Nisa'nın Ağzından ||
Son fırça darbesini de attığımda resim hazırdı işte... Çizdiğim resimden biraz uzaklaşıp baktığımda çıkan sonuçtan memnun şekilde başımı sallamıştı. Gerçekten bu kadar benzeyeceğini düşünmüyordum. Gerçi yıllardır aldığım o resim dersleri boşuna değildi sonuçta. Odayı dolduran müzik sesi bir an durduğunda tüm odayı telefonumun sesi doldurmuştu. Ekranda Cemal'in ismini görünce gülümsedim ve hemen açtım. "Nasılsın sevgilim, meşgul değildin umarım." "Hayır Cemo ya müsaitim." "O zaman hemen hazırlanıyorsun ve seni almaya geliyorum." "Berkan'ın doğum günü için değil mi? Hemen hazırlanıyorum." "Yarım saate oradayım." Cemal telefonu kapattığında çizdiğim resme son bir bakış daha attım ve odadan çıktım.
Güzel bir duş aldıktan sonra üzerime sade, beyaz bir elbise giydim ve saçlarımın bir yanını ördüm. Makyaj yapmamıştım, makyajdan çok hoşlandığım söylenemezdi. Cemal'i beklerken Berkan için çizdiğim resmi de son kez kontrol ettim ve bir sorun olmadığına emin olunca müzik dinlemeye başladım. Cemal yarım saat içinde geleceğini söylediyse bir saatten önce gelmezdi muhtemelen... Cemal ile 4 sene önce tanışmıştık ve son bir yıldır sevgiliydik. Gerçekten onunla iyi anlaşıyordum ve beraber çok eğleniyorduk. Berkan ve Barış ise Cemal'in en yakın arkadaşlarıydı. Berkan ile de aramızda muhteşem bir bağ vardı... Ama Barış ile yakın olduğumuz söylenemezdi. Çok sessiz ve soğuk birisiydi Barış ve ben de onun aksine konuşkan ve daha cana yakındım. Yani ondan nefret etmiyordum elbette ama çok sevdiğim de söylenemezdi...
Ben orada oturup müzik dinlemeye devam ederken Cemal'den gelen mesajla hediyemi de alıp evden çıktım. Cemal'in arabasını görünce hemen oraya ilerledim ve önce elimdeki resmi arka koltuğa bıraktım sonra da kendim ön koltuktaki yerimi aldım. Cemal'in yanağına bir öpücük kondurduğumda ikimiz de güldük. Yol boyunca sessizdik, sadece radyoda çalan müziklere eşlik ediyorduk birlikte ama yine de eğlenceli bir yolculuktu. Doğum gününün kutlanacağı mekana geldiğimizde arabadan indik ve el ele içeri ilerledik. İçerisi çok kalabalık değildi. Cemal girer girmez Barış'ı görmesiyle beni ona doğru sürüklemeye başlamıştı. "Merhaba çocuk adam çok şık gözüküyorsun." Barış ona gülümsediğinde Cemal elimi bırakıp ona sımsıkı sarılmıştı bile... Barış'ı gülerken çok fazla göremiyordum. O yüzden böyle anlarda bana çok farklı geliyordu.
Nihayet Cemal ile sarılmaları bittiğinde bana döndü. "Gerçekten çok güzel olmuşsun Nisa." "Teşekkür ederim Barış." Ona tüm içtenliğimle gülümsediğimde o da bana karşılık vermişti. Ve bugün konuşmalarımız sanırım sadece bundan ibaretti. Barış yine bir köşeye oturmuş herkesten uzakta telefonuyla ilgileniyordu. Cemal gördüğü herkesle sarılıp sohbet ederken ben de sevdiğim birkaç kişiye selam verip sohbete dalmıştım. Daha sonra Berkan'ın geldiğini duyunca hepimiz bir araya toplanmıştık. Berkan'ın içeri girmesiyle beraber hepimiz o meşhur melodiyi söylemeye başladık. "İyi ki doğdun Berkan. İyi ki doğdun Berkan. İyi ki doğdun, iyi ki doğdun mutlu yıllar sana..." "Ulan babakolar..." Berkan başını iki yana sallarken bir dilek dileyip mumu üflemişti bile... Hepimiz onu alkışlarken o da büyük bir enerjiyle bize doğru gelmişti.
"Ulan Cemo. İyi ki varsın kardeşim." Cemal ile sarıldıklarında gülümsedim. İkisi de birbirlerini sıkıca sarmışlardı. Daha sonra onların birbirinden uzaklaşması ile biz sarılmıştık. "Kız Praglı çok güzel olmuşsun yine. İyi ki varsın fındığım benim." "Sen de iyi ki varsın iyi ki doğmuşsun babako." Gülerken yanaklarıma bir öpücük kondurmayı da ihmal etmemişti. Kolları bedenimden uzaklaştığında ise bu defa Barış'a sarılmıştı. "İyi ki varsın enerji bakanımız." "Sen de iyi ki varsın uzunum. Sensiz asla olmaz..." Onlar sarılırken ben de hediyemi almak için arabaya dönmüştüm. Geri geldiğimde Berkan herkesle teker teker sarılmıştı neredeyse... Berkan bana dönünce resmi görebileceği şekilde ona tuttuğumda adeta bir çığlık atmıştı. "Nis kızım bu efsane olmuş!" Berkan'ın bir resmini çizmiştim ve evet mütevazılığı bir kenara bırakırsam gerçekten güzel olmuştu. Bana gelip tekrar sarıldıktan sonra resmi alıp tekrar incelemeye başladı.
Bakışlarını resimden alıp bana çevirdiğinde gözlerindeki mutluluk beni daha da mutlu etmişti. "Teşekkür ederim Nis... Bu aldığım en güzel hediye olabilir. Spor salonumun tam ortasına asacağım bunu ki herkes görebilsin." Ben gülümserken yanaklarıma bir öpücük daha bırakmıştı. Ben meraklı gözlerle Cemal'e bakarken o da gelmişti bile... Berkan'a davetiyeye benzer bir şey uzattığında merakla bakmaya başladım. "Bence sana bir kamp tatili yapmak iyi gelir, hem biraz kafa dinlersin hem de yapacağınız değişik aktivitelerle enerjini atmana yardımcı olur." "Saol Cemo ya gerçekten ihtiyacım vardı böyle bir şeye. " Cemal ile sarıldıklarında yüzümdeki gülümseme de büyümüştü. Onların ayrılmasıyla beraber Cemal'in elinden tutup ilerideki bir masaya doğru ilerledim.
"Bugün şarkı söyleyecek misin acaba Cemo?" "Tabii ki. Cemal şarkı söylemeden olur mu hiç?" "Olmaz tabii sevgilim." Yanağına bir öpücük kondurduğumda gülümsedi. Biraz oturup sohbet ettik. O bana dün gece izlediği dizilerden bahsetti ben ise yeni çizdiğim resmi anlattım ona. "Ya Cemal görmen lazım o yeşillerle maviler o kadar uyumluydu ki çizmeden duramadım. Sanki böyle koskoca evren bir yerde toplanmıştı rengarenkti çok güzeldi..." "Eminim öyledir sevgilim... Şurada bir arkadaşımı gördüm ona selam versem iyi olacak. Sen sıkılmazsın değil mi?" Başımı iki yana sallarken o gülümseyip yanağıma bir öpücük kondurup uzaklaştı. Ondan sonra da sahneye çıkana kadar yanıma uğramadı.
Sahneye çıktığında şimdiden büyük bir alkış almıştı tabii... Murat Boz'un adını bilen yazsın şarkısını söylüyordu. Uzun zamandır ses eğitimi alıyordu ve bu alanda kendini geliştirmek istiyordu. Dinleyenler onun sesinin güzel olduğunu ve sahne enerjisinin insanı çektiğini söylüyorlardı ve bence haksız da değillerdi. Şarkı bittiğinde de yine büyük bir alkış almıştı. "Harikasın babakoo!!!" Berkan'ın sesiyle beraber kahkaha attım ve benimle gülen bir kişiye daha takıldı gözüm: Barış'a... Tabii o benden habersizdi. Cemal sahneden indiğinde Berkan ve Barış'la biraz konuştuktan sonra benim yanıma gelmişti yeniden. "Harikaydın kesinlikle sevgilim..." "Gerçekten mii? Ah demek aldığım onca eğitim işe yarıyor." "Fazlasıyla..."
Dans müzikleri çalmaya başladığında Cemal bana ellerini uzatmıştı ve uzattığı elini tutarak onunla dans etmeye başladım. Gerçekten neredeyse tüm gün dans etmiştik. Yorulmuştum tabii doğal olarak... Ama bir o kadar da eğlenmiştim. Dans etmeyi bıraktığımızda Berkan ve Barış'ın yanına gittik. İkisi derin bir sohbetin ortasındalardı. Cemal de onlara katılırken ben çoktan sıkılmıştım bile... Yalnız olduğunu gördüğüm Aycan'ın yanına gitmeye karar verdim ben de... "Merhaba Aycan, nasılsın nasıl gidiyor?" "İyi Nisa'cım... Her şey yolunda. Sen nasılsın? Cemal ile yolunda mı her şey?" "Kesinlikle her şey çok güzel... Bu aralar resim derslerine ağırlık verdim biraz o yüzden çok yoğun bir programım var Cemal de aynı şekilde ses eğitimi aldığı için çok sık görüşemiyoruz tabii." Aycan beni başıyla onaylayıp gülümsediğinde ben de ona gülümsedim.
Bakışlarının bir yerde sabitlendiğini gördüğümde ben de dönüp oraya baktım. Bizimkilerin masasına bakıyordu. "Kime bakıyorsun bakalım sen?" "Hiç... Hiç kimseye bakmıyorum..." "Hadi Aycan ya benden de mi çekiniyorsun?" Aycan gülümsedi ve sanırım yakalandığı için utanmıştı ki yanakları kıpkırmızı olmuştu. "Barış'a bakıyorum Nisa... İlk defa bu kadar gülerken görüyorum onu... Sanki gülerken daha da yakışıklı, sanki tüm dünyayı gülüşüne sığdırmış gibi..." Sözleri üzerine Barış'a döndüm. Gerçekten de çok mutlu gözüküyordu ve Aycan'ın da dediği gibi gülüşü çok güzeldi... Bir an gözlerimiz buluştuğunda sıcacık gülümsedi bana ben de aynı şekilde karşılık vermiştim.
Vee yeni bir kurguyla merhaba ❤
Bu sefer üzerimde yeni bir hikayenin heyacanı var ve içim içime sığmıyor 😜 umarım güzel olacak.
Ben şimdiden destek veren herkese teşekkür ederim beni okuyan herkesi şimdiden çok seviyorum 😘
Fikirlerinizi çok merak ediyorum ya lütfen yorum yapmadan geçmeyin 😉
Bu arada bana aşırı yardımcı olan meleğime ( Caringblossom ) ayrıca teşekkür ederim ❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
FanfictionNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...