Şuan Barış'ın yatağında uzanmış tavanı izliyordum. Hayat ne garipti... Daha düne kadar sevmiyorum diye ortalıkta gezdiğim adamı sadece bir gecede sevmeye başlamıştım. Demek ki insanlara kendilerini tanıtmaları için bir fırsat vermek gerekiyordu. Bunu Barış sayesinde fark etmiştim. Bedenim yorgun düştüğünde kendimi uykuya teslim etmiştim. Sabah günün ilk ışıkları ile uyanmış olmam normal miydi? Daha fazla uyuyup tembellik yapmak istemediğim için kalkıp kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Mutfağa gitmemle beraber Barış'ın da gelmesi bir olmuştu. "Aa uyandın mı Nisa? Günaydın." "Günaydın. Ben de kahvaltı hazırlamayı düşünüyordum ama..."
"Ben hallederim ya sen yorulma." "Ne yorulması Barış ya, alt tarafı bir kahvaltı hazırlayacağım..." "O zaman beraber hazırlıyoruz." "Çok inatçısın..." Barış gülüp yanıma gelirken ben de istemsizce gülmüştüm. Beraber kahvaltı hazırlamaya başladık. Barış omlet yaparken ben de salatalık domates falan kesmekle meşguldüm. "Sen gerçekten gastronomi eğitimi almış mıydın?" Barış beni başıyla onayladığında gülümsedim. "Zaten yalnız olduğum için sürekli yemek yaptığımdan bir şeyler biliyordum ve hoşuma gidiyordu. Biraz daha profesyonelleşmek istedim bu konuda." "Cemal'in müzik kariyeri üzerine yoğunlaşması gibi?" "Evet ama benim kariyer derdim yok. Basketbol üzerinden devam etmeyi düşünüyorum." Gülümsedim. Bir insan nasıl her konuda bir şekilde yetenekli olabilirdi ki?
Bir tabak almam gerektiğinde parmak uçlarımda yükselip o rafa ulaşmaya çalışıyordum ki belimde hissettiğim bir elle vücudum irkildi bir anda... Ben başımı yavaşça çevirip Barış'a bakarken o uzanmaya çalıştığım tabakları alıp bana uzatmıştı. Aramızdaki mesafenin bu kadar az olması ürkütmüştü biraz beni. Barış benden uzaklaşınca ise başımı hafifçe eğerken yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emindim. Kahvaltı hazırlamaya devam ediyorduk. Konu bir şekilde Cemal'e geldiğinde onun şarkı söylerken ki halini taklit etmeye başlamıştım. Barış kahkaha atarken istemsizce ben de gülmüştüm. Bu çocuğun gülüşü bulaşıcıydı sanırım... "Gerçekten aynısı, tıpatıp aynısı hem de..." Onu güldürdüğüm için kendimi iyi hissediyordum.
Şimdi ise beraber kahvaltı yapıyorduk. Gerçekten bu olanlar bana çok tuhaf geliyordu. Daha düne kadar varlığı ile yokluğunu bir tuttuğum adam uzun zamandır gülmediğim kadar yüzümü güldürüyordu. "Bu arada kıyafetlerin kurumuştur. Sen hazırlandıktan sonra senin evin işini hallederiz." "Teşekkür ederim Barış... Benimle ilgilendiğin için." "Rica ederim Nisa ama tabii ki ilgileneceğim. Seni gece gece o yağmurda dışarıda mı bırakacaktım?" Ben Barış'a gülümserken o da bana gülümsemişti. Bir süre ben öylece onu izlerken çalan telefonumun sesiyle kendime geldim. Ekranda Cemal'in ismini görünce hemen açtım. "Günaydın kuzu. Merak ettim seni ev işini halledebildin mi?" "Günaydın Cemoli. Barış'la karşılaştık dün saolsun o yardımcı oluyor." "Barış mı? Demek sonunda siz de samimiyeti kuruyorsunuz ha..." Sesindeki şaşkınlık ve neşe komik gelmişti ve istemsizce güldüm.
...
Barış'ın evinden çıkmıştık ve çilingir işini halletmek üzere benim evime gidecektik. Ama karşımda beklediğimin aksine bir araba değil motor duruyordu. "Motorla mı gideceğiz?" "Yani... İstemezsen taksi çağırabilirim." "Hayır, hayır sorun değil... Ben beklemiyordum sadece." Bana uzattığı kaskı takarken bir yandan da onu dinliyordum. "Arabaları sevmiyorum. Çok büyükler ve çok fazla can alıyorlar... Motor kazaları da oluyor elbette ama ne bileyim işte motorla daha rahatım." Onu başımla onayladığımda birlikte motora binmiştik. "Korkarsan ya da herhangi bir şeyde mutlaka haber ver." "Sorun yok kaptan bas gaza..." İkimiz de gülerken Barış'ın motoru çalıştırılmasıyla beraber kollarımı bedenine sardım. Sanırım ilk defa motora biniyordum ve gerçekten harika bir şeydi. Teninde rüzgarı hissetmek mükemmel bir histi.
Hiç bitmesin istediğim yolculuk da maalesef bitmişti. Motordan indiğimizde ikimiz de kasklarımızdan hemen kurtulduk. "Harika bir şeydi bu." Barış gülümserken ellerim de benim kontrolüm dışında onun saçlarına gitmişti. Saçlarını hafifçe düzeltip elimi geri çektiğimde ise gözleriyle buluştu tekrar gözlerim... Belki de ilk defa bu kadar yakından ve doğrudan gözlerine bakmıştım. Gözleri her ne kadar mavi olsa da içlerindeki yeşiller ile en güzel manzaralardan farksız gözüküyordu. Gözlerini benden kaçırdığında derin bir nefes aldım. Ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ona bakarken bu kadar büyüleniyor olmam normal miydi?.. Bir süre daha beklediğimizde ise çilingir gelmiş ve tüm sorunu halletmişti.
"Her şey için tekrar teşekkür ederim Barış. İçeri gelmek ister misin bir şeyler içerdik birlikte?" "Rica ederim Nisa ama antrenmana gitmem gerek. Hatta biraz daha oyalanırsam geç kalacağım." "Tamam ama başka zaman mutlaka bekliyorum." "Anlaştık o zaman. Görüşürüz Nisa'cım." "Görüşürüz." Onun motora binip uzaklaşmasını izledim ve gözden kaybolmasıyla beraber derin bir nefes verdim. Eve girdiğimde saate bakınca hemen üzerimi değiştirip kursa gitmem gerektiğini fark ettim. Ve hemen hazırlanıp -bu kez anahtarı almayı unutmadan- evden çıktım. Bulduğum ilk taksiye bindim ve kursa gelmiştim. İçeri girer girmez tuvalimin önündeki yerimi almıştım bile... Ve yine güzel bir manzara çizmeye başladım.
Barış'ın Ağzından ||
Nisa'yı evine bıraktıktan sonra hemen üzerimi değiştirip antrenman için yola çıktım. Yol boyunca olanları düşünüp durdum. Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar gülmüştüm sanırım... Ve yine uzun zaman sonra ilk defa Berkance Cemal dışında birine gerçek Barış'ı göstermiştim. Nisa'ya güvenmiştim nedensizce. Hatta kendimle ilgili her şeyi anlatmak istemiştim sanki bir anda. Tabii o da bana anlatsın istemiştim. Antrenmana başlamadan hemen önce bu düşünceleri kafamdan attım ve hemen antrenmana başladım.
Selamlar ❤
Öncelikle umarım iyisinizdir 🌼 pazartesi günü çok önemli bir sınavım var o yüzden çok sık bölüm atamayabilirim ama elimden geldiğince yazacağım 🙃
Hepinizi seviyorum destekleriniz için de tekrar teşekkür ederim :) bu kurgu henüz başında o yüzden yorumlarınız daha da önemli her zamankinden
İyi ki varsınız trrreeklerrrr 😛🥥🥑

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
FanficNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...