Barış'ın Ağzından ||
Sabah uyandığımda her sabah yaptığım gibi Nisa'yı aradım önce. Telefon ikinci kez çaldığında açmıştı. "Günaydın güzelim." "Günaydın Baroska. Her sabah basit bir mesajdansa sesini duymak harika hissettiriyor biliyor musun?" "Biliyorum bebeğim çünkü ben de aynı şeyleri düşünüyorum." "Bugün görüşemiyoruz değil mi? Sıkıntıyla çıkan sesine karşı iç çektim. "Öğlen senin yemek aranda bir on dakika uğrarım yanına.""Barış, seni çok özledim. Bir haftadır yoğunluktan görüşemiyoruz zaten bu akşam uğrasan ya eve?" Yüzüme hir gülümseme yayılırken onayladım onu. "Ağzınızdan bal damlıyor sanki Nisa hanım. Gelirim tabii birtanem benim. Şimdi kapatmam gerek." "Seni seviyorum Baroska." "Seni seviyorum peri kızım." Telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldım. O iyiydi bir sorun yoktu. Gerisinin de bir önemi yoktu.
Gizemli kutular gelmeye devam ederken hâlâ gönderen hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kapı sesi evi doldururken kapıyı açmamla beraber öfkeli bir Cemal'le karşılaşmayı beklemiyordum tabii. Elinde fotoğraflar tuttuğunu fark edince aklıma gelen seçenekle kaşlarım çatılmıştı. "Tüm bu zaman boyunca onları gönderen sen miydin yani?! Cemal bi..!" "Ne diyorsun be! Gecenin bir vakti kapıma bir kutu geliyor ve ben ne öğreniyorum?! Bir zamanlar kardeşim dediğim adamla sevgilimin bana nasıl ihanet ettiğini?!" "Bi-biz sana ihanet etme..." "Ne ihanet etmemesinden bahsediyosun hâlâ be!" "Siz ayrılmıştınız!"
"Hadi oradan resimler var burada! Nisa'nın benim yanımdan ayrılıp seninle buluştuğu apaçık ortada!" Resimleri öfkeyle teker teker gösterirken o kadar berbat bir durumdaydım ki. Nisa'yla yağmurda karşılaştığımız günden itibaren birisi her yakınlaşmamızı fotoğraflamıştı. Ne oluyordu? Nasıl bir şeyin içindeydim ben? "Hiç mi utanmadın be! Adam gibi karşıma çıkıp seviyorum deseydiniz!" "Cemal kardeşim..." "Kardeşim deme bana Barış! Adam sandım seni! Yazıklar olsun! Nisa'ya da yazık! Bir de savundun bana o kadar! İkinizden de iğreniyorum, midemi bulandırıyorsunuz."
Cemal gidecekken kolundan tutup durdurdum onu. "Nisa sana ihanet etmedi o öyle bir kız değil. Aramızda bir şey yoktu yemin ederim yoktu." "Git işine Barış..." "Aramızda sandığın gibi bir şey olmadı. Biz arkadaştık sadece. Bak yemin ederim Cemal. Siz ayrılana kadar öyle bir yakınlaş..." "İhanet ettiniz bana! Barış seni toparladım, ayağa kaldırdım defalarca! Karşılığı bu mu olacaktı?! Yazıklar olsun!" Cemal çıkıp giderken öylece kaldım. Nisa'yı aradım hemen. Ellerim ve sesim titrerken telefonu açmıştı.
"Nisa... Nisa'm... Cemal her şeyi öğrendi. Öğrendi ama bizim en başından beri aramızda bir şeyler olduğunu zannediyor." "Barış... Ne yapacağız?" "Bilmiyorum... Bizden duymalıydı, saklamamalıydık. Her şey berbat oluyor Nisa. Be-ben korkuyorum sanırım." "Tamam korkma, beraberiz. Her şeyi aşacağız. Yanına geliyorum tamam mı?" Görmeyeceğini bilmeme rağmen başımla onayladım onu. Telefonu kapatırken evde voltalar atıyordum. Kendimle ilgili hiçbir şey umurumda değildi ama Nisa söz konusu olduğunda dayanamıyordum. Kimse ona kötü bir şey söylemesin onu üzmesin istiyordum.
Kapı çaldığında Nisa'nın geldiğini anlayıp açtım hemen. "Barış... İyi misin birtanem?" Nisa'yı içeri alırken dudağına uzunca bir öpücük kondurdum. "Nisa... Biz ne yapacağız şimdi?" "El ele tutuşup herkesi susturacağız. Kim ne derse desin biz beraberiz diyeceğiz." "Özür dilerim Nisa. Her şeyi daha kolay bir hale getirmeye çalışıyordum. Kimse sana kötü bir şey diyemesin istiyordum ben sadece." Nisa'nın elleri yüzümü sararken dudağıma tutkulu bir kaç öpücük kondurdu. "Senin dışında kimsenin benim hakkımda ne düşündüğü önemli değil."
Telefonum çaldığında takımdan olduğunu görünce küçük bir küfür kaçtı ağzımdan. "Geç kaldım tabii ondan arıyorlar." Ben telefonu açarken Nisa da oturup beni konuşmamı bekliyordu. "Çok afedersiniz ama geliyorum hemen. Evden çıkı..." "Barış takımdan atıldın." "Ne?" "Gelmene gerek yok işte bir daha." "Neden, ne oldu? Ne yaptım ben?" "Elimizde olmayan bazı sebepler var işte..." Telefonu sinirle kapattım. Kâbus gibi bir güne uyanmıştım resmen. "Baroska iyi misin sevgilim?" Nisa'nın kolları başımı sarıp göğsüne çekerken başımı hafifçe iki yana salladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/239247824-288-k107891.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
Hayran KurguNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...