33.Bölüm

1.8K 130 287
                                    

        Dikiş için bekliyorduk. Elimde baskı görevi gören tişörtü elimden çekecekken Nisa'nın çenesinden tutup bakışlarını oradan ayırdım. "Tamam sen bakma şimdi oraya..." Göz göze geldiğimizden kalbim yine heyecanlı bir ritim tutturmuştu kendine. "Beni dinlemeyecek misin?" Elimde hissettiğim acıyla inlediğimde Nisa yaraya bakmak istese de engel oldum ona. "Bakma güzelim sen oraya." Diğer elimi sıkıca tuttuğunda varlığı ile bana güç vermeye çalışıyordu. Dikiş işleri acılı bir şekilde de olsa bittiğinde hastaneden de çıkmıştık.

        "Ben seni evine bırakayım." "Barış, konuşmayacak mıyız, kaçacak mısın benden daima?" "Senden kaçmıyorum..." "Kaçıyorsun işte..." "Tamam Nisa konuşalım. Bakalım hangi mantıklı sebeple bana yalan söyledin." Sıkıntıyla bir nefes verirken her şeye rağmen onun yanında huzurlu hissediyordum. Çünkü ben iflah olmaz bir aptaldım. "Nasıl anlatsam bilmiyorum ki... Ben oraya Cemal'le buluşmaya gitmedim. Yemin ederim ki onun geleceğini bile bilmiyordum. Barış, ben sana ihanet etmem... Hem Cemal'i seviyor olsam daha en başından onu bırakıp sana gelir miydim?"

        Tabii böyle düşününce mantıklı geliyordu. Ama sevgilim dediğiniz insan size yalanlar söyleyip eski sevgilisi ile buluştuğunda bunu mantık kalıplarına sokmak imkansız bir hâl alıyor. "Neden yalan söyledin? Lale'yle buluşacağım dedin..." "Aycan ile konuşacaktık." "Nisa bunu bana doğrudan söyleyebilirdin." Nisa başını iki yana sallarken elleriyle yüzünü kapatmıştı. "Söyleyemezdim çünkü konu sendin... Off çok saçma bir mevzu Barış, sana nasıl açıklayacağımı dahi bilmiyordum. Hâlâ bilmiyorum. Mantıklı bir açıklama istiyorsun biliyorum ama mantıklı bir tarafı yok ki..."

Flashback Cemal'in Ağzından ||

         Barış ile Nisa'yı izlemiştim tüm gece boyunca. (Aycan aşkını itiraf etmeden önceki gece) Her ne kadar birbirlerinden uzak durmaya çalışsalarsa da aralarında bir çekim olduğunu görüyordum elbette. Bu durumu bir an önce bozup bir şeyleri başlamadan bitirsem iyi olacaktı. Yanımda Barış'la konuşmak için can atan bir Aycan vardı. Karşımda ise onunla ilgilenmese bile kimseyi kıramayacağını bildiğim bir Barış... "Siz dans etseniz ya." Aycan ve Barış'a bakarak konuştuktan sonra Barış'ın ne kadar gerildiğini buradan bile fark ediyordum. Bir süre dirense de sonunda Aycan'ı kırmamak için dansa kaldırmıştı.

        Berkan ve Lale gittiğinde ise Nisa ile yalnız kalmıştık. "Nis, konuşmayacak mıyız hiç?" Nisa umursamaz gözüküyordu. "Ne konuşacağız şimdi seninle?" "Haklısın, oturup Aycan ve Barış'ın arasındaki çekimi konuşacak değiliz ya." Nisa'nın gözlerine yerleşen o minik hüznü görmüştüm. Bu kendimi daha iyi hissetmeme neden olmuştu. Çünkü ben kariyerim için uğraşırken sevgilim dediğim kadının en yakın arkadaşımla günden güne yakınlaşması oldukça onur kırıcıydı.

        Diğerleri masaya döndüğünde ise Nisa gitmek istediğini söylemiş ama Barış tarafından reddedilmişti. Ne kadar üzüldüğümü size anlatamam... Nisa kalkıp giderken ben de sadece bizim duyacağımız şekilde Aycan'la konuşuyordum. "Bence bugün tam zamanı konuşmak için. Daha fazla bekleme." "Öyle mi dersin?" Onu başımla onayladım. "Barış'ın da sana ilgi duyduğu ortada. Öyle olmasa bunca zaman sürekli bir arada olduğu Nisa'yı yalnız bırakmazdı değil mi?" "Ama benim için kalmıyor ki burada..." "Ah Aycan çocuk açık açık mı söyleyecek illa. Senin için kalmasa neden günün sonunda seni eve bırakacak olmayı kabul etsin." 

        "Cemal'cim her evine bıraktığımız kişiye aşık olsaydık..." "Aycan ben onun en yakın arkadaşlarındanım, senden iyi tanıyorum onu. Bir adım bekliyor senden ve sen korkup o adımı atmıyorsun." "Tamam, bu gece konuşacağım." Zafer kazanmış gibi bir gülümseme yayılmıştı yüzüme. Bu geceyi de böylece kapatmış olmuştum. Geriye sadece yarın araya bir kaç yalan sokarak aradaki gerginliği sağlamak kalmıştı. Böylece Cemal kimse tarafından ihanete uğramış olmayacaktı. Daha en başından engellemiş olacaktım her şeyi...

        Ertesi gün Aycan beni aradığında tam da tahmin ettiğim gibi Aycan reddedilmişti. Zaten Barış'ın Nisa'ya karşı bir şeyler hissettiği o gün Nisa'yı korumasından belliydi. Bu durumda Aycan'ı kabul edecek değildi. Aycan'a Nisa ile konuşmasını söyledim. Barış'ı ikna edebilecek tek kişinin o olduğunu ve eğer gerçekten bir şeyler olsun istiyorsa mutlaka konuşması gerektiğini söyledim. Ama Barış'tan gizli tutması gerektiğini de üstüne basa basa söyledim. Bir süre sonra Aycan her nasıl başardıysa artık Nisa'yı ikna etmeyi başarmıştı.

        Ben zaten Barış'ın spor salonunun önünde planımın ilerlemesi için bekliyordum. Barış geldiğinde her şey toz pembe imajı çizdim önce. Sonra da Nisa ile barışıyormuş imaları yaparak araya Cemal adında bir duvar örmüş oldum. Hem Nisa'ya soracak olsa verdiği sözleri tutan kızımız Aycan'la buluşacağını da söylemeyecekti. Barış'ın bozulduğunu görünce daha şimdiden planın takır takır işlediğini anlıyordum. Her ihtimale karşı akşam Aycan ile Nisa'nın buluşacağı mekana da gidecektim.

        Akşam olduğunda hazırlanıp oradan çıkmıştım. Mekana girdiğimde tek başına oturan Nisa'yı görüp yanına ilerledim hemen. "Selam Nisa." "Selam Cemal de sen niye buradasın?" "Öyle tesadüfen denk geldim de selam vereyim dedim. Kimi bekliyorsun Barış'ı falan mı?" "Barış ne alaka şimdi?" Nisa'nın gerildiğini anlamamak için aptal olmak gerekliydi sanırım. "Bir alaka değil bu aralar aranızdan su sızmıyor da..." "Cemal bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun?" "Ne anladıysan o."

         "Aycan'la buluşuyoruz oldu mu? Şimdi kalkarsan çok iyi olacak ikimiz için de. Bazı şeyler bitmiş olabilir ama birbirimize olan saygımız bunlardan biri olmak zorunda değil. " Nisa masadan beni kibarca kovarken ben de aynı şekilde uzaklaştım oradan. E nasıl olsa ben istediğimi yapmıştım. Gerisi biraz da şans işiydi...

Flashback Son Barış'ın Ağzından ||

        "Konu Aycan'la sen olunca ben görüşmek istemedim tabii ki. Ama o kadar ısrar etti ki... En azından olmayacağını anlatırım diye kabul ettim. Bu kez de sana söylememem için eğer söylersem kendini rezil hissedeceği için ısrarlarına başladı. Barış yemin ederim ki benim kötü bir niyetim yoktu. Cemal'le buluşmak gibi bir şey söz konusu bile değil zaten. Ben Aycan'la konuşmak için gittim oraya. O da nereden geldi bilmiyorum bile. Bir anda karşıma oturdu. Saçma sapan konuşunca da kovdum onu zaten."

        "Nisa bana doğruyu söyleyebilirdin. Ya en azından özel bir durum var desen ben üstüne gelmezdim. Böyle Aycan'ı koruyayım derken bize zarar verdin." "Haklısın, özür dilerim bir daha asla olmayacak. Ne olursa olsun ilk sana anlatacağım. Affettin mi beni?" Bana yavru kedi gibi bakarken gülerek kendime çektim onu. "Çok saf bir kedisin biliyorsun değil mi?.. Ben de özür dilerim. Öfkemi kontrol etmem, önce seni dinlemem gerekirdi." Nisa başını göğsüme yaslarken sıkıca sarmıştık birbirimizi. En çok korktuğum şeylerden biri olmuştu işte. Birisi aramızdaki masum duyguları saçma sapan yerlere çekmeye çalışıyordu.

        Nisa'nın anlattıkları ve kafamdaki parçalar birleştiğinde çok saçma bir kurgunun içinde buldum kendimi. Ama hâlâ yerine oturmamış o kadar taş vardı ki. Aycan ve Cemal iş birliği mi yapmışlardı? Çok güvendiğim Lale ve Berkan olayın neresindeydiler? Bundan sonra ne yapacaktık? Kafamda binlerce cevap bekleyen soru vardı. Artık tek emin olduğum Nisa ile her şey sandığımdan daha da zor olacaktı. "Nis, bana bugün biraz zaman ver. Kafamı toparlamam gerek tamam mı güzelim?" Dudağıma yaklaşıp bir öpücük bıraktığında tüm vücudum alev almıştı sanki...

Hello 🖤

Öncelikle bugün bölüm atıp atmama konusunda çok kararsızdım. Ama ne olursa olsun hayat bizim için bir şekilde devam edecek zaten :(

Çok üzgünüm, rakamlardan bahsetmeyeceğim çünkü bir ya da bin insan fark etmez hiçbirinin yokluğu dolmayacak, birileri hep onları özleyecek değil mi 🙁 vefat edenlerin mekanı cennet olsun, yaralılarımızda bir an önce şifa bulsun umarım 🖤

Bölüm hakkında da fazla bir şey demeyeceğim işte her şey Cemal'in bir oyunu çıktı. Peki bundan sonra ne yapacaklar sizce? Ya da ne yapmalılar?

Hepinizi seviyorum ve destekleriniz için teşekkür ederim iyi ki varsınız her biriniz 😘 Yorum sınırı koymuyorum ama bol yorum beklerim

ALACAKARANLIĞIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin