ALACAKARANLIĞIM

107.Bölüm

Bir Ay Sonra Nisa'nın Ağzından ||

"Sana aşığım." Umut'un saçlarını okşarken o da kocaman gülümsemişti. "Off babacığın nerede?" Kapı tıklanıp içeri Barış gelince derin bir nefes aldım ve gülümsedim. O ise gelip dudağıma uzun bir öpücük kondurmuş ve kendini koltuğa bırakmıştı. "Seni seviyorum." Gülümsedim. "Emin misin yüzüme bile bakmıyorsun..." "Çok yoruldum." "Ben de çok sıkıldım." "Bugün nasılsınız?" Karnımı okşayıp gülümsedim. "Doktor bir sonraki haftaya kadar dayanırlarsa taburcu olabileceğimi söyledi."

Barış heyecanla oturur pozisyona geçerken kıkırdadım. "Ciddi misin?" Onu başımla onaylarken derin bir nefes almış ve kocaman gülümsemişti. "Başarıyoruz biz." Barış gelip dudaklarıma öpücükler bırakırken Umut da ona vuruyordu. Barış onun yanağına uzun bir öpücük kondurduğunda ona sarılmıştı. "Bugün baba dedi." Barış bana bakarken gülümsedim. "Yani heceleri sıralarken yanlışlıkla da demiş olabilir." "Önce Nisa seni seviyorum diyecek bu hayatta baba demez." Umut ona bakarken gülmüştü. Yanaklarını severken gülümsedim.

"Eve uğradın mı?" Başını iki yana sallarken elimi tutup uzun bir öpücük kondurmuştu. "Kız oradayken yalnız gitmek istemiyorum. Arada bir şeye ihtiyacı var mı soruyorum." "Gece yoktun. Uyandım ve yorum bekledim gelmedin. Umut buradaydı ama." "Kızım sen onu boşver de ne güzel haberler verdin bana öyle." Yanağıma bir öpücük konduracakken hafifçe vurup ittim onu. Umut bana kızgınca bakıp babasına sıkıca sarılırken Barış da yanıma oturmuştu. "Burada değildim. Son üç haftadır burada kalmıyorum." Gözlerim dolarken onayladım onu.

"Çünkü artık güvendeyiz unutursun bizi." "Çalışıyorum Nisa." "Gündüzleri restorandasın biliyorum. Bazen de maçlara gidiyorsun. Ve neredeyse iki aydır burada olabilirim ama..." Gözlerim dolarken Umut'a baktım babasına sımsıkı sarılmıştı. "Kiminle kalıyorsun?" "Saçmalama." "Niye? Benden daha mı güzel? Damla olamaz değil mi?" "Saçmalık..." Barış arkasına yaslanırken Umut'u göğsüne yatırıp saçlarını okşamıştı. "Geceleri de çalışıyorum." "Neden?" "Çünkü para lazım." "Neden?!"

"Çünkü benim hastane masraflarımı ödemem gerek. Bu ciğerlerden dolayı tedavi olmuştum ya." "Bana neden demiyorsun?" "Bir de ona takılma diye ve şuan sakın özür dileme gerek yok." "İyisin ama değil mi?" "Turp gibi..." "Biz de iyiyiz babacık." "Biraz yürümek ister misin?" Barış'a bakıp gülümsedim. "Bugün biraz halsiz hissediyorum ama teşekkür ederim iyi ki varsın." "Ah... Ben mi?" "Umut ısırır mısın babanı?" Umut bana dil çıkarıp babasının sakallarını okşarken güldüm. "Kızdı bana." "Babacığım annen bana şaka yapmış kızma tamam mı?"

Umut ona sarılırken gülümsedim. "Buradakileri o kadar merak ediyorum ki..." "Onlar sağlıkla aramıza katılsınlar da babaları onları nasıl yiyecek o zaman görürsün. Aşığım size çocuklar." Umut'un yanağına uzun bir öpücük kondurduğunda Umut da onun saçlarını dağıtıp şaşkınca babasına bakmıştı. Güldüm. "Poposu çok tatlı bunun." "Annesine benziyor." Derin bir sessizlik oluştuğunda dayanamayıp güldüm. "Pislik..." "Özledim." "Ben de... Ama bizim çok çok çok dikkat etmemiz gerek." "Neyse başka çocuk hayalimiz olmadığına göre bundan sonra yıllarca..."

"Çocuk hayalimiz yok? Belki benim var." Barış bana bakarken güldüm. "Şaka yaptım. Bir daha Umut'u yalnız bırakma riskini..." Yüzümü acıyla ekşittiğimde Barış telaşla bana bakmıştı. "İyiyim... Ama biraz gelir misin Umut'u bırakıp?" "Tabii." Umut'u dikkatlice yatağına yatırıp yanıma gelirken derin bir nefes aldım. Elimi tutup beni yavaşça kaldırırken korkarak yatağı kontrol ettim. Neyse ki kanamam falan da yoktu. "İyi misin?" "Biraz yürüsem iyi olacak gibi." Beni başıyla onaylarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim.

"Korkma ama iyiyim ben." Yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Önce sağ ayak." Gülümseyip onu başımla onaylarken gülümsedim. "Harikasın sen. Sevgilim benim, minik tatlı hatunum." "Yaa güldürme beni." Durup Barış'a baktım. "Ben de seni özledim." "Sen özler miydin ya beni?" Üzerindeki tişörte bakarken  gülümsedim. "Ne kadar da yakışmış. Tenini okşarken derin bir nefes verdim. "Çok zayıflamışsın ama. Yapma ya, para işini hallederiz. Kıyamam sana." "Sen takılma aşkım." Dudaklarına uzanıp minik bir öpücük kondurdum.