72. Bölüm

1.5K 109 287
                                    

Yine aynı korku kaplamıştı içimi. Yol boyunca Barış beni rahatlatmak için binlerce cümle kursa da hiçbir etki yaratmamıştı üzerimde. Aynı senaryoyu ikinci kez yaşıyorduk. Bu kez bana tutunacak gücü olduğundan emin de değildim. Barış'a bakıp burukça gülümsedim. Onun çaresizliğini görünce ben kendimi toparladım. Elimi omzuna koydum. "Korkma lütfen." Elime hızlıca bir öpücük bırakırken hastaneye gelmiştik. Barış arabadan inerken beni kucağına almıştı yeniden. O çok panik hareket ediyordu ve korkuyordu. Bende ise gereksiz bir sakinlik vardı, hissizlik vardı.

Beni Barış'tan ayırırlarken bile bu defa korkmadım. Ama o çok korkuyordu. Ona yavaşça el salladım. Keşke birisi de ona sıkıca sarılıp her şey düzelecek diyebilseydi. Bebeğimiz bize söz vermişti, gitmeyecekti ki bizden. Yani gücü yeterdi umarım buna. Babası gibi inatçıysa yeterdi. Bir sürü kontrol yapılmıştı bir sürü anlam veremediğim şey olmuştu. Tüm bunlardan sonra bana tek kelime bile söylemediler. Odada beni yalnız bırakıp gittiklerinde derin bir nefes aldım. Kapı açıldığında Barış'ı görünce gülümsedim. Sanki biraz önce yaşananlar hiç olmamış gibi gülümsedim. Yanıma gelip yanağıma ve alnıma uzun birer öpücük bırakmıştı.

"Kimse bir şey söylemedi Nisa ben kafayı yemek üzereyim." "Şşş korkma her şey yolunda." Elini tutup karnıma götürdüm ve gülümsedim. "Ben hissediyorum o tam burada. Bir şey olsa hissederdim ben değil mi? Güçlü ol şimdi Barış. Tut elimi." Barış elimi tutarken gülümsedim. "Gözyaşlarını da sil." Barış gözyaşlarını kurularken gülümsedim. "Babası gibi bebeğimiz de söz verdiyse tutar. O annesine söz verdi. Sımsıkı tutunacağım sana senden hiç gitmeyeceğim dedi. Tamam mı?" Barış yanağımı okşayıp uzun bir öpücük kondurmuştu. "Ben de söz verdim size bir şey olmayacak. Senin canın yandı ya ondan ağlıyorum ben." "Bu kez çok acımadı, sadece kanadığı için korktum gerçekten."

Sesim titremişti Barış ise sımsıkı tuttuğu elimi dudağına götürüp bir kaç öpücük bırakmıştı. "Özür dilerim. Ben seni üzdüysem ve..." "Sen bizi üzmezsin ki. Ama eve gidince saçlarımı yıkarsın değil mi?" Barış hafifçe gülüp beni onaylarken kocaman gülümsedim. "Bence onunla ilgili planlarımızı duyunca ne kadar minik olduğunu unutup yanımıza gelmeye çalıştı. Ama sonra yolunu kaybetmiş olmalı ki epey korkmuş. Sence?" "Bence senin güzelliğini görmek istedi bir an önce. Sonra senin canın yanınca korktu. Her şey yoluna girecek ama yine söz veriyorum." "Ben gerçekten güzel miyim?"

Barış bana hafifçe gülümserken ben de ona kocaman gülümsedim. "Hem de çok güzelsin." Yanaklarım kızarırken nihayet konuşmak için doktor gelmişti. "Öncelikle geçmiş olsun. Yani size iyi haberler de vereceğim ama konuşmamız gereken ciddi durumlar da var maalesef." Barış'ın elini sıkıca tutmuştum. "İyiden başlayacak olursam bebeğiniz gayet sağlıklı. Gelişiminde de tutunmasında da hiçbir sorun yok." "O zaman tüm bunlar neden oluyor? Yani daha önce düşük riskinden kaynaklanabileceği söylenmişti bize." "Şöyle anlatayım ben size."

Film sonucunda bir noktayı bize gösterirken bir anlam veremedik elbette. "Burada ikinci bir döllenmiş yumurta var. Bu çok sık karşımıza çıkan bir durum olmasa da tedavisini bildiğimiz bir durum. Yani kısacası dış gebelik." "Yani? Ne olacak şimdi?" Doktor sorum üzerine bana baktı. "Bizim en hızlı şekilde ameliyatla onu oradan almamız gerekiyor." "Almazsak?" "Hem seni hem de bebeğini zehirler Nisa ve ikinizi de kaybedebiliriz." Barış elimi sıkıca tuttuğunda derin bir nefes aldım. "Ameliyat riskli mi peki?"

Barış'ın sesi titrerken ona baktım burukça. "Yani her ameliyatta bir risk vardır bu da epey riskli bir durum. Ama emin olun ameliyatı ertelememiz çok daha riskli olur ikisi için de." "Ameliyat olsun." "Barış hayır." "Nisa'm yapma lütfen." "Ben sizi yalnız bırakayım en iyisi." Doktor odadan çıkarken sıkıntıyla bir nefes verdim. Barış elimi tutup uzun bir öpücük kondurmuştu. "Güzelim benim kurban olurum şu ameliyatı ol kurtulalım." "Barış korkuyorum ama ben." "Biliyorum ama ben seni her kötülükten korurum demedim mi?" "Barış  ikimiz de bu konuda bir şey yapamayacağını biliyoruz."

ALACAKARANLIĞIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin