ALACAKARANLIĞIM

70.Bölüm

Barış ile beraber çizim yapıyorduk. Daha doğrusu ben Barış'a resim çizdirirken onu izliyordum. "Oldu mu?" "Çok güzel oldu ama bak şurayı şöyle yapalım." Bahsettiğim kısmı düzeltirken beni dikkatle takip ediyordu. Düzelttikten sonra Barış'ın yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Çok dikkatli izlediğin için bir ödüldü bu." "Nasıl ya? Her dikkatli dinleyen alıyor mu bu ödülleri?" Barış kaşını çatarken güldüm.  "Hayır birtanem. Bazı şartlar var." "Neymiş o şartlar." Barış'a bakıp gülümsedim. "Erkek olması." "Allah Allah?" "Yakışıklı olması..." "Bak sen şuna. Nisa ısırırım seni." Ben gülerken Barış'ın saçlarını karıştırdım.

"En önemli şartımız ise isminin tam olarak Barış Murat Yağcı olması." Barış gülerken beni kendine çekip dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu. "Son şartı sevdim, umarım dünyada benim ismimi taşıyan bir başkası yoktur." "Hiç sanmıyorum. Olsa dahi umurumda olmaz benim için teksin sen." "Babacım duyuyor musun annen beni nasıl seviyor?" "Onu da seviyorum." Elim karnımı okşarken gülümsedim. "İkinizi de seviyorum annecim. Ama seni bir tık daha çok seviyorum baban kızacak biraz ama." Barış gözlerini kısıp bana bakarken gülümsedim. "Şaka yaptım. Ayıramam ki ikinizi de."

"Pabucum dama atılacak gibi gözüküyor." "Ya Barış olur mu öyle şey?" "Oluyormuş demek ki..." Barış'ı sıkıca sardığımda gülmüştü. "Şaka yapıyorum elbette. Bebeğimizi sevmen çok güzel. Benden çok sevsen bile öyle." Barış'ın yüzünü okşadım. Sonra beni durdurdu. "Resme devam edelim bence biz." "Neden?" "Edelim Nis." Barış'a yaklaşıp dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Neden dedim Barış?" "Çünkü..." "Dinliyorum." "İşte böyle benim ayarlarımı bozuyorsun." "Bozulsun işte ne güzel." "Ama sonra ayarlarımın bozulduğuyla kalıyorum. Yarı yolda bırakıyorsun beni."

Barış'ın dudağına uzun bir öpücük kondurdum. Ellerim tişörtünden içeri kayarken Barış da derin bir nefes almıştı. "Çünkü sana dokunmayı seviyorum." Barış'ın boynuna öpücükler bırakırken gülümsedim. "Seni öpmeyi seviyorum." Ellerim ensesindeki saçları çekiştirirken burnumu boynunda gezindirdim. Bir öpücük kondurduktan sonra gözlerine baktım. "Kokunu seviyorum." Oturduğum yerden Barış'ın kucağına kaydığımda yüzündeki sarhoş ifadeye gülümseyip dudağına tutkulu bir öpücük bıraktım. "Üzerinde hakimiyet kurmayı da seviyorum." "Hepsini ben de seviyorum Nis."

Dudakları boynuma ilerlerken onu durdurup kucağından kalktım. "Bebeğimize dikkat etmemiz gerek." "Ha?" Barış'a bakıp güldüm. "Üzgünüm." "Nisa bunu yapma işte kızım. Ama hepsini yazıyorum bir kenara, intikamını alacağım bekle." Barış'a uzaktan bir öpücük attığımda sinirli bir bakış attı bana. "Bak hâlâ ya." "Tamam ya kızma. Ben gidip su içeceğim sana da getireyim mi?" "Hıhı getir soğuk olsun ama. Çünkü şunun üstüne ben bir bardak soğuk su içebilirim sadece." Barış'a gülüp mutfağa gittiğimde bir bardak su içip Barış'a da götürdüm.

Yanına gittim hızlı ama dikkatli bir şekilde... "Ben içireyim mi?" Barış derin bir iç çekerken bardağı almıştı elimden. "Hayır." Tek yudumda bitirirken güldüm. Bardağı alıp kenara koyduğumda Barış'ın arkasına geçip kolumu boynuna doladım. Oturduğu için bunu yapmak kolay olmuştu. "Tamam hadi çiz resmini uslu duracağım." "Ne çizeyim şimdi ben buna?" "Bizi çiz bak şu kenarda oturalım." "Bankta oturalım yerde üşütürsün." "Sen de beni kollarınla sımsıkı sararsan üşümem." Barış'ın yanağına bir öpücük kondurduğumda gülümsemişti. O çizmeye başlarken ben de yaramazlık peşindeydim elbette.

Ellerim Barış'ın boynundan yavaş yavaş göğsüne kayarken bunu tişörtünün içinden yapıyordum. "Nisa yapma kızım ya." "Yapmadım ki bir şey." Barış derin bir iç çekerken dudağına bir öpücük bıraktım. "Yapmıyorum bir şey. Yapsam böyle mi yapardım?" Boynuna uzunca bir öpücük kondurdum. Sonra orada bir noktayı bulup emmeye başladığımda Barış huzursuzca benden uzaklaştı. "Gidiyorum ben çizmiyorum bir şey falan." "Ya küsme." "Küstüm bile." Barış kalkıp giderken ben de peşinden gittim. "Ya tamam, uğraşmayacağım küsme." Barış yatak odasına giderken ben de peşinden gittim.