Böylece bir sorun da olmayacaktı.